Arif Hikmet KOYUNOĞLU (1888-1982)
Mimar. Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Cuilio Mongeri’nin öğrencisi oldu. İstanbul Beyoğlu’ndaki Saint-Antoine Kilisesi’nin yapımında Mongeri’ye yardım eden Koyunoğlu, okulu bitirdi ve I.Dünya Savaşı’na katıldı. Bu dönemde günümüzde ayakta olmayan Erzurum İttihat ve Terakki Kulübü binasını yapmış ancak uygulama şansı sınırlı kalmıştı. İşgal altındaki İstanbul’da gazetelerde foto muhabirliği yaptı, bir de resim ve fotoğraf atölyesi açtı. İşgal kuvvetlerince mimlenince, Ankara’ya geçti, Evkaf Vekaleti Heyeti Fenniyesi’nde mimar olarak görev aldı (1922).
Bir süre bağımsız çalıştı. Günümüzde Etnoğrafya müzesi olarak bilinen yapının projelerini çizdi ve uyguladı. Ankara’daki Türk Ocağı yapısı da Arif Hikmet’in önemli yapıtıdır. “Birinci Ulusal Mimari”nin tüm özelliklerini yansıtır. Öbür yapılarında da aynı özellikler görülür. Bunlar arasında Himaye-i Etfal (Çocuk Esirgeme Kurumu) yapısı, Adliye Yapısı, Büyük Otel, eski Gazi ve Latife Hanım Okulu sayılabilir.
1930’da Tayyare Cemiyeti’nce Bursa’da yaptırılacak bir tiyatro ve sinema için açılan uluslar arası yarışmada birincilik ödülü aldı ve projesini uyguladı. Sonra istanbul’da yerleşti. Eski eser onarımlarında da bulunan Koyunoğlu, Hakimiyet-i Milliye gazetesi ve Türk Yurdu dergisine de sürekli yazılar yazdı.