27
Aralık
2024
Cuma
SAKARYA

Aziz Duran'la buraya kadar

Başbakan Erdoğan Ankara'daki konuşmasında gündemdeki son gelişmeler ve yerel seçimlere yönelik önemli açıklamalar yapıyor. Erdoğan'ın adaylığını ilk açıkladığı isim Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz oldu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

-"Türkiye’yi büyütürken sadece bir alana takılıp belli meselelere boğulup kalmadık. Türkiye’yi tüm zenginlikleriyle, tüm meseleleriyle bir bütün olarak ele aldık. Her meselenin üstüne cesaretle gittik.

-Ekonomiyi büyütürken çalışanların emeklilerin çiftçinin memurun öğrencinin özürlünün yoksulun bu büyümeden olumlu yönde etkilenmesini sağlamanın gayreti içinde olduk.

-Ulusal ve yerel kalkınmaya aynı hassasiyeti gösterdik. Bir yandan barajlar limanlar inşa ederken bir yandan da şehirlerimizin ilçelerimizin köylerimizin sorunlarını çözmenin mücadelesini verdik.

-Çetelere mafyaya hukuk dışı örgütlenmelere asla taviz vermedik, asla göz yummadık.

CESUR BİR DURUŞ ORTAYA KOYDUK
-Ülkemizi şehirlerimizi çetelerin mafyaların tasallutundan kurtarmak için cesur bir duruş ortaya koyduk.

-Aksi takdirde Türkiye’de kararı çeteler mafyalar veriyordu. Böyle bir ülkeyi devralmıştık.

-Demokrasinin ötelendiği dönemlerde bu millet çok ağır faturalar ödedi.

-Siyasetini o eski dönemine göre kuranlar şu anda telaş içindeler. Karanlık dehlizlerde yol almaya alışanlar, gölgelerin gücüyle ayakta kalmaya çalışanlar büyük bir tedirginlik yaşıyorlar.

-Hukuk devletinin ışıltısından hesapları bozulanlar kaygı duyuyorlar.

-Sosyal devlet ilkesi hayata geçtikçe, demokrasi güçlendikçe istismar zeminlerini kaybediyorlar.

-Hukuk işledikçe, hakimler tehditten uzak bir şekilde özgür bağımsız hareket ettikçe bazıları rahatsız oluyorlar.

-Türkiye’de hukuk var sistem var. Bu ülkede fikri hür vicdanı hür savcılar var hakimler var. Hiç kimse kendisini yasaların hukukun adaletin üstünde görmemeli.

TÜRKİYE DEĞİŞİYOR, DEĞİŞECEK
-Hiç kimse kendisini ayrıcalıklı seçkin imtiyazlı hukuk alanının dışında bir pozisyonda görmemeli. Türkiye evet değişiyor ve değişecek.

-Türkiye ilerlemesine gelişmesine ve güvenliğine takılmış prangalardan kurtuldu.

-Ama bakıyorsunuz ki birileri çıkıyor. Korku imparatorluğundan bahsediyor. Kimlerin bu ülkede bunu kurmaya çalıştığını bize son aylar gayet iyi gösterdi

-Çukurlardan nasıl tüfeklerin el bombalarının, planların çıktığını çok iyi görüyoruz. Bunlarla beraber bu ülkede binlerce onbinlerce mermilerin acaba birilerinin evlerinden çıkmasının bir anlamı yok mu?

Bunlara seyirci mi kalacağız?

-Bunu yapanlar bunları takip edenler korku imparatorluğunu temsil edecek, bunların avukatlığına soyunanlar ise bunu değil barışı konuşacak.

-Türkiye hedefleri doğrultusunda değişiyor dönüşüyor. Biz ülkemizi tertemiz görmek istiyoruz. Bu ülkede gece rahat gündüz rahat olan milletimizin yaşam tablosunu hazırlamanın gayreti içerisindeyiz.

-Bu süreci hukuk sürecini sarsarak işleyen demokrasiyi hafife alarak kıyasıya eleştirmeye kalkanlar, önce kendilerini gözden geçirmelidirler.

YARGIYA MÜDAHALEDEN ŞİDDETLE KAÇINMALIYIZ
Yargıya müdahale anlamına gelen söylemlerden herkesin siyasetçilerin şiddetle kaçınması gerekir.

