30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Açılım Ters mi Tepti?..

Kürt açılımı diye ortaya çıktılar… Uzun süre açılımın ne olduğu anlaşılamadı; herkes kendi kafasına göre bir şeyler söyledi. Bazıları ağızlarında geveleyip durdu... Kısacası kimse açılımın ne olduğunu anlamadı. Kürtlere özgürlük, insan hakları denildi, millet şaşırıp kaldı. Ortada ezilen, insan hakları elinden alınmış bir kitle mi var?

Türkiye Cumhuriyetini oluşturan farklı etnik gruplar veya mezheplere bağlı olanlara farklı mı davranılıyor?

İlköğretimden başlayarak üniversiteye kadar uzanan eğitim süreci içerisindeki öğrencilere sen Kürtsün okula giremezsin mi deniyor?

Devlet kurumlarına veya özel sektörde işe girmek isteyenlere, sen Kürtsün giremezsin mi deniyor?

Hastalanan, hastaneye veya özel doktora gidenlere, Kürtsün seni tedavi edemeyiz mi deniyor?

İş kurmak isteyenlere, iş yeri açmak isteyenlere sen Kürtsün açamazsın mı deniyor?

Türkiye’nin herhangi bir yerinde bina satın almak veya kiralamak isteyenlere sen Kürtsün olmaz mı deniyor?

Devlet dairelerine işi düşenlere senin işini yapamayız, sen Kürtsün mü deniyor?

Sahnelerde şarkı söylemek isteyenlere, sen Kürtsün söylemezsin mi deniyor?

Seçme veya seçilme hakkını kullanmak isteyenlere olmaz mı deniyor?

Bunlar şimdilik ilk anda akla gelenler, aslında bu listeyi çok daha uzatmak da mümkün… O halde Kürt vatandaşların diğerlerinden ne farkı var? Nerede ezilmişlik, nerede eziyet ve nerede insan hakları?

Kısacası açılım maçılım hiç gereksiz ortaya atılmış politik davranışlar. AKP hükümeti ne olduğu tam da anlaşılamayan açılım diye ortaya çıkınca bir takım bölücülerin ekmeğine kat kat yağ sürdü.

Seçildiklerinden bu yana TBMM’deki DTP milletvekilleri dağdaki eşkıyalara bir türlü terörist diyemezken açılım ile birlikte gerçek niyetlerini ortaya koydular. Koymakla da kalmadılar Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden sözlere, demeçlere ve mitinglere yöneldiler. Son olarak da eş başkanları tabanımız “bize istifa edin dağa çıkın” mesajları verdiğini söylemekten utanmıyor. Büyük olasılıkla da ya saf vatandaşları kandırdılar, zorbalıkla onlara gözdağı verdiler ve sindirdiler…

Açılım sözüyle birlikte tavizler peş peşe verildikçe, PKK yandaşları gemi azıya aldılar ve sonunda bölünmeyi de açık açık söylemeye başladılar. Kısa bir süre önce dağdan inerek, hükümete mektup getirdik diyenler, törenle karşılananların ayağına götürülen mahkemenin açılım nedeniyle beraat ettirdiği PKK’lılar miting alanlarında kendilerinin milli marş isteklerini dile getiriyor!..

Sözüm ona liderleri APO’nun değiştirilen odası eskisinden 17.00 cm küçük olduğunu bahane ederek çeşitli yerlerde gösteri adında terör estiriyorlar. Güvenlik güçlerinin de elleri kolları açılım diye bağlı olacak ki, yalnızca kendilerini korumakla yetiniyorlar. Su sıkıp gaz bombası atıyor, yollara konulan barikatları kaldırmakla yetiniyorlar... Sonra da basında aynı sözcükler; terör estirenlerse karanlıktan yararlanarak ara sokaklarda kayboldular!...

Açılım diye devletin gücünü sıfıra indirenler ne düşünür bilemem ama kendilerine bir şey olmadığını görenler azıttıkça azıtıyor.

