Türkiye’de ulusal televizyon kanalları artıkça program sayısı da artıyor. Bunun üzücü yanı eli yüzü düzgün, düzeyli programlar ile televizyon sayılarının ters orantılı olmaları…
İyi bir televizyon izleyicisi olmamama rağmen ciddi söyleşiler, belirli kanalların haber ve maç nakilleri dışında televizyon izlemeyi boşuna vakit harcamak diye düşünüyorum. Ara sıra da olsa ATV’de Erol Evgin ile Pınar Altuğ’un sunuculuğunu yaptığı, küçük yetenekleri tanıtan “Bir Şarkısın Sen” programını izlemekten de kendimi alamamıştım. Çocukların müziğe yatkınlığı ve müzik hocalarının iyi yetiştirmesiyle öne çıkarılmalarını takdirle karşılamıştım. Kısacası devletin yapamadığını bir televizyon kanalının yapması da son derece ilginçti. Ne var ki bir süre önce programın yayından kaldırıldığını duyunca hayrete düştüm… Türkiye’nin çeşitli illerinde elemelerden geçen 6–15 yaş arası yetenekler, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Caz, Pop ve Arabesk türü müziği büyüklere taş çıkarırcasına yorumlamışlardı. Program bir yarışma düzeyinde olmayıp yalnızca gelecek vaat eden çocukları ekranlara taşımıştı. Sanıyorum programın yurt içinde ve dışında büyük bir izleyicisi vardı…
Böylesine ilgi ile izlenen, yeni yetenekleri ortaya çıkarmayı amaçlayan bu program neden yayından kaldırıldı?
Türkiye’nin bağnaz çevrelerinin kültüre, sanata bakışını göstermesi yönünden tipik bir örnek…Türkiye nereye gidiyor sorusuna da verilecek yanıt!..
İsmini yazmaktan imtina ettiğim dinci bir yayın organı meğer “RTÜK, Çalık ve Arınç Göreve” başlıklı bir yazı yayınlayarak, çocukların müziğe olan yeteneklerini anlayamadan onların giysilerine kafayı takmış… Oysa programa katılan çocukların en ağır parçaları seslendirmesi ve hayret edilecek düzeydeki yeteneklerini sergilemelerinin üzerinde durulmalıydı. Ama daracık, örümcekli kafalar bunu algılayamadı.
Bakın o gazeteden nasıl bir şikayet çıkmış!..
“Yaşları 10 ile 15 yaş arasında değişen kız ve erkek çocuklarımız yarıştırılıyor. Hemen yarıştırılmıyor denilebilir. İlla formatın yarışma şeklinde olması gerekmez. Çocuklarımız çıkıyor çeşitli eserleri seslendiriyor. Hadi SMS gönderin çağrısı yapılıyor. Sanki çocuklar teşhir ediliyor. Giydikleri kostümler beni utandırıyor. Eminim 70 milyon vatan evladını da utandırıyordur. Sanki gazino ortamı. Askılı elbiseler, renkli kıyafetler. Sunucu bayanın kıyafetini zaten söylemek yersiz... . “
Malum gazetenin yazarı Albayrak ailesine, ATV patronu Ahmet Çalık’a ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arıç’a seslenmiş…
“Bu programa gönül huzuru içerisinde izleyebiliyor musunuz? Çalık ailesi bu memlekete yurt içinde ve dışında büyük hizmetler veren, ekonomiye büyük katkı yapan bir ailedir. Milli ve manevi değerlere bağlı saygın bir ailedir. Bu programı bir an önce kaldırtmalıdır. Kapitalizm adına, raiting adına, para kazanma adına bir nesil heba edilmemelidir. Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Sayın Davut Dursun ve yönetimine de sesleniyorum. Sayın Başkan RTÜK kanununu lütfen uygulayın. Bu kanunun yayın ilkelerini kapsayan 4. Maddesinin çeşitli bentlerinde yasaklar sıralanmıştır. Bu maddelere göre ATV kanalı suç işlemektedir."
Bununla kalmamış, Bülent Arınç’a da sesini duyurmak istemiş!..
