Marmara Bölgesi’nde Sakarya İline bağlı bir ilçe olan Akyazı’nın batısında Sakarya Merkez ilçesi ile Sapanca, kuzeyinde Hendek, güneyinde Geyve, doğusunda da Bolu ili yer almaktadır. Akyazı’nın doğusu ve güneyi Köroğlu Dağlarının batı uzantıları olan Samanlı Dağı ile engebelenmiştir. Bu dağların yüksek kesimlerinde platolar bulunmaktadır. İlçenin kuzey ve batısını Adapazarı Ovası’nın çöküntü uzantısı olan Akyazı Ovası kaplamaktadır. İlçe topraklarını Mudurnu Çayı ile kolları sulamaktadır. Sülüklü Göl ilçe toprakları sınırları içerisindedir. İl merkezine 29 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 717 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım Sonuçlarına göre; toplam nüfusu 72.524’tür.
İlçe hem Marmara ve hem de Karadeniz ikliminin özelliklerini taşır. Bol yağış alan Akyazı da Kış mevsiminde yüksek kesimlerde yağışlar genellikle kar şeklindedir.
Kuzey Anadolu kıyı dağlarının uzantısı olan Samanlı dağlan zengin bir orman örtüsü ile kaplıdır. Bu yüzden de tarım alanları çok kısıtlıdır. Başta kayın olmak üzere gürgen, kavak, kestane, ıhlamur, çınar, akağaç ve meşe başlıca ağaç türlerini oluşturur Akyazı’nın Güneydoğusundaki Keremali dağı ile Gö-tepe orman serileri kayın ve meşe topluluklarından oluşur. Bu ormanlardan kerestecilikte yararlanılır.
İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve ormancılığa dayalıdır. Yetiştirilen ürünlerin başında mısır, buğday, pancar, patates, fındık ve çeşitli sebzeler gelmektedir. Ayrıca ilçenin sulanabilir alanlarında pirinç yetiştirilir. İlçede son yıllarda seracılık büyük önem kazanmıştır. Hayvancılıkta, büyük ve küçükbaş hayvan besiciliğinin yanında arıcılık ve ipekböcekçiliği de yapılmaktadır. Orman ürünlerinden parke imalatı,ceviz tomruğu ve kavak tomruğu satışlarından da önemli gelirler elde edilmektedir. Akyazı’da kerestecilik ve yan ürünleri sanayii bir hayli gelişmiştir.
İlçe il merkezi ile aynı tarihe sahiptir. MÖ.900’de Bithynia’lılar bu bölgeye yerleşmişlerdir. MÖ.VII.yüzyılda yöre Friglerin, ardından Lydialıların egemenliğine girmiştir. VI.yüzyıl ortalarında tüm Anadolu ile birlikte burası da Perslerin Satraplık merkezlerinden biri olmuştur. Bu durum 334’te Büyük İskender’in Persleri yenmesine kadar sürmüştür. Bundan sonra Makedonya Krallığı yönetimi altına giren Sakarya bölgesi, İskender’in ölümünden sonra Seleukosların hakimiyeti altına girmiştir.
MÖ.III.yüzyılda başlayan Bithynia Krallığının egemenliği MÖ.I.yüzyıldaki Roma yönetimine kadar sürmüştür. Bizanslıların Optimation Theması’nın sınırları içerisindeki Sakarya bölgesi zaman zaman Arap istilalarına uğramıştır. XI.yüzyılın sonlarında Selçuklulardan Artuk Bey’in buradaki Bizanslıları yenmesi ile yöre Selçukluların eline geçmişse de 1072’de yeniden Bizanslılar yöreye hakim olmuşlardır. Bunun ardından 1097’de Haçlıların, Danişmendlilerin, Anadolu Selçuklularının ve İznik’te merkezi kurulan Nicaia İmparatorluğunun yönetimine girmiştir. Konuralp ve Akçakoca tarafından 1324’te Osmanlı topraklarına katılmıştır.
XIX.yüzyılda İzmit sancağının Hendek kazasına bağlı Nahiye merkezi idi. 1944’de Kocaeli vilayetinin bir ilçesi olan Akyazı, 1954’te Sakarya’nın il olması üzerine, Sakarya’ya bağlanmıştır.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında Aksartepe Kalesi, Akyazı’nın dağlık bölümlerindeki yerleşim yerlerinde kilise kalıntıları, Ballıkaya Köyü'ndeki Mir Ali Türbesi, Emir Ali Türbesi; Taşyatak Köyü'nde Üç Şehitler Türbesi, Pazarköy'de Şehit Kerim Türbesi ve Yedi Kardeşler Türbesidir. Ayrıca ilçede, Acelle Yaylası, Sultanpınar Yaylası, Keremali Yaylası , Boztepe Yaylası, Susuz Yaylası, Çiğdem Yaylası ilçenin mesire ve dinlenme yerleri olan doğal güzellikleri vardır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, Akyazı Belediyesi web sayfasından alınmıştır.