Aynaya Bakmak, Masonik Bir Sözcüktür!..

Siyasilerimizin çoğu kez, bu laf nereye gider diye düşünmeden söylediği sözler beni hep yıllar öncesine götürür... Onların söylediği yersiz sözlerden ötürü hep hatırladığım ve zaman zaman da buraya taşıdığım bir mahalle bakkalımız vardır. Dükkânının en görünür köşesine bir levha asmıştı; “Önce Duşun Sonra Konuş” Bakkalımız Karadenizli olduğundan düşün yerine duşun yazmıştı.

Gerçekte bu sözcük çok şeyi ifade ediyordu. Ardından da O’na bu levhayı neden koyduğunu soranları da şöyle yanıtlardı;

“İnsanın boğazında bir takım boğumlar vardır. Bir söz söylemeden önce her boğumdan sözünüzü geçirin, yanlışınız boğumlara takılır. Boğumlara takılmayanları söylersiniz!”

Allah rahmet eylesin; cahil bir adamdı ama söylediği çok doğruydu... Kısacası herkesin ders alması gereken bir sözdü.

Son günlerde bakıyoruz; Avrupa Birliği Savunma Bakanları toplantısına katılan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 10 Kasım nedeniyle Brüksel Büyükelçiliğimizde düzenlenen toplantıda Osmanlı Devletinden Cumhuriyete nasıl geçildiği konusunda bir konuşma yapmış. Bakan, bu konuşmasında, hiç gereği yokken Lozan Anlaşmasının mübadele hükmüne değinmiş...

“Bugün eğer Eğe’de Rumlar, Türkiye’nin pek çok yerinde de Ermeniler yaşamaya devam etseydi, acaba Türkiye aynı milli devlet olabilir miydi?

Bakan, siyasi tarihçi olmadığından bu konulara girmesi de hiç doğru değildir. Kaldı ki, bu konuda Türkçe ve yabancı dillerde yüzlerce kitap yazılmıştır. Ancak bu kitaplar okunduktan sonra mübadele ve yıllardır başımızı ağrıtan tehcir konusunda insan bir düşünceye sahip olabilir.

Bu konunun açıklanması bize ayrılan sütunun boyutlarını aşacağından onu burada keselim.

Yerli ve yersiz, düşünmeden, bilmeden söylenen bir başka sözden örnek vermek istiyorum.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında bir ayna tartışması, daha doğrusu suçlaması yaşandı!..

Başbakan, TBMM grup toplantısında CHP’yi eleştirirken “Milletin aynasında nasıl göründüklerine bir baksınlar” anlamında sözler söyledi. Buna karşılık Baykal da “Aynaya baktım. Şanlı şerefli Türkiye Cumhuriyeti Tarihini, Milli Mücadele’yi, TBMM’nin açılışını, Atatürk’ü gördüm. Sen de aynaya bak bakalım, ne göreceksin?”

Siyasette ayna sözcüğü!..

Türk sanatında da önemli bir yeri olan aynaya etimoloji yönünden baktığımızda; ışığı yansıtarak cisimlerin görüntüsünü veren, arkası gümüş kalay veya alüminyumla sırlanmış cam veya parlak metal yüzeyidir.

Ayna sözcüğü argoda da kullanılmıştır.

İşler ayna, meraklanacak bir şey yok...

Ayna sözcüğü çeşitli yerlerde de kullanılmıştır. Örneğin denizcilikte, marangozlukta, mimaride, sanat tarihinde, optik aygıtlarda, tiyatro gibi gösteri sanatlarında...

Konuyu fazla uzatmadan bir dostum beni uyardı; siyasilerin söylediği aynaya bak sözü masonlukta çok sık kullanılır diye...

Birbirlerini aynaya bak diye itham eden siyasilerimiz, mason olmadıklarından bu sözü bilmeden söylemişlerdir.

Hatırlatması bizden;

Mason ritüeline göre çıraklıktan kalfalığa yükseliş töreninde, bir takım simgeselliğe yer verilirmiş. Saygıdeğer Üstat (Üstadı Muhterem) çırak masonları aynaya baktırır ve sonra da şöyle dermiş;

“Karşınızda kendinizi buldunuz. Kökleri içinizde olmayan bir erdem örneğini başka bir yerde bulmanıza olanak yoktur. Gerçek ve yetkin ülkü içinizdeki iyi duyguların olgunlaşmasındadır. Onu güç ve uzakta değil, kendi içinizde ve kendi çabalarınızda bulacaksınız...”

Burada simgesel olarak insanın ne yetersiz, küçük ve ne de yetkin olduğunu, kendisini büyük görmemesi, noksanlıklarını ve değerlerini olduğu gibi kavraması gerektiğini anımsatan bir simgedir. Ayrıca halk arasında da “Ayna yalan söylemez” sözü de oldukça yaygındır.

Siyasilerin karşılıklı birbirlerine söyledikleri “Aynaya Bak” sözü, bilmeden onları nereden nereye getiriyor...

Şimdi gelin de benim eski mahalle bakkalımın duvarına astığı “Önce Duşun (Düşün) Sonra Konuş” levhasının ne denli doğru olduğunu görün...

Jean Jacques Rousseau’nun “Öfkenizi yenmek istiyorsanız o anda aynaya bakın, halinize siz de güleceksiniz” sözünü, sırası gelmişken hatırlatmak yerinde olacaktır. 




erdemyucel2002@hotmail.com