Kendisine ada tahsis edilen (!) Öcalan’ın beğenmediği hücresi AİHM, uluslar arası platform yolundaymış… Yalnız burada yapılan yanlışı da belirtmekte yarar var sanırım; 30.000 kişinin, kendi soydaşları da dâhil kanına girmiş kişiye böyle hücre mi yapılır? Nasıl olsa kesenin ağzı açılmış, küçük bir kasır (saray yavrusu) yapılmış olsaydı fena olmaz mıydı? Bu arada yeniden mahkeme edilsin deniliyor; kuşkusuz bunun arkasından belki de serbest bırakın, seçime girsen gelecek!..

Diyarbakır Belediye Başkanı, “Başbakan, Baykal ve Bahçeli on bir gün İmralı’da kalsın” diye herzeler yumurtluyor!..

Garabet ki ne garabet!..

Bu arada Patnos, Yüksekova karıştırılıyor, dükkânlar zorla kapattırılıyor, İdil’de öğretmen evine saldırılar yapılıyor, İstanbul’da PTT binası yakılıyor, İstanbul Dolapdere, Zeytinburnu, Mersin, Nusaybin, Adana, Hakkâri, Şanlıurfa’da, Doğubayazıt’ta ve Van’da devlet güçlerine baş kaldırılıyor. Önde de yine küçük çocuklar. Büyük olasılıkla bunlar dağdakilerin jünyor ve genç takımları…

Mardin’den uzman çavuşumuzun şehit haberi geliyor.

DTP eş başkanı Ayna, televizyon ekranlarında açılım diyenlerle, Türk halkıyla alay edercesine “Arkadaşlar açılım bitti” diyor. Baykal’ın deyişiyle baştan aşağı fiyasko olan açılım diyenlerin bütün bu olaylar karşısında sesleri çıkmıyor; açılım da açılım diyorlar!..

Ahmet Türk (Ne yazık ki, soyadı böyle.) DTP kapatılırsa sine-i millete döneriz tehdidini savuruyor… DTP’nin ortak amaçları, açıkça söylemeseler bile APO’yu devlete kabul ettirip masaya oturtmak… Merak etmeyin taviz üstüne taviz verildikçe yakında onu da söylerler…

Bazıları yine açılım da açılım diyorsa da, gerçekte bu açılım ters tepmiş görünüyor!.. Ne denir; görün marifetinizi!..Yoksa açılım diye dikkatler başka noktaya mı çekilmek, gündem değiştirilmek mi isteniyor?

 

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 7 Aralık 2009 Pazartesi 18:40:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Doğrucu IP: 81.213.222.xxx Tarih : 7.12.2009 21:26:34

Sayın Erdem Yücel, TC. devleti kürtlere sen kürtsün diye farklı muamele yapmıyor ve yapmamıştır. Gerçek o ki, T.C devleti en büyük yanlışı Kürtlere ayrım yapmayarak yapmıştır! 

 İstiklal savaşında kürt  türk vatanı için savaşmamış sadece kendi bölgesini kurtarmak için savaşmıştır. 

  T.C vatanı için savaşanla, kendi bölgesi için savaşanı ayırt etmeyip Türk kürt birlikte istiklal savaşı kazanmışlar gibi kabul edip Türkle kürdü aynı millet gibi kabul edip bütünleştirmeye çalışılmıştır.

 Bu yanlış bir hesaptır!  Türkle kürdün tek bir millet olamayacaklarını anlamamak için aptal olmak gerek. Aptallığın da bir bedeli vardır ve biz o bedeli ödüyoruz!

 Kürtler devlete başkaldırıp, isyan ediyorlar! Bizi Türkçe konuşmaya zorladılar ana dilimizi yasakladılar diye.

 Bir kürt, ana dilinin yasaklandığı için, devletin kendisine kürtçe yerine, Türkçe  öğrettiği için ne kadar devleti suçluyor ise, bende devleti bu nedenle o kadar suçluyorum. 

  Evet ben devlete isyan etmek üzereyim. Elin kürdüne neden türkçe öğrettin diye!   

  Ne yaptın sen T.C devleti? ne yaptın sen benim devletim?!

 Sen ona Türkçe öğretmekle, Türk'e en büyük kötülüğü yaptın! Sen Ona türkçe öğretmeseydin  Bu günkü kadar çıkmazda olmazdı bu ülke!  Eğer onlara Türkçe öğretilmemiş, onlar Kürtçe okuyup yazıyor, konuşuyor olsaydı, kangren gibi Türkün içine yayılmazlardı!

Kimse bana bunların iyilerininde olduğunu anlatamaz!

İyileri varsa bile kötülerine denk gelmez. Hani iyileri? nerde iyileri? 

 Neden demiyorlar? devlet kürde hangi ayrımı yaptı diye soran, düşünen, pkknın haksız olduğunu söyleyen bir tek kürt varmı? hani nerde?

  Eğer kangren gibi türkün içine yayılmış olmasalardı. (devlet Türkçeyi öğretmeseydi yayılamazlardı) O zaman isterlerse toprakları bölünebilirdi.

  Hala Türk kürt bir millettir diye bakanlar yok mu? vatan bölünmez diyenler yok mu?

  Onlar öyle dedikçe ellerinden vatanları alınıyor haberleri yok!!!!

 Güzel ülkemin İstanbuluna İzmirine, nersine bakarsanız bakın. Yakıyorlar, yıkıyorlar, kırıyorlar, döküyorlar devlet sadece seyrediyor!

 Sen halâ vatan bölünmez deyip dur, sen hala kürt türk kardeştir değip kendini avutmaya devam et!

 Kürt vatanı istila ediyor! Sen yarın Türküm diyemeyeceğin bir zamana doğru gidiyorsun kendi vatanında.

  Peki neden?

  Kürde Türkçeyi öğretip, başımıza bela olacak kıvama getiren devletin yüzünden!

 Bu gün Tokat'ta  şehit Olan askerlerimizin şehadetlerini Allah kabul etsin, Ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun.


Gökhan IP: 78.175.28.xxx Tarih : 7.12.2009 22:51:08

Sayın hocam,ellerinize yüreğinize sağlık.Açılımın evelenip gevelenmesinden böyle bir musibet olacağı belliydi zaten.Adı ister demokratikleşme olsun,ister kürt açılımı olsun aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı ve bağımsızlığına, üniter yapısına tamamen aykırıdır.Demokrasi adı ile günümüzde uygulanan sistem bir yandan vatanın bölünmesine yol açacak zemini hazırlarken,diğer yandan da buna karşı çıkanları sindirme korkutma ve yıldırma siyaseti gütmektedir.Bu açılımın dış kaynaklı bir dayatma olduğu gün gibi açık bir gerçek olduğu anlaşılmıştır.Aynı baskıları Osmanlı ya Islahatlar için Avrupa yapmıştı.O dönem azınlıklara verilmesi istenen haklar,sonunda o azınlıkları İmparatorluktan koparacaktı ve öyle de oldu.Önümüzde böylesine bir örnek var.Fransızlar aynı türden hakları Bretonlara veriyor mu bugün?Hayır.İspanya Basklara veriyor mu ? Hayır.Geçmişi ve bugünü iyi görmek ve tahlil etmek güvenli ve huzurlu yarınlar yaratmak için şarttır.Bugünkü açılım hareketleri ile ne bugün ne yarın huzurlu ve güvende olmamız mümkün görünmemektedir. Olaylar bunu doğrular niteliktedir...


