21
Mayıs
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Yahudi Vatandaşlarımız Suçlanmamalı!


XXI. yüzyılın ilk yarısında, Gazze’de insanlık dramının yaşandığını dünyanın büyük çoğunluğu kabul ediyor. Tonlarca bomba; çocuk, kadın, yaralı düşünülmeden sivil halkın üzerine yağdı... Saldırılarda ne hastane, ne okul ve ne de ibadet yerleri düşünüldü... Kısa süreli ateşkes sonrasında şehrin üzerini duman bulutları sarıyor... Şehirde taş üzerinde taş kalmamış; kaçamayan sivil halkın cesetleri etrafı kaplanmış... Ölü ve yaralı sayısını ise tam olarak bilebilmek olanaksız...

Türkiye dışında diğer ülkelerin televizyon ve basınına bakıyorum; çoğu konuya biraz değinip es geçiyor!.. Arap ülkelerinin sesi soluğu çıkmıyor... Anlaşılan orada bombalanan insanlardan çok kendi çıkarları ön planda...

Hamas ile El Fetih’in de diğer Arap ülkelerinden aşağı kalan yanı yok... İsrail sivilleri bombalasın diye ara sıra karşı tarafa füzeler fırlatmaktan geri kalmadılar. Saldırının başlangıcında, Türkiye ön plana çıkıp sesini yükselterek ara bulucu olmaya çalıştıysa da taktiği baştan yanlıştı... Ara buluculuğu üstlenenin öncelikle her iki tarafa eşit yaklaşım göstermesi beklenir. Oysa bizimkiler Hamas’tan yana tavır koymaya başlayınca da bizim arabuluculuğumuz işin başında yattı... Nitekim ateşkes ilanından sonra bunda katkısı olan! dünya liderlerinin Tel Aviv’deki akşam yemeğine Türkiye Cumhurbaşkanı davet edilmedi!...

Sözün kısası Türkiye’nin arabuluculuğunu pek kimse dikkate almadı. Türkiye her iki tarafa da yaranamadı...

Yazılı, görsel ve internet basının yanı sıra Kenthaber’e gelen çok sayıdaki okuyucu maillerinden ve yorumlarından anlaşılacağı gibi Türk halkı bu saldırıya tümüyle karşı ve tepkili...

Doğru olanı da bu olmalı...

Ama!...

Bu işin bir de aması var...

Türkiye’nin çoğu yerinde İsrail aleyhine mitingler düzenleniyor...

İsrail ve ABD bayrakları yakılıyor!...

İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in kuklaları yakılıyor!..

İskenderun’da İsrail Başbakanının resimleri yakılmış...

Sapla samanı yine karıştırmaya başladık!

Bu savaşta milliyetçilik, daha doğrusu Arap milliyetçiliğini ön plana çıkarmaya çalıştık. Onda da başarılı olduğumuz söylenemez.

Milliyetçilik akımları tüm dünyada XIX ve XX. yüzyıllarda daha çok belirgenleşmiş ve siyasallaşmıştı. Yakın tarihe baktığımızda da liberalizmin, nasyonalizmin ve sosyalizmin inişli çıkışlı bir görüntü sergilediğini görüyoruz. Yüzyılımızın XXI olduğu da hatırdan çıkarılmamalıdır.

İsrail’in acımasız saldırılarını Yahudi düşmanlına dönüştürmeye başladık ki, bu son derece yanlış...

Toplumun ekonomiyi bilmeyen, kendilerini din milliyetçisi sanan fanatiklerden İsrail’in mallarını boykot edelim sesleri yükseliyor. Devletlerarası ticari ve siyasi hukuku bilmezsen bağırırda bağırırsın...

Türkiye’deki İsrail mallarının boykotu İsrail’den çok Türkiye’nin ekonomisine zarar vereceğini düşünemezsin!...

Biz bu oyunu daha önce İtalya’ya karşı oynamış, İtalyan mallarını sokaklara dökmüş ve bundan da zararı bizim tüccarlar çekmişti. O günlerde bir de tirajı-komik bir olay yaşanmıştı: Bazı mobilya firmaları kendilerine İtalyan görüntüsü verebilmek için isimlerinin sonlarına “lli” ekler eklemişti. İtalyanlar “tu kaka” olunca da gazetelere çarşaf çarşaf ilanlar vererek “biz İtalyan değil Türk firmasıyız” demişlerdi!...

Bu arada fırsat kollayan aşırı dinci veya radikal çevreler hemen işin dozunu kaçırmaya başladılar... Adeta bir Müslüman ve Yahudi kavgasına dönüştürmek istiyorlar.

