SADECE GİRİŞİMCİ KADIN İÇİN DEĞİL HER ALANDA POLİTİKA ÜRETİYORUZ

KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç 'Şemsiyemiz artık sadece kadın girişimciliği değil. Kadının ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesini sağlayan diğer alanlarda da politika üretiyoruz' diye konuştu.

KAGİDER son dönemde kadın girişimciliği kadar kadın haklarını da gözeten bir misyon yüklendi diyebilir miyiz?

Ben göreve başlamadan önce 2007 Şubat'ında bir arama toplantısı yapmıştık. Ortak akıl olarak "KAGİDER sadece kadın girişimciliğini desteklemekle kalmamalı, kadını ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesini sağlayan diğer alanlarda da aktif olmalı ve politika üretmeli" noktasına gelmiştik. Ondan sonra da yapılanmamızı buna göre yeniden belirledik.

Kadının siyasete katılmasını savunduk, sonra 50 tane kadın milletvekilini topladık ve onlardan kendi aralarında partilerinden bağımsız bir şekilde bir araya gelmelerini talep ettik. AB bizim çok önem verdiğimiz bir başlıktı, orada yine aktif rol aldık. Brüksel'de ofis açtık. Şemsiyemiz sadece kadın girişimciliği değil. Şu an Almanya, Fransa ve Avusturya'da lobi faaliyetleri yapıyoruz.

Karar alıcılar nezdinde daha fazla mı muhatap alınıyorsunuz artık?

Evet, hem burada hem de Avrupa Birliği'nde. Geçen yıl Nazım Ekren'in yaptığı ekonomik sosyal konsey toplantısına davet edildik. Temsil ettiğimiz kadın girişimcilerin beklentilerini kendilerinden talep ettik. Hepsi de somut ve uygulanabilir şeylerdi. Yine Sanayi Bakanlığı ile görüşüp KOSGEB üzerinden kadın destekçilere verilen desteklerin nasıl olması ile ilgili bir önerimiz daha olacak.

Kadın Girişimci Buluşmaları'nda tüm Anadolu'yu dolaşıyorsunuz. Sorunlar, problemler neler oluyor?

Kadınların en büyük sorunu girişimci olmadan önce ellerinden yatırım sermayesi olmaması. Türkiye'de risk sermayesi dediğimiz fikre, girişimciye inanıp bu işe yatırım yapacak mekanizmalar yok. Ailesinden destek alabilen kadınlar daha şanslı oluyor. Ama kültürümüzde kadına kocası, ailesi gelir sağlayamaz ise girişimci olur gibi yerleşik bir anlayış var. Kadın önce üzerinde oluşan bu baskıya karşı durmak zorunda. Sonra para bulup iş kurdu diyelim. İşin profesyonel işletme haline gelmesi için başka yetkinlikler, beceriler gerekiyor.

KAGİDER bu aşamada mı devreye giriyor?

Bizim verdiğimiz hizmetler değişiyor. Kurmadan önce de kurulmuş işlere de eğitim veriyoruz. Bu eğitimin bizde almasının en büyük farkı daha önce bu aşamalardan geçmiş kadın girişimciler tarafından verilmesi. Ayrıca işini kurmuş belli bir noktaya gelmiş ama işini geliştiremeyen kadınlara hem maddi hem de yönetimsel beceri anlamında destek oluyoruz. Zaten Garanti Bankası ile yaptığımız Anadolu Buluşmaları'nda en çok "Gelecekten ne beklersiniz?", "Nasıl bir stratejisi geliştirirsiniz?", "İyi yönetici nasıl olursunuz?", "Sizden önce hangi deneyimler vardı?" gibi eğitimler veriyoruz. Garanti Bankası da onlara hazırladığı paketi sunuyor. Bugüne dek üç bin tane kadına kullandırtmış. Yaklaşık 80 milyon YTL gibi bir rakama ulaşmış.

Kadınlar borçlarına sadıktır, kredilerde sorun olmuyordur sanırım?

Kesinlikle öyle. Garanti Bankası da zaten bunu söylüyor. Evet, hem kredi kartlarında hem de bu tip kredilerde borcuna en çok sadık olan grup kadınlar. Zaten bu projeyi Garanti sadece sosyal sorumluluk olarak algılamıyor. Bu ona da değer katan bir proje.

İki yıl önce göreve başladığınızdan bu yana kadın girişimcilerin sorunlarında ne gibi dönüşümler oldu?

"Ben de yapabilirim" diyen kadın sayısı arttı. Bir kadın girişimci nosyonu gelişti. Biz altı yıl önce KAGİDER'i kurduğumuzda Anadolu'da hiçbir kadın girişimci derneği yoktu. Şu an federasyon oluşturabilecek ölçüde yirminin üzerinde dernek var. TOBB'un kadın girişimciler kurulu oluşturması çok önemli bir boşluğu doldurdu. Aynur Bektaş ile doğru bir resim çıktı ortaya. Şu anda 81 ilde TOBB'un içinde kadın girişimciler kurulları oluşmaya başladı. Artık toplanmak herhangi bir etkinlik yapmak, herhangi bir aktiviteyi finanse etmek için alt yapı ve kaynak sorunları kalmadı.

Peki kadın girişimci sayısında bu olumlu tabloyla birlikte artış oldu mu?

Biz işe başladığımızda da toplamın içerisinde yüzde 6 civarındaydı. Şu anda 73 bin kadın üzerine kayıtlı, toplam da 1 milyon 200 bin adet işletme var. Oran yine aynı. Bu oranın yüzde 20'ye, 25'e çıkması gerekiyor. Sayı artmadı ama talepkar olma, sesini duyurma adına örgütlenmeye başladılar.

TOBB başkanının "Biz kadınları iş yaşamına katamazsak yeterli demokratik ve ekonomik gelişmeyi sağlayamayız" demesi bile büyük bir kazanımdır. Bunu sadece kadınların söylüyor olması aslında yeterli değil. TOBB'un söylemesi başka bir şey ifade ediyor. Bütün mekanizmaları bu yönde düşünsel bir dönüşüme zorluyor. Hükümet nezdinde daha büyük etkisi var. KAGİDER'in KİK'in doğal üyesi haline gelmesi kadın girişimcilerin bir araya gelerek oluşturduğu örgütsel gücün öneminden geliyor.

Ekonomik kriz kadın girişimcileri daha çok vurur mu?

Emin değilim. Ama kadın girişimciler hep hizmet sektöründe. Onlar da büyük işletmelere hizmet sunuyor. Onlardaki durgunluk doğal olarak etkileyecektir. İş hacmi küçülecektir. Kredi anlamında soracak olursanız, zaten bankaların toplam kredi oranında kadınlarınki sadece yüzde 1,5. Kadınlar işlerini öz sermayeyle yapıyor. Kadınlar büyümek adına risk almayı sevmiyor. O yüzden zaten talep de etmiyor. Talep etse bile teminat gösteremiyor. Çünkü her 100 tapudan sadece 9 tanesi kadının üzerine.

DTP kadınları siyasi partiler yasasının değişmesi, kota gelmesi konusunda bir yasa önerisi verdiler. Bu konu ne düşünüyorsunuz?

DTP bu konuda tecrübeli, parti içerisinde kotasını koymuş, kadınlarını parlamentoya taşımış. Öbürlerinden de beklerdik tabii ki. KADER yıllardır bunu söylüyor zaten. