Türkiye gündeminin her gün ve her saat değişmesinden çoğu gazeteci gibi ben de yakınıyorum. Yazınızı tamamlayıp yarın da şu konuyu ele alırım diyerek notlarınızı düzenlerken, bakıyorsunuz ortaya bomba gibi yeni bir haber düşmüş... Hangisini ele alacağım diye şaşırıp kalıyorsunuz... Aslında Türkiye’nin iç politikası, bazılarının desteksiz atışları, yerseler (!) düşüncesi bizim gazeteciler için bulunmaz fırsattır.
Her gün yepyeni konu…
Yepyeni bir skandal...
Yerel seçimlerde, adayların birbirlerini karşılıklı suçlamaları veya gelirlerini ticari ilişkilerle arttıran akraba taallukat (!)
Bu karmaşa arasında bakıyorum Filistin unutulup gitti... Artık vaka-ı adiyeden olmuş!..
Oysa kısa bir süre öncesine kadar iç ve dış politikanın gündemini Filistin oluşturuyordu. Şimdi yazılı, görsel ve internet basınına bakıyorum Filistin yavaş yavaş gündemden kaymış bile... Tamamen gündemden düşmeden merak ettiğim bazı soruları sizlerle paylaşmak isterim; Başta bizi yönetenler olmak üzere, bu konuda çala kalem yazanlara, ulu orta fikir beyan edenlere soruyorum;
Gerçekten, Akdeniz’in güneydoğusunda, Asya ile Afrika arasında köprü konumunda olan Filistin’i ne kadar tanıyorsunuz?
Kulaktan dolma bilgilerle değil, bu ülkenin tarihi, coğrafyası ve gelişen siyasi olaylarını ne kadar biliyorsunuz?
Filistin ile ilgili hangi kitapları, hangi ciddi makaleleri okudunuz?
İ.Ö XII. yüzyılda kavimler göçü sırasında deniz yoluyla buraya gelen Filistlerden ötürü bu bölgeye Filistin denildiğini biliyor muydunuz?
Üç büyük semavi dinin bölgede ve çevresinde kök salmasın nedenlerini neye bağlarsınız?
Filistin denilen bu topraklar tarihi çağlarda neden çeşitli kavimlerin istilasına uğramıştır?
İslamiyet’ten önce de insanların yaşadığı Filistin’de yapılan arkeolojik kazıların günümüzden 14.000 yıl önce yaşanan “Mesolitik Natuf” kültürüne ait buluntuları ve Neolitik Çağın önemli kalıntılarını ortaya çıkardığını biliyor muydunuz?
Tarihi kaynaklara göre Sâmi kavimlerin işgaline uğrayan bu bölgede Arapların atası olarak kabul edilen Amalika kavminin yaşadığını, sonra da Ken’anlar, kıyı kesimlerinde Fenikeliler ve daha gerisinde Arâmilerin olduğunu, Kudüs’ün ise Ken’anlıların bir kolu olan Yebüsiler tarafından kurulduğunu biliyor muydunuz?
İsrailoğullarından Saul’un yerine geçen Hz.Davud’un Kudüs’ü ele geçirerek burasını başşehir yaptığını. Çevredeki kavimleri egemenliği altına aldığını ve otuz üç yıl hüküm sürdüğünü biliyor musunuz?
Hz. Davut’un ardından Hz. Süleyman döneminde bölgenin altın çağını yaşadığını, sınırlarını bugünkü Lübnan, Ürdün ve Suriye’ye kadar genişlettiğini, ilk Yahudi mabedi olan Süleyman Mabedi’nin yapımına başlattığını biliyor musunuz?
Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra devletinin dağıldığını, çok uzun ömürlü olmamakla beraber kuzeyde İsrail, güneyde de Yahuda krallıklarının meydana geldiğini; İsrail’in başşehri Sâmiriye (Samaria), diğerinin de Kudüs (Jerusalem) olduğunu biliyor musunuz?
Bu iki şehrin de Asurlular ve Babilliler tarafından yıkıldığını, İ.Ö 539’da Perslerin buraya egemen olup hâkimiyetlerini 200 yıl sürdürdüğünü, yıkılan Süleyman Mabedi ile şehir surlarının yenilendiğini biliyor musunuz?
