14
Haziran
2025
Cumartesi
KAYNARCA - SAKARYA
Belediye Sayfaları

Kaynarca Türkiye'nin turizm değeri olmaya aday

ACARLAR GÖLÜ

Acarlar Gölü, Sakarya nehrinin Karadeniz’e ulaştığı ağız kesiminin yaklaşık 6 km. batısında yer alır. Kıyı çizgisinden ortalama 1.5 km. içeride ve kıyıya paralel bir uzanım gösteren Acarlar Gölü’nün uzunluğu yaklaşık 12 km., genişliği ise 250 m. ile 1250 m. arasında değişmektedir. Gölün yaklaşık alanı 1560 ha’dır. Gölün en karakteristik özelliklerinden biri, göl tabanının çok yoğun orman ile kaplı olmasıdır (Longoz ormanı). Uygun iklim koşulları sonucunda gerek göl içersinde ve gerekse göl civarında zengin bir biyolojik çeşitlilik söz konusudur.
Göl, ornitolojik anlamda da oldukça zengindir. Balıkçıl türler, yaban ördekleri, karabataklar ve bataklık kuşlarının bir çok türünün varlığı ve Anadolu üzerinde var olan önemli göç yolu üzerinde bulunması, Acarlar Gölü’ne ayrı bir anlam kazandırmıştır. Ayrıca gölde varlığı tespit edilen ancak günümüzde yaşanan çevre kirliliği nedeniyle popülasyan kaybına uğrayan bazı balık türleri de mevcuttur. Sazan, yayın, yılan balığı, turna, kefal gibi balık türleri artık günümüzde yok olma noktasına gelmiştir.
Hassas ekosisteme sahip bir çok alanda görüldüğü gibi Acarlar Gölü de günümüzde yaşanan çevre kirliliğinden etkilenmektedir.

Göl ve çevresinin aldığı göçe bağlı nüfus artışı, tarım arazisi kazanma amacıyla göldeki kurutma çalışmaları, göl çevresinde ve tabanında yapılan ağaç kesimleri, gölü besleyen nehirlere atıklarını veren tesislerin varlığı, kaçak ve aşırı avcılık, kumul ilerlemesi, tarımda kullanılan ilaçlardan kaynaklanan kirlilik, Acarlar Gölünü ve sahip olduğu biyolojik çeşitliliği tehdit eden başlıca sorunlardır

Sahanın 1576 Ha.lık kısmı Genel Müdürlükçe 1976 yılında sülün ve su kuşlarını korumak maksadıyla "Yaban Hayatı Koruma Alanı" olarak ilan edilmiştir.
Acarlar gölü longos ormanı 1998 yılında Bursa Kül. Ve Tab. Var. Koruma Kurulu tarafından 1. Derece doğal sit alanı ilan edilmiştir

Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olan Acarlar Gölü’nü ( Karasu-Kaynarca) tehdit eden çevresel problemleri ortaya koyarak, sahanın sürdürülebilir kullanımı sağlamak ve yöre halkının bu alanla ilgili bilinç düzeyini arttırarak gölün korunmasını ve gölü turizm potansiyeli olarak değerlendirmek ve yöre halkına ekonomik gelir sağlayan bir alan olarak ekonomiye kazandırmak amacımız olmalıdır


ŞEHYMÜSLİHİTTİN CAMİİ
Bu bölgede bilinen en eski Osmanlı Esiridir.

Büyük Kaynarca Köyünde Orhan Bey döneminden kalan Camii II. Beyazıt döneminin hicri 902 Miladi 1486 tarihli “Kıssahan Haç Müslihittin Mustafa Bin Cüneyt” Vakfiyeden Caminin Orhan Gazinin Veziri Sadettin Paşanın oğlu Müslihittin Efendi tarafından yaptırılmıştır.

Camiide herhangi bir kitabe bulunmadığı için 1486 tarihli Vakfiyeden Şey Müslihittin Caamiinin en geç 1486 tarihide yapıldığı düşünülmektedir.

