Edirne’nin, Roma İmparatoru Hadrianus’un (İ.S.117-138) emriyle, gelişmiş bir kent durumuna getirilerek Hadrianus Kenti anlamına gelen Hadrianopolis adını almasından önceki tarihi hakkında pek az bilgi bulunmaktadır.
Edirne’nin bulunduğu yerde, ilk yerleşimlerin İ.Ö.7.yüzyıla kadar uzandığı sanılmaktadır. Tunca ile Arda’nın birleştiği bu alanda, Trak kabilelerinin açık bir şehir veya pazar yeri kurduğu, sonradan buranın Makedonlar ve Romalılar tarafından genişletildiği sanılmaktadır.
II. Yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus (117-138) tarafından yeniden kurulunca, onun adına izafeten şehre Hadrianopolis adı verilmiştir. İslâm kaynaklarında ise Hadrianopolis, “Edrenos” ve “Edrenabolu” olarak kaydedilmiştir. 123-124 yıllarında Doğu’ya bir gezi yapan İmparator Hadrianus (117-138), Uscudama veya Odrysai adıyla anılan yerleşim yerinin üzerinde yeni yapılar inşa edilmesini istemiştir. Roma İmparatorluğu’nun en önemli yerleşim yerlerinden biri haline getirilen kente de imparatorun adını yaşatmak üzere “Hadrianus’un Kenti” anlamına gelen Hadrianopolis/Adrianopolis adı verilmiştir.
Hadrianus’un kente kazandırdığı en önemli yapı kaledir. Tümüyle bir Roma Castrum’u planına sahip olan kalenin dört köşesinde dört yuvarlak burç ve bu burçların arasında dört köşeli on ikişer küçük kule ve dokuz kapı dizilmiştir. Surların önüne de bir hendek yapılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun altın devrini yaşadığı 2. yy. ve 3.yüzyılın ilk yarısında Hadrianopolis, askeri alanda, ticaret ve ziraat konularında sürekli olarak gelişme gösterdi.
Önemli bir Roma kalesi durumunda olan Hadrianopolis, Diocletianus’un (284-305) 297’de yaptığı yeni bir yönetim bölünmesinde, Trakya eyaletinin altı vilayetinden birini oluşturan Haemimontus’un (Haimos, Balkan Dağları) başkenti olmuştur. Yüzyıllar boyunca da, Avrupa-Asya arasındaki ana yol üzerinde en büyük ve en önemli kentlerden biri olmayı sürdürdü.
İlkçağ kent alanı, bugünkü Edirne’nin batı yanında, Tunca ırmağının Meriç’e karışmadan hemen önce çizdiği kavis içinde kalan yüksekçe yerde idi. Bugün orada, Ortaçağda onarılan kent surlarının kalıntıları bulunmaktadır. Bu sur kalıntısının bulunduğu yere bugün “Kale İçi” deniliyor.