Nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalıkları kurtarmak için yaklaşık 2 yıldır çalışan bilim adamları, suni ortamda yetiştirilmesi imkansız denilen alabalıkları havuzlarda yetiştirmeyi başardı.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Sapanca Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Güven başkanlığında Sapanca'da yürütülen proje ile suni ortamda yetiştirilmesi imkansız denilen kırmızı benekli doğal alabalık yetiştirildi. 2 yıl önce 8 balıkla başlayan proje kapsamında bin 500 anaç, 6 bin yavru kırmızı benekli doğal alabalık elde edildi. Yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Güven, kırmızı benekli doğal alabalığın beslenmeden çok sağlık amacı kırık, çıkık,
kanser ve ülser hastalığının tedavisinde tüketildiğini kaydetti. Güven, "Bu balıkları porsiyon olarak büyütmek diğer balıklarla kıyasladığımız zaman ekonomik olarak rantabl olmuyor çünkü bunlar 4-5 yılda ancak porsiyon boya gelebilen balıklar bu sebep ile gıda balığı olarak kontrol yapıldığında bu balıklar ekonomik olmuyor. Biz bu balıkları 5 santimi geçen yavru boyuna kadar kontrollü şekilde büyütüp önce bölgemizde Sapanca'dan başlayarak küçük dere ve çaylara bu güvenli boya gelen balıkları bırakmak
istiyoruz. Bunu bu şekilde yapmak istememizin sebebi sizin de bildiniz gibi bölgemizde ve Türkiye'de doğal alabalığa karşı bir ilgi var. Bu ilgi beslenme olarak değil. Sağlıkla ilgili olarak. Örneğin kırık ve çıkıkta, kanser ve ülser hastalığının tedavisinde doğal alabalığın çok yararlı olduğu fikri halkımıza yerleşmiş. Gerçekten de öyle" diye konuştu.
Güven, kırmızı benekli doğal alabalıkların sorumsuzca avlanma nedeniyle sayılarının günden güne azaldığını ifade ederek, "Vatandaşımız kontrolsüz bir şekilde doğadaki balıkları yani yavru balıkları yakalıyor ve hastalık sebebiyle ihtiyacı olan diğer vatandaşlara büyük paralarla satıyorlar. Bu durum katliam derecesine ulaşmış vaziyette ve dolayısı ile bir balığın bir kere bile yumurta vermeden doğadan yok edildiğini düşünürsek o bölgelerde sürdürülebilir balıkçılık imkansız hale geliyor. Bizler yaptığımız
çalışma ile hem vatandaşın kullanacağı balıkta kontrollü bir sirkülasyon sağlıyoruz hem de bu balıkları doğaya bırakarak neslinin devam etmesini sağlıyoruz. Bu balıkları asıl üretme fikrimiz buradan çıktı" dedi.
8 balık ile başlayan proje kapsamında 2 yılda, bin 500 anaç, 6 bin yavru, kırmızı benekli doğal alabalık üretildiğini belirten Güven, "İlk önce bir fikir olarak başladı bu iş daha sonra bölgemizde Akçay deresinden bir üreticimiz 7-8 tane doğal alabalık yakalamış bunu kendi işletmesinde büyütmek istemiş fakat büyütememiş. Bize gelip size verelim dediler. Bizde kabul ettik. Balıklar geldiklerinde 300-350 gram ağırlığındaydı. Bu balıkları ilk olarak fiberglas bir tanka koyduk üzerlerini de örttük buna
rağmen yanlarına yaklaştığımızda bile bu hayvanlar sesten bile ürktüler. Sağlıklı beslenmediklerini fark ettik. Biyolog arkadaşımız Muhammed'e durumu ilettim ve bunları buradan alıp anaç olarak ürettiğimiz Gökkuşağı alabalıklarının yanına koyalım bu balıklar o balıklardan balık davranışlarını öğrensinler dedim. Balık sosyal yaşamını öğrenirler ve bunları böylece alıştırırız dedik ve ikisini aynı tanka koyup bir hafta orada bıraktık. Daha sonra yanlarına gittiğimizde ise bizden ürkmediklerini yem
yediklerini gördük ve 350 gram olarak gelen balıkların yaklaşık bir yıl sonra bir kilonun üzerine çıktığını sapladık. İkinci yılda ise bu rakam 3-4 kiloyu buldu. Dağa sonra bu balıklardan yumurta aldık. İlk aldığımız yumurtalardan şu an gördüğünüz balıkları ürettik her biri 350-400 gram arasında yaklaşık bin 500 anaç adayı hazırladık. Diğer yandan 2012 yılı üretimi olarak ta elimizde 5-6 bin kırmızı benekli doğal alabalık yavrusu var" diye konuştu.
Okulda yetiştirilen balıkların kontrollü olarak doğal ortamlarına salınacağını açıklayan Güven, "Bu balıkları üretirken Tarım Bakanlığı ile ortak bir proje düşünüyoruz. Bu projemizde önce bölgemizden başlayarak tüm dere ve çaylara bu balıkları bırakacağız. Bu çalışma sonrasında vatandaşlarımız derelerden kontrollü bir şekilde balık avlayabilecekler. Bunu kolluk kuvvetleri, tarım müdürlükleri ile birlikte kontrollü yapmak zorundayız yoksa ne yaparsak yapalım bu balık nesli yine de tükenir. Doğanın kendini
dengeleyebilmesi için bunun kontrollü yapılması gerekir. Balıklar doğada diğer balıklarla rekabet edebileceği boyda iken yani 5 gramı geçtikten sonra bırakılacak. Böylece uyum sorunu yaşamayacaklarına daha sağlıklı sonuçlar alacağımıza inanıyorum" dedi.