21
Kasım
2024
Perşembe
İSTANBUL

Sedat Hakkı Eldem

 

 


Sedat Hakkı ELDEM    (1908-1988)

1908 yılında İstanbul’da doğmuştur. Babası, Alişanzade İsmail Hakkı Bey’dir Babası, Fındıklı’da Sünbül Sinan tarikatına ait son şeyhin halazadesi olarak yetişmiş,daha sonra Mülkiye’den mezun olarak hariciye mesleğine girmiştir. Bu nedenle ortanca oğlu olan Sedad Eldem’in öğrenim yaşamının önemli bir bölümü babasının görev yerlerine bağlı olarak, Zürih ve Münih gibi kentlerde geçmiştir. Sedad Eldem’in anne tarafı, Sakızlı Ethem Paşa’ya dayanmaktadır.

   Sedad Hakkı Eldem, Türk kültürü ye sanatına pek çok hizmetleri geçmiş bir aileye mensuptur. Dayısı Osman Hamdi Bey, İstanbul Asar-ı Atika Müzesi (Arkeoloji Müzesi) ve Güzel Sanatlar Akademisi’nin (Mimar Sinan Üniversitesi) kurucusu, tanınmış arkeolog ve ressamdır. Annesi Azize hanımın babası Galip Bey, ise bir nümizmat’tır (Sikke uzmanı). Aile ortamı nedeniyle Osmanlı ve Batı kültürünü bir arada alan Sedad  Hakkı Eldem, ileriki yıllarda ve meslek yaşamında devamlı olarak bu sentezi oluşturma gayreti içinde olmuştur.

1924 yılında Almanya’dan dönen Eldem, Güzel Sanatlar Akademisi’ne girer ve Mongeri gibi hocaların atölyesinde öğrenci olur. 1928 yılında mezun olan Eldem, 1928-1932 yılları arasında Paris ve Berlin’de öğrenimini tamamlamış ve yurda dönüşünde, 1934 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’ne öğretim üyesi olmuştur. Bu tarihten 1978 yılına kadar öğretim üyeliği yapan Prof. Sedad Hakkı Eldem, yapı dersi, mimari proje ye rölöve-restorasyon konularında dersler vermiş, ayrıca bir süre de Gayrı Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Kurulu’nda çalışmalarda bulunmuştur. 1978 yılında üniversiteden yaş haddi nedeniyle emekli olan Sedad Eldem, 1988 yılında İstanbul’da ölmüştür.

Cumhuriyet dönemi mimarimizi etkileyen mimarların arasında Sedad Hakkı Eldem, uygulamaları, hocalığı ve yayınları ile önemli yer tutar. Sedat Hakkı Eldem adı, “UIusal Mimarlık” kavramı ya da “Bölgesel Mimarlık” kavramı ile özdeşleşir. Meslek yaşamı, evrensel mimari ile ulusal mimarlık arasındaki dengeyi oluşturmakla geçmiştir denebilir.

 1936 yılında yürütmeye başladığı Milli Mimari Semineri ile yok olmağa yüz tutmuş mimarlık değerlerinin saptanmasını hedeflemiş, bu yönde öğrencileri ile birlikte Anadolu’nun çeşitli yörelerinde mevcut sivil mimarlık örneklerinin rölövesini yapmıştır.

Eserlerinden bazıları:Başbakanlık Binasi 1934-37, Yalova Termal
Oteli 1934-37, Edebiyat ve Fen Fakültesi Binaları 1942-43,
Amerikan Hastanesi 1943, Taşlık Kahvesi 1947, Hilton Oteli 1952,
Zeyrek Sosyal Sigortalar Binasi 1962-64, Sirer Yalısı 1964,
Hindistan Sefareti 1968, Türk Sefareti Beyrut 1971-72, R.Koç
Köşkü 1975, Atatürk Kitap1ığı 1973, Yıldız Mahallesi 1976,
Ayazağa İş Merkezi 1976.

Yayınları:

Türk Evi Plan Tipleri
İstanbul 1954
Köşkler ye Kasırlar
İstanbul 1968
Türk Bahçeleri,
İstanbul 1976
KöçeoğIu Yalısı
İstanbul 1977
Sa’dabad
İstanbul 1977
İstanbul Anıları
İstanbul 1979
Boğaziçi Anıları
İstanbul 1979
Topkapı Sarayı
(F.Akozan ile birlikte) İstanbul 1982
Türk Evi
(3 cilt) İstanbul 1984

 



 

Vekilinize soru sormak/sorununuzu iletmek ister misiniz?
Sorular/Cevaplar