Bunun sonucu olarak da Türk Musevi Cemaati belki de ilk kez bir açıklama yapma zorunluluğunu duydular: “Türkiye Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçası olan biz Türk Yahudileri bazı yayın organlarının dinimizi aşağılayan, hakaret eden ve bizleri hedef gösteren söylemlerine maruz kalmış olmaktan dolayı derin üzüntü duymaktayız.”

Sonra da kantarın topuzu her zaman olduğu gibi kaçırılıyor.

Bunun ucu Türkiye’de yaşayan, TC. Kimliğine sahip Yahudi vatandaşlarımız ile İsrailli turistlere dokunmaya başladı...

Antalya’da bazı kafelere İsrailli turistler giremez tabelası konulmuş!..

Eskişehir’de garip bir eylem düzenlenmiş!...

Eskişehir Osmangazi Kültür Dernekleri Federasyonu üyeleri İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırıları kınamak amacıyla eylem düzenlemiş. Tabi kantarın topuzu yine kaçırılmış; bazı işyerlerine “Yahudiler ve Ermeniler giremez, köpekler girebilir” tabelası asılmış!..

Kısacası kaş yaparken göz çıkaran; ırkçılığın, eğitimsizliğin, dünya görüşünden uzak olmanın, bir şeyler okuyup ta anlayamamanın örnekleri...

Bu tür davranışlarda bulunanlar veya onları kışkırtanlara öncelikle biraz tarih okumalarını öneririm. Osmanlılar hiçbir zaman ırkçı, ayırımcı bir politika gütmemiştir. Bunun aksi olsaydı Osmanlı ne denli güçlü olursa olsun 600 yıl yaşayabilir miydi?

Kanuni Sultan Süleyman zamanından bu yana Türkiye’de yaşayan Yahudilerle hükümetler hiçbir zaman sorun yaşamamışlardır. Örneğin benim birçok Yahudi arkadaşım vardır; hepsi de en az bizim kadar cumhuriyete bağlı, laik, demokrasiden yana ve Atatürkçü düşünceye sahip aydınlardır...

Bizim vatandaşımız olan bu kişiler, kendileri dışında gelişen olaylardan neden günah keçisi oluyorlar?

Yakın geçmişe bakalım Kıbrıs’ta Rumlar Türklere saldırdığında neden bizim Rumlara değişik gözle bakıyoruz?

Ermeni lobileri Türkiye’nin aleyhinde çalışıp bir takım eylemler düzenlediğinde niçin bizim vatandaşımız olan Ermenilere kızıyoruz?

İsrail Filistin’i kendilerince haklı(!) nedenlerle bombalayıp insanlık suçu işlemesinde bizim Yahudi vatandaşlarımızın ne suçu günahı var?

Yahudi’yi, Rum’u, Ermeni’yi seversiniz veya sevmezsiniz, şunu kabul etmeliyiz ki, onlar bizim vatandaşlarımız...

Önce Osmanlının, sonra da Türkiye Cumhuriyeti mozaiğinin bir parçasıdır. Kaldı ki, ABD’de Ermeni lobisine karşılık Yahudi lobileri her zaman bizleri tutmuşlardır.

Bazılarımızın en büyük eksikliği de kendi dinimize gösterdiğimiz saygıyı onların dininden esirgememizdir...

Siyaset kolay bir iş değildir. Ben siyasetçiyim demekle de olunmuyor. Bir zamanların dünyanın önde gelen siyasetçilerinden Winston Churchill ‘in ”Siyasetçinin en önemli özelliği, gelecekteki olayları doğru teşhis edip önlemini zamanında almasını bilmektir” sözü bizlere düstur olmalıdır.

 

erdemyucel2002@hotmail.com  

Yayın Tarihi : 22 Ocak 2009 Perşembe 11:53:28
Güncelleme :22 Ocak 2009 Perşembe 11:59:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
adsız IP: 88.238.71.xxx Tarih : 25.01.2009 13:49:24