Romalıların İ.Ö 63’te burasını istila ettiğini, zaman zaman Yahudi ayaklanmalarına karşı bu egemenliklerini sürdürdüğünü, yörenin nimetlerinden büyük ölçüde yararlandığını biliyor musunuz?
İslam Tarihinde de önemli bir yeri olan Filistin’de Bizanslılarla Araplar arasında çetin savaşlar olduğunu, Amr b. As’ın Remli ile Beytülcibrin arasındaki Ecnâdeyn Savaşından sonra Müslümanların eline geçtiğini, Kudüs’ün ise cizye ve haraç ödenmesi şartıyla fethedildiğini biliyor muydunuz?
Filistin, Abbasi, Fatimi ve Memluklu dönemlerinin ardından Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık Savaşı ile 1516’da Osmanlı topraklarına katılmış, bundan sonra da Osmanlıya her zaman sorun olduğunu biliyor muydunuz?
Napolyon Bonaparte’nin buraya uzanmasının ardından yöre Mısırlı Mehmet Ali Paşa’nın eline geçmişse de İngiltere ve Avusturya’nın yardımlarıyla yeniden Osmanlıların buraya egemen olduğunu biliyor muydunuz?
Osmanlı yönetiminin buradaki Yahudi varlığını tanıdığını, ancak Yahudilerin burada yurt kurma istekleri üzerine Sultan II. Abdülhamit ve İttihat ve Terakki Fırkası ile müzakereler yapıldığını, Osmanlılardan belirli bir para karşılığı burasını satın almak istediklerini biliyor muydunuz?
Yahudilerin bu istekleri kabul edilmemiştir. Bunun ardından Yahudilerin Filistin’de toprak satın almalarının yasaklandığını, yalnızca haç amaçlı Kudüs’ü ziyaretlerinin uygun görüldüğünü biliyor muydunuz?
Meşrutiyetin ilanından sonra yönetimi ele alan İttihat ve Terakki iktidarı Yahudilerin Kudüs’e izinsiz girmelerini ve toprak satın almalarını serbest bıraktığını biliyor musunuz?
I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı-Alman ittifakının karşısında olan devletlerin Osmanlı topraklarındaki Türk kökenli olmayanları kışkırttıklarını mutlaka biliyorsunuzdur. Bunun sonucu olarak diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi Filistin’de de Osmanlı askeri arkadan acımasızca vurulmuştur. 1915-1916 yıllarında Şerif Hüseyin ile Mc Mahon arasındaki gizli anlaşmaya göre İngilizler başta olmak üzere İtilaf güçlerine yapılacak yardımlar karşılığında Arap topraklarına bağımsızlık verileceğini biliyor muydunuz?
Buna dayanan Şerif Hüseyin Osmanlıya karşı isyan etmiş, İngiltere ile Fransa’nın bölgede çıkarları doğrultusunda devletler kurarak onları sömürdüklerini her halde biliyorsunuzdur?
Filistin’de İngilizler manda yönetimi kurarak bir komiser tarafından yönetilmiştir. Almanya’da Nazilerin hükümete gelmesiyle başlayan Yahudi düşmanlığı sonucu buraya kaçan Yahudi nüfusu Arap nüfusunun geçmeye başlamıştı. Bu arada Filistinliler İngilizlerin manda yönetimine karşı da isyan etmişlerdir. II. Dünya Savaşından sonra kurulan İsrail devleti Filistin’de de Arap-İsrail çatışmalarına yol açmıştı. Günümüzde de bu çatışmalar tüm şiddetiyle bazen savaş alanında, bazen de diploması de sürmektedir.
1968 yılından sonra Filistinli gerillaların İsrail toprakları dışında ABD ve İsrail hedeflerine saldırılar düzenleyerek dikkati çekmek istediklerini biliyor musunuz?
Filistin’deki, Marksist Filistin Kurtuluşu Halk Cephesinin; El Fetih’in ve Hamas’ın ne amaçla kurulduklarını, onlara kimlerin yardımcı olduğunu biliyor musunuz?