Bu yasaları anayasa’yı çiğnemektir ve aleni suçtur. Yasalara saygısı olan herkes hele hele mesuliyet mevkisinde olanlar söylediklerinin ne anlama geleceğini ölçer

Yargıyı siyaseten eleştirenler öncelikle hukuka saygı duymalıdır.

Doğrusu ana muhalefetin telaşını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bazı medya kuruluşlarının panik hallerini anlamakta güçlük çekiyoruz.

Kirli ilişkilerin açığa çıkmasından, karanlık olayların aydıntılatılması girişimlerinden mi korkuyorsunuz neden korkuyorsunuz?

Nedir bu telaşınız, bu saldırganlığınız, bu pervasızlığınız neden?

Kişilerin hataları kurumları bağlamaz. Yanlış yapan kişi yaptığı yanlışın hukuki sorumluluğunu şahsi olarak üstlenir.

Kimse kurumlarımızı rencide etme lüksüne sahip değildir olamaz.

Önemli olan sabırla hukukun adil bir şekilde tecelli etmesini beklemektir.

Bu süreci olumsuz etkileyecek söylemlerden kaçınmak her vatandaşımızın yükümlülüğüdür.

Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Biz hükümet olarakta, siyaset kurumu olarakta tüm gelişmelere bu gözle bakıyoruz.

Türkiye cumhuriyeti Anayasa’sı madde 138. Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasa’ya kanuna uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.

BIRAKIN HUKUK İŞLESİN
Bırakın hukuk işlesin, bırakın savcılar hakimler rahat bir şekilde görevlerini yapsınlar.
Dün itibari ile aldığım rakam iki hafta içerisinde 835 civarında Gazze’li hayatını kaybetti. Onların içinde çocukların annelerin yaşlıların özellikle bulunması gerçekten bizleri yürekten yaralıyor.

Ne yazıktır ki iki haftadır canlı yayınlarla televizyonlara yansıyan vahşet görüntüleri uluslar arası toplumun ortak tavır almasına yetmiyor.

Okulların hastanelerin camilerin hedef alınması BM’ye ait tesislerin yardım konvoylarının vurulması dahi vicdanların harekete geçmesine yetmiyor.

DÜNYA VAHŞETİ SEYREDİYOR
Film seyreder gibi bu vahşeti seyrediyor.

Türkiye olarak Filistin’in geçmişinden bugüne, tarihini çok iyi bilen ve bu tarihi paylaşan bir ülke olarak bölgesel barışa uzun yıllardır katkı sağlayan ülke olarak bunun durması için ilk günden itibaren çabalıyoruz.

Ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bölgeye ulaşabilmesi için Ürdün Mısır’da temaslarım oldu.

Ardından Batılı ve Ortadoğu ülkeler olmak üzere tüm ülkeleri telefonla aramak suretiyle müzakere ettim.

Cumhurbaşkanımız farklı ülkelerin cumhurbaşkanlarıyla görüştü.

BM Güvenlik Konseyi, ateşkes için çağrıda bulundu.

ABD’nin çekimser oy kullandığı, 15 üyesi olan BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin çekimsiz, 14’ünün kararı almış olduğu toplantıdan sonra İsrail bunu tanımayacağını ifade etti.

Tabi bu BM Güvenlik Konseyi kararının bağlayıcılığı olmasına rağmen takınılan tavır karşısında, bu tavır böyle mi kalmalı. Ne borcunuz ne borcumuz var. Bunlar karşısında nasıl sessiz durulabilir.

BM Güvenlik konseyi’nin bu noktadaki yaptırımı ne ise bu yaptırımı BM’nin gerçekleştirmesi lazım.

Bugüne kadar onlarca kez İsrail bunu yaptığı için bu alışkanlık haline gelmiştir.

Acaba BM yarın Türkiye ile ilgili aldığı bir kararda bizde bunun aksini iddia edersek, bunun örneği olarak İsrail ortaya kalacaktır, bu böyle bilinmelidir.

Bir çok yardım kampanyası düzenlendi. Dünya medyasını tekrar ayağa kaldırmak ve dünyaya bir çocuk anne ilişkisini, onların hıçkırıklarını duyurma görevini gerçekleştirdiler.

Acilen saldırıların durması ateşkesin sağlanması çağrımı dile getiriyorum.

Şu anda özel temsilcim Mısır’daki toplantıya katıldılar. Bakalım ne gibi bir karar çıkacak.

