Şevki Bey (1860-1891)
Besteci. Hacı Arif Bey’den sonra gelen bestecilerin en büyüğüdür. İlk öğreniminden sonra Rüştiye’ye devam etti ve buradan mezun oldu. Sesinin güzelliği ve mûsikî yeteneği dikkatleri çekerek Mızıka-i Humayûn’a alındı. Burada bulunan hocalardan, özellikle o yıllarda aynı yerde öğretmenlik yapan Hacı Ârif Bey’den yararlanarak mûsikîmizin pratik yönüne ait esaslı bilgi elde etti.
Ustalaştıktan sonra sarayın fasıl topluluğunda hanendelik yapmaya başladı. Daha sonra bu görevinden istifa etmiş ve saraydan ayrılmıştır. Bundan sonra ölümüne kadar "Gümrük Nezareti"nde kâtiplik yaptı
Bestelerinden bazıları:
Esir-i zülfünüm ey yüzü mahım, Kış geldi firak açmadadır sineme yare, Ülfet etsem yar ile ağyere ne, Bilmiyorum bana ne oldu, Afeyle suçum ey gül-i ter başıma kakma, mey-haneye serdik postu, Yüzünü görmeyeli hayli zamandır.