“Kendisi hükümetin vicdanı olmuştur. Milli ve manevi değerlere bağlı dürüst bir siyasetçidir. İş yoğunluğu nedeniyle bu programı izlememiş olabilir. Eğer izleme fırsatı bulursa programın ne denli tahripkâr olduğunu görecektir. Kabinenin en duyarlı bakanlarından birisidir. Milletimizin vicdanına kulak verecek duyarlılıktadır. Bu konuya el atacağını umuyor, kendisine güveniyoruz."
Vıcık vıcık yağdanlık, bağnazlık kokan bir yazı…
Türkiye’nin geldiği noktaya bakın ki, bu yazıdan hemen sonra “Bir Şarkısın Sen” yayından kaldırılmış… Çoğu insan gibi ben de düşünüyorum, küçük yaştaki bu genç yetenekler, kızlar tesettürlü giysiler, erkekler takkeli, yakasız mintanlar, şalvarlar içerisinde bazı kesimin yaptığı gibi çağ dışı giysilerle ekrana ve sahneye çıkarılmış olsalardı; ilahiler, Kuran’dan ayetler okusalardı malum gazete aynı tepkiyi gösterir miydi?
Aynı duyarlılığı, babası veya dedesi yaşındaki adamlarla töre adı altında küçük yaştaki kızların evlendirilmelerine neden göstermiyorlar?
Hüseyin Üzmez olayında kendisine arka çıkan, daha doğrusu yazar geçinenler olmadı mı?
Sokaklarda ekmek parası için mendil satan, ayakkabı boyayan okul çağındaki çocuklara niçin yardım eli uzatılmıyor?
O çocuklar neden görülmek istenmiyor?
Bu çarpık düzen ile ilgili sütunlarında neden bir şeyler yazmıyorlar?
Yeni yetişme çağındaki çocukların fuhuş batağına sürüklendiğini görmüyorlar mı?
Cehalet ve koyu taassup çok kötü bir şey… İkisi birleşince çok daha kötü oluyor. Gazetede köşe kapmış olanların yanı sıra bir sürü cahil insan, çocuklara çocuk olarak sevgiyle değil de cinsellikle bakıyor… Kafa yapıları belden aşağı çalışıyor… Meğer o güzel çocuklara, müziği nasıl yorumladıklarını değil de giysileriyle, kendilerinden menkul cinsel dürtüleriyle bakıyorlarmış!… Büyük olasılıkla da farkında olmadan, nereye baktıklarını açığa vurup kendi sapkınlıklarını ortaya koyuyorlar…
Bir Şarkısın Sen programına karşı çıkanlar Türkiye’nin çağdaşlaşmasından korkan zavallılardır. Ona gelinceye kadar kaldırılması gereken bir yığın anlamsız, laf olsun torba dolsun örneği televizyon programı var… Belki de kendilerindeki psikolojik rahatsızlığın, üzeri örtülü cinsel dürtülerin bir göstergesidir. Kısacası toplumun bağnaz kesimi dışında kalanlar bu programı sevmişti. Yayından kaldırılması ise akla ve kültüre karşı kazanılan bağnazlığın zaferidir.
Kendilerini kutlarım!..
erdemyucel2002@hotmail.com
sayın yücel yazınıza teşekkürler 07/04/2010.da kent haberde yayından kaldırıldı başlığıyla yayınlanan haber bu konuya parmak basıyordu orada da birşeyler anlatmak istedim bugünde ev kadınları stiripci oldu başlığıyla toplumun yarasını kanatan insanlıkla henüz ilişkisini kesmemiş sağduyu sahiplerince acı içinde izlenen haberde de görüleceği gibi toplumun nereye çekildiği ahlak anlayışının nereye vardığının hesabını yapmıyan ya da yapamıyanların fuhuşa zorlanan yavruların genç kızların yuvasını geçindirebilmek uğruna ahlaksızlığa düşen ev hanımlarını görmiyen emeklisini asgari ücretlisini çay simite mahküm eden zihniyet televizyonda milyonların önünde velisiyle eğitmeniyle sanat icra eden masum yavrulara hangi gözle bakdığı ve bu gözle etrafına bakan hilkat garibesi kişilerin kimleri yönettiği yönetici diye vasıflandırılan üst kademe kişilerin kimlerin telkin ve yönlendirmesiyle ülke yöneltmeye kalkışının açık seçik meydana çıkmasıdır böyle bir yöneticinin arkasından gitmek hangi akıl ve mantıkla izah edilebilir ki ovadaki mahsulü ateş sarmış alev alev yanıyor sen bunu görmeden ovanın ortasında oturmuş başıma bir gölgelik yapın güneş yakmasın demek ahmaklık deyilde nedir işde toplumun esas derdine deyil bazıların keyfine göre yönetim tezgahlamak bu olsa gerek belden aşağısı kangren olmuş sen ayak parmaklarına pansuman yapmağa kalkarsan kendi cehaletini kendi ahmaklığını etrafına ilan edersin hepsi bu..