SN:ERDEM bey tarihlerle yazılıp haklı çıkılmaya yönelik yorumlar var fakat aldatmaca,Hamursuz bayramında yahudiler kırmızı üzümden yapılan şarabı içerler ve kuş üzümünden portakal kabugu ile yapılan aharosı denen bir tatlı yerler. Hamursuz bayramı mısırdan kaçan yahudilerle ilgili bir anmadır.Öyle çocuk katilleri falan değil. O zamanlar engizisyon mahkemeleri vardı.Her çıkarıla yazılara inanılınca bunlar oluyor. ilk tevrat yazıldığında isanın öldürüleceği nasıl yazılmış merak ettim daha İSA peygamber ortada yoktu. Bu saçma inançlara üzülüyorum. Saygılarımla


mehmet ersindigil IP: 88.76.89.xxx Tarih : 23.01.2009 14:56:19

Sayin ElSalud"Tarihleri ile vermis oldugun bilgiler icin tesekkür ederim.Bu yorumundan cok sey ögrenmis oldum sagol.Yaliniz Allahin vermis oldugu cani sadece Allah alir diye düsünyorum.Yaliniz burda belirtmek istedigim sey,Bir insanin bes parmagi bir olmadigi gibi Yahudilerin Ermenilerin ve Rumlarin,da hepsi kötü anlamina gelmemesi lazim.Her milletin icinde mutlaka insan sevgisi olacagina inanmaktayim.Insanlar bu dünyanin kimseye baki olmadigini anladigi zaman bütüninsanlar birbirlerine kardesce yanasir.Cümle alemin Babasi Hazreti Adem ile Analari Havva ise Tüm insanlar kardestir.Ama ne yazik,ki insanlar kendileri bu dünyada baki kalacaklarmis gibi hareket ederek bugünkü kavgalar devam etmektedir.Simdilik yazacagim bu kadar,Yorumun Tarihe dayali bilgiler verdigin icin tekrar tesekkürlerimi sunarim gelecek yorumlarinin devamini dilerim selamlar.


Teoman Törün IP: 85.103.107.xxx Tarih : 25.01.2009 17:19:34

Aman gençler, sürekli başka toplumların tarihini yargılayarak onların mensupları hakkında toptancı hükümler vermeyelim. Tarih ve toplumbilim hiç bir toplumun tarihinin arınmış bir örnek olmadığını gösterir. Şartlanmışlıklarından, çarpık geleneklerden, batıldan arınmak için İnsanlık ideali etrafında birleşmek hedef olmalı; kıyamete kadar kan davalarının sürdürülmesi uygar düşünceye yakışmaz. İsrail-Filistin kavgası 3.5 milennium'luk bir davadır. Bu süre her iki tarafından silâhşörlerinin de nasıl bir akıl dışı ezeli ebedi insanlık tahribatı yarattığını tek başına göstermektedir. Hele biz, Türkiyede birlikde yaşadığımız ötekilere ön yargı ile bakarsak, Kıbrıs ihtilâfının nasıl tüm azınlık vatandaşları hedef alarak, o günleri yaşamış idrak sahibi Türklere azap verici bir utanç yaşatan 6-7 Eylûl pogrom faciasının tekrar yaşatılabileceğinin kâbusunu hepimiz görürüz. Tanrı böyle bir utancı yeniden yaşatmasın! Erdem hocanızı iyi dinleyin. Çünkü bizler o günleri çok ağır bir yürek burukluğu ile yaşadık. Türk'ün adının tekrar kirlenmesini istemiyoruz. Aman, Atilla Olgaç zihniyetli olmayın.


selim.namer IP: 85.103.211.xxx Tarih : 22.01.2009 17:25:42

HOCAM ÇOK DOĞR BİR KONUYA DEĞİNDİNİZ.TC çatısı altında yaşayan insanlar dini mezhebi ne olursa olsun sonuçta türktür. TC ATATÜRKÜN zamanınıdan beri bu laiklik ve inanç'la büyüdü.Bunu ırkçılığa çevirmek son derece yanlış.size çok hak veriyorum.TEŞEKKÜRLER


Gökhan IP: 81.214.118.xxx Tarih : 22.01.2009 19:13:05

Sayın Yücel konuları ele alışınız olumlu ve yapıcı.Lâkin,ortada,binlerce yıllık Türk tarihi var.Bizim el uzattığımız ne kadar millet, kavim,cemaat varsa (Araplar,Ermeniler vs.)devletin güçten düştüğü dönemlerde başımıza dikilmişler.İzmir deki Rum ortodoks metropoliti nin işgal döneminde ekmeğini yediği vatana devlete yaptığı ihanet ve taraftar toplaması ile Rumları kışkırtması unutulmamalı.Doğuda Ermeni çetelerinin yaptıkları ortada.Bunlar uzaydan gelmediler.Osmanlı nın içinde yaşayan unsurlardı. Bugünkü duruma gelindiğinde,T.C. vatandaşı yahudilerin kesin ifadeler ile İsrail in insanlık dışı uygulamalarına tepki vermeleri durumunda herhangi bir sorun yaşanmazdı.Ama yuvarlak cümlelerle üstü kapalı bir takım gevelemelerden başka bir açıklama görülmedi. Kimse kusura bakmasın,Dünya üzerinde İsrail,Yunanistan,Ermenistan gibi ülkeler mevcuttur.Dolayısı ile bu vatanda yaşayıp ortak değerleri,duygu ve hassasiyetleri paylaşmayan,kendini bu milletten hissetmeyen buyursun gitsin.TÜRKİYE BİR MOZAİK DEĞİLDİR.KESİN BİR BÜTÜNLÜKTEDİR.TEK DEVLET TEK MİLLET OLMA DIŞINDAKİ AÇILIMLAR BU MİLLETİN SONUNU GETİRİR.KÜRESELLEŞME DENEN RENKSİZ KİŞİLİKSİZ BALÇIĞIN BİR ZERRESİ OLMAMALIYIZ.


