Şeyh Mahmud Bedreddin (?-1420)
Edirne yakınlarında, bugünkü Yunanistan topraklarında bulunan Simavna kasabasında doğmuştur. Babası Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus’un torunu olduğu söylenen Abdülaziz’in oğlu İsrail, annesi ise Rum asıllı bir Hıristiyan iken Müslüman olan Melek Hatun’dur. Babasının mesleği nedeniyle Simavna Kadısı Oğlu diye tanınmıştır. Edirne’nin Osmanlılar tarafından alınmasından sonra ailesi ile buraya yerleşmiştir.
Şeyh Bedreddin ilk tahsiline babasının yanında başladı. Daha sonraları Şahidi adlı bir hocadan ders almış, Mevlana Yusuf’tan sarf ve nahiv okumuştur. Koca Efendi diye de bilinen Bursa Kadısı Şeyh Mahmud ile oğlu Musa Çelebi’nin I. Bayezid ile birlikte Edirne’ye gelmeleri üzerine, ileride astronomi ve matematik alanlarında büyük şöhret kazanacak olan Musa Çelebi ile birlikte Koca Efendi’den ders almaya başlamış, bu arada Mevlana Yusuf’un yanında fıkıh öğrenimine de devam etmiştir.
Bundan 6 ay sonra Musa Çelebi ve amcası Abdülmü’min’in oğlu Müeyyed ile birlikte Bursa Kaplıcaları Medresesi’nde yine Hoca Efendi’nin derslerine devam etmiştir.Bununla da yetinmeyen Şeyh Bedreddin ve arkadaşları Bursa’dan Konya’ya giderek orada Mevlana Feyzullah’ın mantık ve astronomi derslerine devam etmişlerdir. Musa Çelebi Semerkant’a giderek Uluğ Bey’in astronomi hocası olurken Bedreddin Simavi ve Müeyyed de1381’de Şam’a gitmiştir Ancak Veba salgını nedeniyle Küdus’e dönerek Mescid-i Aksa’da İbnü’l Askalani’den hadis okumuşlar daha sonraları Türk Beyi Ali Keşmiri’nin himayesinde Kahire’ye yerleşmişlerdir. Ali Keşmeri verdiği yemekte yapılan ilmi sohbet sırasında orada bulunan Şah el-Mantıki, Bedreddin Simavi’yi çok beğenmiş, bunun üzerine Bedreddin Simavi kendisinin en gözde öğrencisi olmuştur.
Hac için Mekke’ye giden Şah, Bedreddin Simavi’yi de yanına almıştır (1383). Sultan Berkuk, Bedreddin’in başarısını öğrenmiş, bunun üzerine oğluna ders vermesi için kendisini saraya davet etmiştir. Bedreddin Üç yıl bu görevde kalmıştır. Sultan Berkuk, hocası olan Ahlatlı Şeyh Seyyid Hüseyin ile Bedreddin Simavi’nin tartışmalardaki başarılarından memnun kalmış ve Bedreddin’i cariyelerinden Cazibe ile, Ahlatlı Hüseyin’i de onun kardeşi Meryem ile evlendirmiştir. Bu evlilik onun ilmi ve fikri hayatında bir dönüm noktası olmuş, baldızı Meryem’le yaptığı tasavvufi sohbetler üzerine tasavvufun aleyhinde iken tavrını değiştirerek Ahlatlı Şeyh Hüseyin’e katılmıştır.
Bir süre sonra hastalanan Bedreddin Simavi doğuya bir geziye çıkmış, 1402-1403 yıllarında Tebriz’e giderek Timur’un otağında İranlı alimlerle yaptığı tartışmalarda Timur’un ilgisini çekmiştir. Daha sonra Kahire’ye geçen Bedreddin Simavi, Şeyhinin gözetiminde çilesini doldurmuş, onun ölümü üzerine şeyhlik makamına geçmiştir. Ancak diğer şeyhlerle arası açılınca Edirne’ye dönmeye karar vermiştir. Bundan sonra Filistin, Şam ve Halep üzerinden Konya’ya ve Tire’ye geçerek isyan hareketlerinin ileri gelenlerinden Börklüce Mustafa ile tanışmıştır. Bunu İzmir’e geçişi ve orada başka bir isyan hareketinin elebaşısı olan Torlak Kemal ile tanışması izlemiştir.
Şehzadeler mücadelesi sırasında Bayezid’in oğullarından Musa Çelebi’nin kardeşi Süleyman Çelebi ile yaptığı savaş sonunda Edirne’yi ele geçirmesi üzerine Şey Bedreddin kazaskerliğe getirilmiş ve aktif olarak siyasi hayata atılmıştır. Musa Çelebi’nin kardeşi Mehmed Çelebi karşısında yenik düşmesi üzerine 1413’te ailesi ile birlikte İznik’e sürgün edilmiş ve kendisine 1000 akçe maaş bağlanmıştır. Ancak bu durumu kabullenmeyerek siyasi teşkilatlanmayı sağlamak üzere harekete geçmiş, Börklüce Mustafa’nın Aydın ve civarında yapmakta olduğu propaganda faaliyetleri için görevlendirilmiştir.
Börklüce Mustafa Aydın ve Karaburun’da çok sayıda yandaş bulmuştur. Ancak onun bu faaliyetleri nedeniyle kendisinin sorumlu tutulacağından kaygılanan ve bu gelişmelerin isyan hareketi başlatma imkanı hazırladığını düşünen Şeyh Bedreddin, göz hapsinde olmasına rağmen büyük olasılıkla İznik’e kaçmayı başarmış (1416), sonra da Kastamonu’ya giderek İsfendiyar Bey’e sığınmıştır.
Ardından Sinop Limanı’ndan bir gemiye binerek Rumeli’ye geçmiştir. Önce Zağra, oradan da Silistre, Dobruca ve Deliorman’a gitmiş ve buraya yerleşmiştir. Burada taraftarları oldukça hızlı bir şekilde artmıştır. Bu üç isyancının başarılarından endişelenen Sultan Çelebi Mehmed, Şeyh’in üzerine büyük bir kuvvet göndermiştir. Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal yapılan savaşta yenilmiş, adamları dağılmış ve kendisi de esir edilmiştir. Padişahım emri ile kurulan mahkemede Şeyh Bedreddin yargılanmış malları ve ailesi korunmak kaydı ile idamına karar verilmiştir. Şeyh Bedreddin 1420’de Serez’de idam edilmiş ve oraya gömülmüştür.1961’de kemikleri, İstanbul’a getirilerek Divanyolunda’ki Sultan Mahmud’un türbesinin haziresine gömülmüştür.