erdem bey madalyonun bir yüzüne bakarken diğer yüzünü göremiyor uluslararası çocuk sözleşmeleri var çocuklar eğitim aldıkları meslek dışında hiç bir yerde ve işe çalıştırılamazlar sadece meslek öğrenmek için o da bir işçi gibi değil bir stajyer öğrenci gibi olur ayrıca gerek büyük olsun gerek küçük olsun bu yarışmalarda bir sömürü var en basitinden yarışma programlarına çıkan çocuklar aylarca şarkı söyleyıp 50 bin lira için yarışırken bir kenarda onları eleştiren divalar program başına 50 ila 170 bin tl arası ücret alıyor acun ılıcalı bu sene vergi rekortmeni ortada ciddi bir sömürü var eğer sataçı yetiştireceksek müjdat gezen ve benzeri sanatçıların okulları var onlar açtıkları okullarda sanatçı yetiştiriyorlar ve içlerinden biri değil hepsi santçı olup bir yerlere geliyor çocuklar yetenek olabilir ama onların yeri orası değil
Saygıdeğer Erdem. Bu programa ben de bir iki defa rastladım; iki üç saniye sonra zaplayıp başka programa geçtim. Benim izlememe nedenim çocukların kıyafetleri ile ilgili değil; kıyafetlerine dikkat bile etmedim. İzlememe nedenim, küçük yaşta çocuklara piyasa şarkıları söyleterek onları bir nevi yarışmaya sokmalarını onaylamamamdır. Kıyafetleri ne olursa olsun, çocuk korolarına bir diyeceğim yok. Belki de bundan sonra 'Bir Şarkısın Sen' programı yerine 'Bir Şarklısın Sen' programını koyarlar.
Hocam Ellerine saglik"Bir sarkisin sen programi 7/4/2010 da Kenthaber,de okudum.Ve o tarihten itibaren ATV televizyonu,nu izlememe karari alarak televizyonumdan kaldirarak baska bir kanal ekledim.Bir sarkisin sen programini Ailece büyük bir zevkle izliyorduk.
Milli gazete yazari Sinan Burhan kaleme aldigi bu yazi yüzünden ve övünerek milli görüsün Hükümet üzerinde etkisi oldugunu savunarak yazdigindan dolayi ve Rtük Ahmet Calik Albayrak Ailesi ayriyeten Basbakan yardimcisi Sayin Arinc,in bu konudan etkilendiklerini kanaatine vararak ben ve ailem karar verdik bizde ATV televizyonunu izlememe karari aldik.
Ne yazik,ki o cocuklarin müzik egitimi ellerinden alinmistir.Yazik degil,mi simdi büyük bir hevesle sarkilarini severek söylemeleri kursaklarinda kalmistir.O yaslarda baska bir TV programinda ilahiler söyleyen bir grup cocuklar,da vardi onlar icin niye kaldirilmasi icin yazi yazmadi.Tutmus Pinar Altug,un giyimine takilmis.
Bu brogrami ben kaldirdim diyen Sinan Burhan Halkin gözünde acaba cok,mu büyüdü.Bu tür insanlarin bir TV programini kaldiracak kadar ve Hükümet,i de etkisi altina aldiklarina göre bende kendilerini tebrik etmekten baska yapacak birseyim yoktur.O müzik dersi alan cocuklarda ahirette haklarini ararlar saygilarimla.