Bu arada Türkiye’ye yönelik terör mihraklarının da topraklarda eğitildiklerini de sanırım biliyorsunuzdur.
Filistin konusunda öyle afur tafur! yapmak, oranın tarihini bilmeden televizyonlara çıkarak konuşmak, olsa olsa Arap’ın yalellisine benzer...
Uzadıkça uzar...
Kısacası Filistin konusunun çözümü bizim için de o kadar kolay değildir. Tarih boyunca Filistin bize sorun olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Onlara yardım edeceğiz derken batıdan kopmamızın tehlike sinyalleri çalmaktadır. Herkesin bildiği bir söz vardır ne Şam’ın şekeri ne Arap’ın yüzü...
erdemyucel2002@hotmail.com
Sayın Yücel,elinize sağlık.Güzel bir bilgi ziyafeti idi.Tarihte bir yolculuk yapmış kadar olduk.Sonuçta altına imza atılacak güzel bir çalışma olmuş.
Filistini iyi bilmeyenler için anlatmanıza hayran oldum. SN:ERDEM BEY Fakat bizim milletimiz bunu anlamaz. Gene bildikleri yanlışları savunur. TEŞEKKÜRLER
Saygi ve selamlarimi sunarim hocam"Lakin Filistin üzerinde yazmis oldugun yazi beni pek ilgilendirmedi.Daha dogrusu hosuma gitmedi desem daha iyi olur.Cünkü bu günlerde Türkiyeden Filistin Halkina yapilan yardimlari cogunu izledim.Türk kizalayina burdan Filistin Halki ne kadar tesekkür etse azdir.Yanlis anlasilmasin yapilan yardimlari ilk önce ibo sovda ondan sonra Ugur dündar yönetiminde yapilan yardimlari takip ettim. Ve bu kadar toplanan yardimlarin gönderilmesini yadirgadim,Dogrusunu söylemek gerekirse bugün türkiyede o kadar ac susuz insanimiz varken baska bir ülkeye böyle yardim yapilmasini dogru bulmadim.Bu günlerde Türkiyede cok vahim seyler olmaga basladi.Mali kriz yüzünden insanlarimiz intihar ve aile katliamlarina baslamislardir. Benim karnim toksa komsuma yardim ederim,Ama ben acsam komsuma nasil yardim edebilirim,ki.Kimse kimseyi kandirmaya kalkmasin Türkiyede gasp hirsizlik fuhus vs almis gitmis neden herhalde kimse keyfinden yapmiyor.Ac olan insan is bulmuyorsa elbette hirsizlik yapacaktir.Yani bu gasp hirsizlik fuhus vs gibi seyleri kimse keyfinden yapmiyor. Türkiyemde bu gibi seyler varken benim Filistini tanimam dogru olacagini sanmiyorum.Türkiyeden milyon dolarlar Yardim amacli Filistine gitti Türkiye haric Assagi yukari tüm dünya Hamas örgütünü bir terör örgütü olarak benimsemis.Simdi sorarim bu yardimlar hamasin eline gecmedigini ispat edecek her hangi bir kurum varmidir. Eger dedigim gibi hamasin eline gecti ise bu yardimlar muhakkak silah icin kullanilacaktir.yani gene kan akacaktir,insanlar ölecektir hangi milletten hangi dinden olursa olsun her türlü savas geregine karsiyim.cünkü insan ölüyor.Ayriyeten ac susuz kaliyor. Onun icin kusuruma bakma benim pencereden gördüyüm gibi yazdim eminim bu yazima cok tepki görecem,Yaliniz beni elestirecek arkadaslar önce iyi düsünsünler Eger okuyup haber izlemislerse ondan sonra elestirsinler.Ben Filistini insan gibi görülmesinden yanayim ama terörist ülke olarak degil.Filistini tanimisim tanimamisim önemli degil her insan insan gibi yasamalidir saygilarimla.