DEMOKRASİ YERELDE BAŞLAR
Her fırsatta ifade ediyorum, demokrasi yerelde başlar, siyaset yerelde başlar. Biz Türkiye’yi bütün şehirleriyle ilçeleriyle köyleriyle hep birlikte büyütme sevdasındayız."

AK Belediyecilik farkını milletimizle buluşturduk. Mazeret siyasetinin arkasına sığınmadık. Plan proje hizmet eser ürettik ve bunları halkımıza sunduk.

Şehirler medeniyetin gerçek mekandır, aynasıdır. Medeniyetin kadim değerleri ancak şehirde hayat bulur.

İstanbul’u Edirne’yi Mardin’i İzmir’i anlamadan bizim medeniyetimiz anlaşılabilir mi? Bu şehirleri sevmeden bizim medeniyetimiz sevilebilir mi?

Görev başındaki tüm belediye başkanlarımız bu anlayışla hizmet ürettiler.

Şehirlerimizin ruhunu koruyacağız. Şehirlerimizin kaybolan estetiğini tarihini günyüzüne çıkarağız.

Sokak sokak cadde cadde şehirlerimizin her karışına ayrım yapmadan hizmet götüreceğiz.

Şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Hiçbir aday adayımız listeler açıklandıktan sonra, seçim bittikten ve seçildikten sonra rahata ereceğini sanmasın.

Çok sayıda müracaat oldu, onların içinde çok tecrübeli arkadaşlarımız var. Çoğu durumda seçim yapmakta zorlandık. Ama sonuçta seçime bir adayla girilyor.

HATALARIMIZ OLABİLİR AMA SAMİMİYİZ
Tabi bu yüzden onların içerisinde aday olamayan arkadaşlarımız belki rahatsız da olabilirler. Değerli arkadaşlar bütün bunları yaparken, hiçbir siyasi partide olmayan bir çalışma yürüttük.

Bu çalışma aylar önce başladık. Teşkilatlarımız milletvekillerimiz hepsinin kanaatlerini aldık ve bunun sonucunda bir netice aldık.

Fakat aday olamayan kardeşlerimizin içinden bazıları rahatsızlıklarını farklı bir şekilde dile getiriyorlar.

Bizim hatalarımız olabilir, ancak bir kararlarımızı samimi verdik.

Siyaset uzun soluklu bir uğraştır. Bugün olamayan arkadaşlarımız yarın başka pozisyonlarda değerlendirilebilirler.

Siyasette illa milletvekili belediye başkanı il başkanı olacağım diye bir şey yok. Bunun ne olacağını burada değerlendirmek kararı burada vermek yanlış olur.

Belediye başkan aday adayı olarak girersin il genel meclis üyesi olursun. Peki bunu kendinize niçin yediremiyorsunuz diye de sormak lazım.

Eğer ben yerel yönetimdeki bu davaya inanmışsam, bana nerede görev düşüyorsa onu yapmaya hazırız dememiz lazım.

Bu sebeple el birliği yaparak dostluk içinde kampanya sürecini birlikte sürdürmemiz büyük önem taşıyor.

Aday olanlar içinde seçim öncesi ve sonrası aynı tempoyu sürdürmek büyük önem taşıyor.

29 Mart’tan itibaren seçim öncesinde olduğu gibi daha fazla çalışmasını özellikle istiyoruz.

KENDİMİZLE YARIŞ İÇİNDEYİZ
Biz sadece diğer partilerle değil, kendimizle de yarış içindeyiz. Telefonlar 24 saat açık. Mesela bu akşam gece çalışmalarımız 2’ye kadar devam etti.

O saatte aday olamadığını duyanlar telefonumuz çalıştı. Hepsine başladık tabi hesap vermeye. Bir başkasına da telefonu havale etmeyi sevmeyiz.

Belediye başkanı seçileceksiniz yarın, telefonunuzu kapatmayın açık olsun diyorum.

Ne yapayım işte hanımın keyfi kaçar? Hayır diyemeyeceksin, hanımda buna alışacak. Böyle yürüyemezsek olmaz.

Özellikle küçük şehirlerde ilçelerde belediye başkanımın uğramadığı ihtiyaçlarını sormadığı aile kalmamalı.

Karşılıklı sevgi ve saygı içinde kapılar çalınmalı, yeri geldiğinde “Ayşe hanım müsait misin” deyip onun çayını içmeli.

Yeri gelmeli, rastgele bir telefon çalmalı, Mehmet efendi akşam sizi eve çaya davet ediyorum denmeli.