Cami Anadolu’ da ormanlık alanlarda sık sık rastladığımız bir üslupta yani çandı tipindedir. Hatıl adı verilen ahşap elemanlar üstüste yerleştirilmiş, köşelerdeki yarım kertmelerle dış duvarlar oluşturulmuştur. Kullanılan bu teknik görünüşte çok basitse de aslında kullanışlı, pratik ve sağlamdır. Yapıda temel olarak iri taşlar kullanılmıştır.
Bugün bölgede neredeyse her köyde ve her mahallede cami inşa edilmiş olması nedeniyle yapı işlevini kaybetmiştir ve artık kullanılmamaktadır. Bölgenin yakın geçmişi ile ilgili yapılan betimlemelerden Cuma ve bayram vakitlerinde bu ve diğer Cuma camilerinin etrafında panayırı andıran pazarlar kurulduğu ve bu özel günlerde canlı bir ticaret ortamının varolduğu anlaşılmaktadır


KARABOĞAZ DENİZ SAHİLİ

Kaynarca’ nın 15 km. kuzeyinde uzun ve genişliği çok fazla olan bir kumsaldır. Romatizmal hastalıklara iyi geldiği söylenen ince taneli kumu ile hem sağlık turizmine hemde deniz turizmine elverişli birçok orman ve orman altı bitki örtüsünün denizle kucaklaştığı yurdumuzun doğal güzelliğe sahip önemli bir yöresidir.
Karasu sahiline dek uzanan bir alan. Pek keşfedilip bilinmeyen yani henüz tüketilmemiş bakir bir yer. Sahil ve kumsalları açık Karadeniz’in sert rüzgarlarına açık. Ama yinede bir şeylere para harcayacak kişilerin özel villa tipli konutlarını kurmaya başladığı bir yer. Kısa zamanda tüketilecek bir yer. Ulaşımı uzaklığı nedeniyle kolay olmayan Karaboğaz, kötü olan yolu düzenlendiğinde sanırım Kerpe ve Cebeci gibi " kasabaları andıracaktır.
Buranın başlıca özellikleri şöyledir; Sahillerinin Karadeniz rüzgarlarına açık olması nedeniyle sörf ve rüzgar yelkeni sporuna uygundur. Denizden esen ser rüzgarlar Karasu sahillerine dek uzanan uzun kumsalındaki kumları karaya doğru itiyor ve kumul tepeleri oluşuyor. Her yıl birkaç metre hareket eden kumul tepelerine "Yürüyen Kumullar" denilir.


TAŞOLUK KÖYÜ MAĞARASI VE KANLIPINAR
Taşoluk Köyünde eski dönemlerden kalma bir mağara vardır.Kalker taşı ile kaplı bir alanda yer alan ve önemli bir bilimsel araştırmaya konu olmamış olan mağaranın uzunluğu konusunda net bir bilgi yoktur.Çok soğuk bir suyun devamlı aktığı bu mağara hem mağara araştırmacıları için ilgi çekici biryer hemde çevresinin düzenlenmesi ile ziyaretçilerin düzenlenecek parkurlarda yürüyüş yapabilmelerine ve piknik alanı olarak kullanabilmesine imkan sağlayacaktır.



Mağaranın sağ tarafında 100 metre mesafede bulunan Kanlı Pınar da ayrı bir doğal değerdir Rivayetlere göre İstiklal Savaşı sırasında yorulan ve susayan askerlerimiz su ihtiyaçlarını buradan temin etmişlerdir. Düşman kuvvetleri bu suyu bulunca burada pusuya yatmışlar. Yorulan askerlerimiz biraz dinlenmek ve susuzluklarını gidermek için bu pınarın başına gelmişler. Pusuya yatan düşman askerleri bir anda ortaya çıkıp orada bulunan askerlerimizi şehit etmişler.Adınıda bu olaydan almıştır


Adnan GÜRBÜZ

Yayın Tarihi : 7 Temmuz 2004 Çarşamba 15:22:58
Güncelleme :7 Temmuz 2004 Çarşamba 18:28:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?