Saygıdeğer Erdem. Filistin tarih ve arkeolojisi hakkındaki engin bilgini bilimsel bir kronoloji ile okurların anlayabileceği düzeyde sunmuşsun. Bu vesile ile konulara gel-geç sloganlarla değil, tarihsel gelişim içinde bakarak sonuca ulaşılması gerektiğini de bazı fanatik kafalara öğretmiş oluyorsun. Seni kutlarım. Konuyu kitap haline getirecek zamanı ayarlar, yazar ve yayınlarsan büyük bir hizmet yapmış olursun.
Sayın Hocam.
Geleceğini garanti altına almak isteyenler geçmişlerini bilmelidirler. Tarih modernleşerek bile olsa tekerrürden ibarettir.Tarihsel gerçekler bazen canımızı yakar. Ama bunları bilmek hata yapmamızı engelleyebilir.Yaptığınız çalışma için sizi kutlarım. Saygı ile izlemeye devam ediyorum.
Avibeto
merhaba erdem abi.köşenizi okudum köşenizin konusunu siyasetten anlamadığım için bilmemde,anlamamda.TEK BİLDİĞİM ŞEY VAR.MASUM İNSANLARIN VE ÇOCUKLARIN ÖLDÜĞÜ ERDEM ABİ.ama babamın kıbrıs gazisi olduğunu daha önceki yazılarınızda ve çok köşe yazarlarına yorum olarak yazmıştım.savaşları görmediğim ve yaşamadığım içinde babamın kaleminden yazmak istiyorum.babamın resimlerinin arkasında yazan notları daha önce yazmıştım.geçen haftalarda çocukluğumuzdan beri sesini duyduğumuz gargamelin sesini ve kurtlar vadisininde kötü karekter oyuncusu olan,ülkemizin sanatcısının açıklamasına vede yaptığım işten dolayı sanatla ugraştığım için,askerde bize birinci görevin etkiye karşı,tepki göstereceksin sözlerinden yola çıkarak tepkimi göstermiştim:)))haber yaparken gazeteci arkadaşlar resimleri sordular babamın,eve geldiğimde babamın resimlerini nereye koyduğumu bulamadımıştım;annemim gazilik eşi kimligini ve babamın vesikalık asker resmini buldum,sonuçta gazetede çıktı haber.annemde okulların tatil olması nedeniyle antalyaya kızının yanına tatile gitmişti.geldiğinde anneme resimleri gördünmü diye sordum.resimleri bulamamıştık ama annemin ceyiz sandığında babamın askerlik hatıra defteri çıktı.hani bir söz vardır,altın ararken altın madenine düştüm deler:))))ilk defa babamın hatıra defterindeki can alıcı yazısını yazmak istiyorum.gemiyle 20 temmuz sabahı adaya yaklaştık.gemiye uçak taaruzu geldi bize birşey yapmadan geçtiler.kıbrıs dışardan bakıldığında yalancı bir cennet,içerisine girdiğimizde cehennem gibiydi.beş parmak dağları cayır cayır yanıyordu,karaya indik,ateş altında kaldık komutanlarımız bizleri geriye çekti,sabaha kadar çatışma sürdü,sabah kaltığımızda yanımdaki silah arkadaşım sivaslı ABDULLAH AYRACIYI ŞEHİT VERDİK 21 TEMMUZ 1974.2 peksimet.2 tek büsküvü.2 tanede keçi buynuzu yedik.af edersiniz çiş yapamıyoruz kıçımızdan kanla beraber geliyor.22 temmuz sabahı ateş kes geldi.rumları sürdük ilerliyoruz.geçtigimiz türk köylerinde bizleri alkışlayarak karşılıyorlar.hele bir nineye dikkat ettim elinde bir kutuya ateş yakmış bilmem dua ediyordu.köy evlerinden domates,ekmek,çay bulduk demleyerek yedik.burda yazdıklarımın hepsini babamın hatıra defterinden yazdım erdem abi.demekki babamda benim gibi yazmasını seviyormuş.burdan babamın silah arkadaşı(ABDULLAH AYRANCININ) ailesine sesleniyorum.inşallah okurlarda babalarının ölüm yılını ögrenmiş olurlar(21-07-1974 SABAHA KARŞI SAAT:09-30)allah mekanın cennet etsin şehitlerimizin erdem abi.SAYGILARIMLA.ERDAL GEYİKÇİ/SANATCI