Bunlar çok şık olur.

Şehrin efendisi olarak şehrin hizmetkarı olarak gönülleri kazanmalısınız. Hedef bu olmalı.

Ben Büyükşehir ve bazı illeri açıklayacağım. Açıklayacağımız ilk şehrimiz Samsun.

SAMSUN
Tabi samsun birçok açıdan Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri. Kurtuluş Savaşımızın meşalesinin yakıldığı, Atatürk’ün Anadolu’ya çıktığı samsun, sanayisiyle limanlarıyla üniversitesiyle büyük bir şehrimiz.

Bu önemli şehrimizi yatırımlarımızla hizmetlerimizle bambaşka bir çehreye kavuşturduk. Bu dönemde Yusuf Bey kardeşimle ne tür çalışmalar yapıldığını gördünüz.

Bildiğiniz gibi Samsun’dan başlayan Karadeniz Sahil Yolu’nu bitirdik. Samsun’un Ankara ve İstanbul’a bağlantısını, seçim öncesi en geç Şubat ayında Samsun Ankara duble yolunu açıyoruz.

SAMSUN ADAYI TUSUF ZİYA YILMAZ
Samsun Bafra Samsun Kavak yollarını da tamamladık. Bunlar yatırımlardan bazıları.

Samsun sahil kenti olmasına rağmen hatırlayın denizle bağlantısı var mıydı? Yoktu. Denizle bağlantısı kopuk bir şehirken, deniz kenarında yaşayan samsunlular adete denizi göremiyordu.

Sahil çalışmasını bitirdik, samsunluları denizle buluşturduk. Gerçekten sahil boyu yapılan çevre düzenlemeleriyle hakikaten samsunlu şimdi modern bir şehirde yaşadığının farkına vardı.

Şimdi Samsun’un bütün sahil boyu bambaşka oldu. İşte bu bir ufuk meselesi. Başkanımızda bu vardı bunu gerçekleştirdi.

Modern plajlar teleferik ve arıtma tesisleriyle samsunu ele aldık. 17 km’lik raylı sistem projesinin ihalesinde beraber çalıştık ve inşaat çalışmalarına başladık. İnşallah iki yıl içerisinde de tamamlıyoruz.

Bu sistem şehir merkezini üniversite ile buluşacak.

Arıtma projesi bittiği zaman Samsun sahilleri mavi bayraklarla dolacak.

Büyükşehir belediyemiz TOKİ ile birlikte 2000 konut üretti.

Samsun Büyükşehir belediyemiz 350 hanedeki yaşlılarımıza örnek bir bakım hizmeti sunuyor.

Haftada iki kez ekiplerimiz evlere gidiyor, ev temizleniyor, doktorlarımız sağlık kontrolü yapılıyor ve yaşlıların hayır duası alınıyor.

Yıl boyunca bu uygulama aksatılmadan yapılıyor. Samsun Büyükşehir belediyemiz 500 trilyonluk yatırımı Samsun’a kazandırdı.

Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz’ı beş yıldır yürüttüğü başarılı çalışmalar nedeniyle kutluyorum. Yeni dönemde yola Yusuf Ziya Yılmaz ile devam ediyoruz.

SAKARYA
1951’de vatandaşlıktan çıkarılan Nazım Hikmet’in resmi gazete’de yeniden yayımlandı. Sakarya deyince de aklıma dizeler geliyor.

İnsan bu su misali; kıvrım kıvrım akar ya. Bir yanda akan benin öbür yanda Sakarya.

Son beş yıl içinde Sakarya’da Ak belediyecilik olarak 9 trilyona mal olan katı atık depolama tesisi tamamlandı. Akyazı ve Hendek’te yaklaşık 15 trilyon mal olan iki adet yeni atık su artıma tesis kurduk. İçme suyu kaynaklarını koruma altına aldık. Yeşil alanı yüzde 78 oranında artırdık.

Hükümetimiz tarafından Büyükşehir belediyemize devredilen 160 bin metrekarelik alanı Kent Park adıyla halkımıza sunduk.

Sapanca gölü hükümetimizce sağlanan 4.5 trilyonluk kaynakla koruma altına alındı.

Sakarya’da 40 milyon dolarlık doğalgaz projesini yaptık. Toplam hat uzunluğunu 1500 km’ye uzattık.

