Marmara Bölgesi’nde, Kocaeli yarımadasında, Kocaeli İli’ne bağlı bir ilçe olan Gebze’nin doğusunda İzmit, batı ve kuzeyinde İstanbul, güney ve güneybatısı da Marmara Denizi yer almaktadır. İlçenin yüzey şekilleri batıdan doğuya doğru yükselen dalgalı düzlükler halindedir. Bunların yükseltileri 150-200 m. arasında değişmektedir.İlçenin en yüksek noktası Karakayalı Doruğu (647 m.)’dur.
İlçe toprakları küçük derelerle sulanmakta olup, bunların bazıları kuzey ve kuzeybatıda Karadeniz’e güneyde de İzmit Körfezi’ne dökülürler. Bu derelerden yaz ve kış aylarında su seviyesini koruyan 12 km. uzunluğundaki Dilderesi, Dilovası’nı boydan boya geçerek İzmit Körfezi’ne dökülür.İzmit’e 49 km., İstanbul’a 41 km. uzaklıktaki ilçenin Deniz seviyesinden yüksekliği 130 km.dir. Yüzölçümü 732 km2, 2000 Yılı sayım sonuçlarına göre toplam nüfusu 421.932’dir.
İlçenin iklimi Karadeniz ve Akdeniz bölgeleri arasında bir geçiş özelliği taşımaktadır. Yaz mevsimi sıcak ve az yağışlı, kış mevsimi oldukça serin ve daha ziyade yağışlı geçmektedir. Yıllık yağış ortalaması 550 mm.dir.
İlçenin ekonomisi turizm, tarım, hayvancılık ve sanayie dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, buğday, yulaf, ayçiçeği, çeşitli sebze ve meyvedir. Az miktarda üzüm ve zeytin yetiştirilmektedir. Hayvancılıkta ise modern yöntemlerin uygulandığı tavuk çiftlikleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra süt ineği, koyun ve keçi yetiştirilmektedir.
Gebze’de sanayii Sümerbank Hereke Yünlü Sanayii Müessesesinin kurulması ile başlamıştır. Tanzimat döneminde İzmit Çuha, Feshane ve Bakırköy fabrikaları ile birlikte Hereke fabrikası da Osmanlı sarayının gereksinimini karşılamak üzere kurulmuştur. Gebze’de imalat sanayii böylece başlamış ve bu da tarım alanlarının azalmasına neden olmuştur. 1960 yıllarından sonra devlet desteği ve özel sermayenin yatırım yaptığı başlıca sanayii alanı olmuştur. Ayrıca ilçenin limanlara yakınlığının yanında E-5 ve TEM karayollarının birbirine çok yakın bir alanında kurulmuş olması, havalimanlarına ve demiryollarına yakınlığı, hem Avrupa’ya yapılacak ticarette hem de Anadolu, Orta Asya ve Orta Anadolu’ya geçiş için taşıma kolaylıkları sunması, Türkiye’nin en fazla kalkınmış üç büyük kentinin ortasında ve onlara yaklaşık olarak 45 dakika uzaklıkta olması da yatırımcıların dikkatlerini bu bölge üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuştur. Chrysler kamyon İmalat Sanayii, Aslan Çimento, Marshall Boya ve Vernik Sanayii, Türk Henkel Kimyevi Madde Sanayii, Polisan Kimya Sanayii, AEG-Eti Elektrik Endüstrisi, ÇBS Boya Kimya Sanayii, Nasaş Alimünyum sanayii, Atabay Kimya Sanayii, Pimaş Cam İşleme Sanayii ilçedeki belli başlı sanayii kuruluşlarıdır. Gebze organize sanayii Bölgesi, Gebze Küçük Sanayii Sitesi de bunları tamamlamaktadır.
Gebze maden yatakları bakımından zengin olmamakla beraber, çimento üretiminde hammadde olarak kullanılan kalker, Pelitli Köyü’nde kurşun yatakları bulunmaktadır.
Antik Çağlarda Gebze’nin yeri ve ismi konusunda araştırmacılar kesin bir sonuca varamamışlardır. Plinius, Hammer, C.Texier kentin ilk isminin Libyssa olduğunu ileri sürmüştür. Bu sözcük daha sonra Dakiviza’ya dönüşmüştür. R.Kiepert haritasında da bu yeri aynı isimle kaydetmiştir. Real Encyclopedia Khalkedon’dan Nikomedia’ya giden yol üzerinde küçük bir yerleşmedir dedikten sonra bugünkü isminin Gebze veya Guebza olduğunu belirtmiştir. Dakibyza ismi zamanla Gekbuze, Chiviza, Gavize, Dshebse, Dshebize, Gebizeh şekillerini almıştır. Osmanlı kaynakları buradan Geybüveyze veya Gegbüze olarak söz etmiştir.