C. Üstündağ IP: 85.101.220.xxx Tarih : 8.12.2009 10:30:36

Sevgili üstat, yüreğinize ve kaleminize sağlık. Hepimizin duygularına tercümanlık yapmışsınız. Açılım falan sözdedir. Birileri için demokrasi bir "amaç" değil de "araç" ise, yapacakları açılım konusunda samimi bulmak mümkün değildir! Bu açılım safsatası terör ve ayrıştırmayı güçlendirmekten başka bir işe yaramaz. Ne diyordu gazeteci yazar Yılmaz Özdil köşesinde; "Terör değil ama dil ayrılığı ülkeyi böler."  Bu bakımdan çok dikkatli olmak ve ona göre adım atmak zorundayız. Ne olursa olsun açılım yaparım, demek akla ve mantığa uygun birşey değildir. Bin yıldır bu topraklarda barış içinde yaşayan Türkler ve Kürtler, yine barış içinde yaşamaya devam etmek zorundadırlar. Bunun en güzel yolu da, üreterek ve hakça bölüşerek kalkınmaktır. Yoksa, işsizliği ve yoksulluğu çözemediğiniz sürece ülkede bütünlüğü sağlamak zordur.


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.14.xxx Tarih : 7.12.2009 19:38:14

Diline yüregine saglik Hocam"Yazina a dan z ye kadar aynen katilyorum.Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bu yana Kürt vatandaslarimizla ayni haklara sahip oldugumuz gibi kardesce yasiyorduk.DTP li bir kac milletveki yüzünden kime hizmet ettikleri belli degil,bu isi Türkiye,yi bölmege kadar geldiler.

Otubüs duragina teroristler tarafindan atilan molotof kokteyli yüzünden yaralanan 17 yasindaki lise talebesi kizimizin öldügünü.üc gün icinde 8 Askerimizin sehit edilisi ve halen Hükümet tarafindan ödün verilip demokratik acilimdan söz etmeleri cok aci verici bir seydir.

DTP nin kapatilma süreci baslamasindan dolayi! DTP liler tarafindan verilen beyanatlar insanin kanini donduruyor.Hükümetin yapmasi gereken birsey vardir,Bugün Bakan Besir Atalay,in demecinde demokratik acilima devam diyor.Aslinda Hükümetimiz derhal toplanip acilim yerine Türkiyenin bazi sehirlerinde daragaci kurdurtmali ve adresler belli.

Yani idam edilecek bir kac kisi bu Sehir Sehir yakip kiran dagitan huzur bozan bir kac kelle sallandimi terör kendiliginden biter.Bölücülügü DTP milletvekilleri yapmaktadir,Kürt halkimiz degil.Kürt Halkimiza yaptiklari baskilar ve hatta iskenceler yüzünden yanlarinda yer almak zorundadirlar.

Hükümetimiz bu kaosun durdurmak icin ne gerekiyorsa derhal önlemini almasi lazim.Aksi takdirde Halka bu olaylar yansisirsa is kardes kavgasina varacaktir.o zaman Halki durdurmak icin kimsenin gücü yetmez..Cok aci ve cok vahim olaylar meydana gelir.

Fazla lafa gerek yok daga cikmaktan bahsediyorlar, dagda bunlari kovalamaktansa adresler belli derhal toplatilip gereken yapilmali diye düsünüyorum.Türkiye her ferdiyle bir bütündür.Ve böyle kalacaktir saygilarimla.


Kemal Öner IP: 88.229.204.xxx Tarih : 8.12.2009 22:22:06

Üstadım merhaba adım Kemal  Öner, karınca kararınca bende bir yerel gazetede yazıyorum arada bir de olsa . Üstadım bu yazını okudum  sana tüm kalbimle katılıyorum ve çok çok teşekkür ediyorum. Ben Kürt Kökenli bir ailenin çocuğuyum Bu Ülkede Kürt sorunu diye bir sorun olduğunu da düşünmüyorum. Ben şahsen kendi fikrimi söylüyorum Bu açılım denilen kelimeyi sevmiyorum Sayın Başbakan bu kelimeyi çok söyleyip dursun  Ama bu ülkeye yazık oluyor.  Diyeceğim bu eline emeğine yüreğine sağlık kal sağlıcakla allaha emenet olun