mehmet ersindigil IP: 88.76.89.xxx Tarih : 22.01.2009 15:51:29

Şahane bir yazi olmus gene anlayana Hocam? Ellerine saglik,Hocam ön cikar bütün dünya devletlerinde vardir.Hamasi destekleyen Türkiye ister istemez israil tarafindan davet edilmeyecektir.Cünkü Türkiye Hükümeti tarafli davranmistir.Savaslar iyi birsey degildir,Ama ne yazik,ki cikar ugruna kuvvetli olan hep zaif olanlari ezmistir.Türkiyede Türk Yahudi Ermeni Rum vs digerleri dis gücler tarafindan birbirlerine kirdirilmak isteniliyor.Oysa Halk bunu bilmeli,Türkiye sinirlari icerisinde ve Tüklügü benimseyen Dini ne olursa olsun Türk olarak kabul görmek zorundayiz.Her ne olursa olsun insani insan gibi görmek mecburiyetindeyiz.Dört kitabin dördü hak oldugunu biliyorsak bunu ayirim yapmamaksisiz benimsemeliyiz.Eskisehir ( OSMANGAZI KÜLTÜR DERNEKLERI FEDERESYONU) Neyin kültür dernegi oluyor acaba.Adi üstünde kültür?Böyle bir dernek Federasyonu neye dayanarak agiza alinmayacak kelimeleri kullanip Türkiyede azinlikta olan Yahudi Ermeni Rum Vatandaslarimiza bu tür hakaretler icerikli kelimeler kullanmakta.Bu tür eylemleri ve söylemleri asla tasvip etmemekteyim.Ne yazik,ki bunu yapan bir kültür dernegi.Bu söylemleri söylerlerken kültürlerini nerde birakmislardi.Türkiyenin huzursuzlugunu isteyen dis güclerin bir oyunudur.Bunada kültür Federesyonu katilmistir cok talihsizce bir harakettir.Önce biz kendimizle barısık olmaliyiz,ondan sonra komsularimiza el uzatalim.Israilin yaptigini asla onaylamiyorum.Peki tersi olsaydi yani Filistin galip gelip binlerce israil vatandasini öldürseydi sevinecekmiydik.Varsa böyle düsünceli cok yanlis düsünmektedir.Cünkü oda bir insandir.Tek diledigim savaslar olmasin insanlar,da ölmesin.Ates düstügü yeri yakar kelimesi bir daha tecelli oldu saygilarimla.


