27
Aralık
2024
Cuma
SAKARYA

Gençlik dönemi sağlığı paneli

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sağlık Yüksekokulu Müdürlüğü tarafından “Adölesan (Gençlik Dönemi ) Sağlığı ve Gelişimi” konulu panel düzenlendi.

SAÜ Kongre merkezinde düzenlenen panelde konuşan Doç. Dr. Nursan Çınar, gençlik çağında beslenmenin önemini belirterek, “Beslenme; adolesan grubunda sağlık alanında ele alınması gereken en önemli başlıklardan biridir. Bu döneminde, büyüme hızlıdır. Enerji ve besin öğelerine olan ihtiyaç artmaktadır” dedi. Gençlik döneminde artan besin ihtiyaçlarının karşılanmasında yaşanan sorunların yaşam biçimi, hatalı beslenme alışkanlıkları, büyüme-gelişme ve beslenme konularında bilinçsizlik olduğuna vurgu yapan Çınar, “Obezite bütün dünyada ergen ve çocuklarda epidemik bir problem olacak biçimde artmaktadır. Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Fiziksel aktivite gençlikte kemik kütlesini arttırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler. Bir bireyin geleceği için yapabileceği en iyi yatırım düzenli fiziksel aktivite alışkanlığıdır” diye konuştu.

“Gençlik Çağı Sorunları ve Kuşaklararası Çatışma” konusunda görüşlerini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Dilek Aygin, kuşaklar arası çatışmanın yetişmekte olan nesil ile belli bir anlayış ve sosyal bakışı temsil eden yetişkin neslin arasındaki anlaşmazlıklar olduğunu kaydetti. Aygin, “Hem geleneklere bağlılık hem de çağdaş yaşama uyum, anne - babalar için bir ikilem oluşturur. Kuşaklar arası çatışmaları sorunsuz çözebilmek için yetişkinlere bazı önerilerde bulunacak olursak: Gencin kendini ifade etmesine izin verin. Onu, sözünü kesmeden dinleyin ve anlamaya çalışın. Farklı düşünüyorsanız bunu açık, net, ama sakince belirtin ve öfkenizi kontrol edin” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Ayşe Çevirme, “Bağışıklama” konusunda bilgiler verdi. Adolesanlık ve genç erişkinlikte aşılamanın daha da önem taşıdığını belirten Çevirme, “Çünkü çocukluktaki rutin aşılama nedeniyle yüksek oranda bağışıklığı sağlanan hastalıklarda hastalık küçük yaşlardan daha ileri yaşlara ve adolesan döneme doğru kaymıştır. Difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık kabakulak ve polio gibi infuenza, hepatit B ve Pnömokok pnömonisi (zatüre) gibi hastalıkların çocukluk çağı dışında da yüksek hastalık ve ölüm oranlarının sahip olması sebebiyle bu hastalıklara karşı aşı uygulaması standart aşılama programlarına entegre edilmelidir” diye konuştu.

Panelde gebelik konusuna dikkat çeken diğer bir panelist Öğr. Gör. Cefariye Sözeri ise şunları söyledi; “Adölesan gebelikler fiziksel, sosyal ve psikolojik değişikliklerin olduğu bir diğer dönemdir. Adölesan ve gebelik döneminin üst üste gelmesi organizmayı riske sokar. Bu nedenle adölesan gebelikler riskli grup olarak ele alınırlar. Dünyada 15-19 yaş grubu adölesanlarda doğurganlık oranları ortalama yüzde 54'tür. Ülkemizde bu oran yüzde 46'dır. Tüm bu veriler, ülkemizde adölesan evliliklerin, gebeliklerin ve doğumların göz ardı edilemeyecek boyutlarda olduğunu göstermektedir.”
 

iha
Yayın Tarihi : 10 Nisan 2009 Cuma 11:29:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?