Sosyal yardımlar kapsamında 50 bin koli erzak dağıtıldı. Adeta bir hastane gibi hizmet eden Büyükşehir belediyemizin tıp merkezinde her yıl ortalama yüz bin vatandaşımıza hizmet verdi.

Köylerimizin yüzde 80’nini sıcak asfalta kavuşturduk. Artık o sıkıntılı depremden sonra şimdi Sakarya çok farklı bir şekilde. TOKİ’nin de orada yaptığı yatırımlarla yeni bir Sakarya kuruldu.

Sayın Aziz Duran’a teşekkür ediyorum. Gerçekten Sakarya için elinden geleni çabayı ortaya koydu. İnanıyorum ki Sakaryalılarda Aziz Duran’ı şükranla anacaktır.

Ancak siyasette bir bayrak yarışı. Yeni dönemde Sakaryamızda yine Aziz Duran’ın da bir kardeşi olan, Serdivan Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ile yola devam ediyoruz.

BURSA
Yeşil Bursa. Medeniyet kentimiz Bursa. Son beş yılda Bursa’da, büyük bir gayretle önemli yatırımlar yapıldı.

Osmanlı’nın ilk başkenti. Tekstil sektörümüzün otomotiv sanayimizin yüz akı Bursa.

Geçtiğimiz beş yıl içinde sadece Bursa’ya bir metro kazandırdık ve hizmete açtık. Bizden önce sadece 4 kavşak vardı. Bu dönemde belediyemiz buna 11 yeni kavşak inşa etti.

Hızlı feribotu İBB ile Bursa belediyemiz el ele verdi ve hizmete açtı.

Bursalı kardeşlerimiz için Merinos projemizde devam ediyor. Onu en kısa zamanda tamamlayacağız.

Ben bugüne kadar hizmetlerinden ötürü Bursa belediye başkanı Hikmet Şahin’e huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Başarılı olmak şart diyorum. Tabi yeter şart değil. Onun içinde yaptığımız çalışmalar sonucunda Bursa için yeni bir aday belirlemek durumunda kaldık.

Ve adayımız yine Hikmet kardeşimizle beraber aynı bölgede çalışan, yıllar yılı beraber yürüdüğümüz Osmangazi belediye başkanı Recep Altepe.

Bir şey söylüyorum, bak başkan. Bursa Şehir Stadı’nı şehrin içinden çıkaracağız. Onu şehrin dışına alacağız. UEFA şartlarına uygun halde onu inşa edeceğiz. Mevcut şehir stadını da ormana ilave edeceğiz.

İZMİR
Egenin incisi İzmir inşallah bu dönem AK belediyecilik ile tanışacak. Tıpkı İstanbul Ankara Konya Kayseri gibi. Özellikle Antalya gibi, Gaziantep samsun Sakarya Adana gibi tanışacak.

İnşallah güzel İzmir’i de yeniden imar etmek istiyoruz. Son dönemde gördünüz. Susuzluk. Bahaneleri hazır Ankara bizi susuz bıraktı. Bu hiç şık değil.

İstanbul belediye başkanı olduğumda, İstanbul’u susuz devralmıştım. CHP susuzluktur arkadaşlar.

Bütün bunlara rağmen Beydağı Barajını bitirdik. Göydes barajını bitirdik bunu görmüyor. Bizi ihmal etti diyor.

Merkezi yönetim DSİ ile size elinden gelen desteği verir. Belediye başkanlığım döneminde farklı merkezi yönetimle çalıştım bende. Ama kalkıp da faturayı Ankara’ya kesmedik. Dağlardan İstanbul’a su getirdik ve işi çözdük.

İzmir’i de ancak biz çözeriz. Bu noktada çok başarılı tecrübeli, İzmirlilerin işte aradığım aday bu diyeceği bir arkadaşımızı aday olarak gösteriyoruz. Bu konuda özellikle bundan önce bizden önce bizim belediye başkanımız oldu.

ÜNİVERSİAD organizasyonunu başarıyla yürüttü ve tamamladı.

Şimdi İzmir için bir fedakarlık gerekiyor dedik. Dünyaya ufku açık milletvekilimiz Taha Aksoy’u İzmir Belediye başkan adayımız olarak açıklıyorum.

Bir milletvekilimizden fedakarlık yapacağız.

.
Yayın Tarihi : 11 Ocak 2009 Pazar 17:08:10
Güncelleme :12 Ocak 2009 Pazartesi 11:13:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?