ElSalud IP: 88.242.230.xxx Tarih : 23.01.2009 12:25:58

Sayın Yücel, Antisemitizm, tüm dünya halklarının kendilerini seçilmiş bir ırk olarak gören Yahudi'lere karşı gösterdikleri ortak bir refleksdir. Pessah bayramlarında Yahudi olmayan çocukların kanlarını mayasız hamurlarına karıştırarak sürdürdükleri vahşi dini inanışları nedeniyle pek çok ülkeden kovulan Yahudi'lerin Anadolu topraklarına kabulü, çok eşli osmanlı hareminden padişahlığa yükselen, aslen Polonya Yahudisi olan Helga'nın "Hafza Sultan" oğlu Kanuni Sultan Süleyman döneminde gerçekleşmiştir. 600 yıldır bizlerle sorunsuz yaşadıklarını savunduğunuz Yahudilerin, bazı kolları Osmanlı İmparatorluğu’na geldikten sonra da vahşi inançlarını sürdürmeye devam etmişlerdir. Osmanlı zabıtlarında bu konuda gelişmiş pek çok olay vardır. Bunların en önemlileri 1715’te Amasya’da, 1840’ta Şam’da ve Rodos’ta, 1633’te, 1843’te ve 1866’da İstanbul’da, 1863’te, 1868’de, 1870’de İzmir’de kayda geçen olaylardır. Bu olaylarda pek çok Yahudi suçlu bulunmuş ve idam edilmiştir. İstanbul Kadılığı, 1715’te(11 Şevval 1128) olan kan içme olayında, Ahmed isminde bir Türk çocuğunu kaçırıp kanını içen Menahim, Sabetay ve Avram isimli üç Yahudiyi idam cezasına çarptırmıştır. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Türkiye’deki yetkilileriyle yapılan bir görüşmede, Filistin’de son 10 yılda 163 çocuğun kaybolduğunu, çoğundan haber alınamadığını bir kaçının ise cesetlerinin kanları çekilmiş olarak bulunduğunu anlatılmıştır. Bir de, din adına bu vahşeti sürdürenlerin din kitaplarına göz atalım: “Rabbin işini gevşeklikle yapan lanetli olsun ve kılıcını kandan alikoyan lanetli olsun.” (TEVRAT, Yeremya Bölümü 48/10), Tevrat’ın (Yeremya 16/4) bölümünde “acıklı ölümlerle ölecekler” ifadeleriyle anlatılan işkencelerden birisi de insanları yakarak öldürmektir. Tarihte Yahudiler firsat bulduklarında bu korkunç yöntemi uygulamaktan çekinmemişler ve Filistin’li müslümanlara karsi uygulamaya devam etmektedirler. Israil askerleri, savunmasız Filistinli'leri defalarca benzin dökerek veya alev makinalariyla diri diri yakarak öldürmüslerdir. Dünya savaşlarının en büyük yıkımı olan, Atom bombasını yapan bilim adamlarının ve bu bombaların Japon sehirlerine atılmasına karar veren ABD başkanı Solomon Truman'ın Yahudi olduğu bilinmektedir. Napalm bombasının da, Louis Frederick Fieser isimli bir Yahudidi tarafından atom bombası ile aynı dönemde icat edildiği ve 2. Dünya Savaşında Japonya'ya karşı denemelerinde, 260.000 sivilin ölümüne neden olduğu bilinmektedir. Şimdi TEVRAT'a tekrar baktığımızda: “Onlari ateş yakacak. Alevlerin elinden canlarını kurtaramayacaklardır.” (Isaya, 47/14); “Senin hasımlarını ates yiyip bitirecek” (Isaya 26/21) cümlelerini buluruz. Seçilmiş bir ırk olarak dünyaya gönderildiklerine inanan Yahudilerin 60 yıldır Filistin topraklarına el koyarak, Filistinli'lere uyguladıkları etnik temizlik ve köylerinin, mahallelerinin adlarını değiştirerek Filistinli'lere tarihlerini unutturma çabalarını, yakın tarihin sayfalarında henüz mürekkebi kurumamış olarak buluruz. Bugüne kadar tanıdığım Yahudiler içersinde Türk ismi kullananlar da dahil, Türkiye'yi samimi olarak sevenlere rastlamadım. Kitaplarında, “Milletlerin servetini yiyeceksin ve onların izzeti size geçecek.” (Tevrat, Isaya, 61/6) “ALLAH’in Rabbin sana miras olarak vermekte olduğu bu kavimlerin şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın. ALLAH’ın Rabbin sana emrettigi gibi tamamen yok edeceksin.” (Tevrat, Tesniye 20/16,18) ifadeleri yer alan bu seçilmiş olduklarına inanan ırkın bir diğer çelişkisi de, 6 milyon Yahudi'nin soykırıma uğradığını iddia ettikleri son büyük savaşta da, Almanların ünlü SS birliklerinin komutanları içersinde Yahudi asıllıların da varlığıdir. Özet olarak, sürekli savaşlardan para kazanan bir ırkın Tür dostu olamayacağına inanır, "Türk'ün Türk'den başka dostu yoktur." derim. Saygılarımla.


ata yücesoy IP: 78.161.85.xxx Tarih : 24.01.2009 21:45:23

israilin yıllardır bölgede yaptıkları katliamlar ortadayken ve bu katliamları sürdürüyorken hala onların ağzıyla konuşmanız biraz ayıp olmuyormu.israil halkının yüzde 95 katliamı desteklerken türkiyedeki yahudilerden bir özür yada israili kınayıcı bir söz gelmezken nasıl olurda bizler sesziz kalalım.hükümetin şimdiye kadar yaptığı en iyi dış siyaset bence haması desteklemektir.ayrıca hamas filistinin seçilmiş hükümetidir.aynen bizdeki akp hükümeti gibi.onu nasıl terör örgütü sayabilirsiniz.yazıklar olsun ne diyeyim....yayınlamıyacağınızı bile bile yazıyorum...