Antik Çağlarda Gebze’deki yerleşmenin başlangıcı kesinlik kazanamamakla beraber Khalkedon’dan (Kadıköy) Nikomedia’ya (İzmit) giden yol üzerinde bulunuşundan ötürü büyük önem kazanmıştır. Bithynia antik bölgesinin sınırları içerisinde kalan Gebze’de ilk yerleşim MÖ.XII.yüzyıla kadar inmektedir. MÖ.XII.yüzyılın başlarında Frigler ardından Bithynia Krallığı buraya egemen olmuştur. Romalılara yenilerek Bithynia Krallığına sığınan Hannibal’in burada ölümünden ötürü Gebze’nin ismi tarihte yer almıştır.
Romalılar MÖ.73’te Bithynia bölgesi ile birlikte Gebze’ye de hakim olmuştur. Romalılar buraya stratejik konumundan dolayı önem vermiş, Gebze’de Eskihisar (Nikeiata) ve Hereke (Galagrene) kalelerini yaptırmıştır. Bizans döneminde Dakibyza olarak isimlendirilen Gebze, Arap akınlarına uğramış, haçlı seferleri (1097) ve Latin egemenliğine (1204) girmiştir. Palaiologoslar döneminde Bizanslılar yeniden yöreye hakim olmuşlardır.
Selçuklular 1075-1077 tarihleri arasında Süleyman Şah’ın kumandasında buraya gelerek Gebze’yi de Selçuklu topraklarına katmışlardır. 1097 tarihinde Haçlılar Selçuklulardan yöreyi ele geçirerek yeniden Bizanslılara vermişlerdir. Orhan Gazi (1323) kumandanlarından Akçakoca’nın oğlu İlyas Bey tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bundan sonra Gebze ve yöresi Osmanlılar ve Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir. Çelebi Sultan Mehmet Gebze ve yöresini 1420’de Osmanlı topraklarına ikinci kez katmıştır.
Osmanlı döneminde İstanbul ile Anadolu’yu bağlayan menzil yolu (konaklama) üzerinde bulunuşundan ötürü önem kazanmıştır. XIX.yüzyılda İstanbul Şehremanetine bağlı olan kaza merkezi olan Gebze, I.Dünya Savaşı’ndan sonra 1918’den 1922’ye kadar Yunan işgali altında kalmıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra 17 Ekim 1922’de işgalden kurtarılmıştır.Cumhuriyetin ilanından sonra Kocaeli’ne bağlanmıştır.
Gebze’de günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Eskihisar Kalesi, Darıca Kalesi, Çoban Mustafa Paşa Camisi, Sultan Hamit Camisi, Karabakkal Mescidi (Merdivenli Cami), Orhan Gazi Camisi, İlyas Bey Camisi, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, Çoban Mustafa Paşa Hamamı, Menzilhane Hamamı, Çarşı Hamamı, Hünkar Çeşmesi, İbrahim Paşa (Çarşı) Çeşmesi, Eskihisar Çeşmesi, Arapçeşme, Papaz Çeşmesi, Namazgâh Çeşmesi, Çatal Çeşme, Galipağa Çeşmesi, Banara Çeşmesi, Kurşuncubaşı (Yolcuönü) Çeşmesi, Çarşı Çeşmesi, Hallaçdere Çeşmesi, Şakir Çeşmesi, Malkoçoğlu Mehmet Bey Türbesi, İlyas Çelebi Türbesi, Horasanlı Şeyh Kudbeddin Çelebi Türbesi, Kadı Feyzullah Bey Türbesi, Akçet Dede Türbesi, Hannibal Anıtı, Yahya Kaptan Anıt Mezarı, Kanuni Sultan Süleyman (Dil İskelesi) Köprüsü, Taş Köprü, Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi, Çoban Mustafa Paşa Kervansarayı, Çoban Mustafa Paşa Medresesi, Sivil Mimari Örnekleri ve Darıca Kuş Cenneti ve Temalı Parkı, Ballı Kayalar Vadisi gibi doğal güzellikleri bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, www.gebze.bld.gov.tr ve www.kocaeli.gov.tr adreslerinden alınmıştır.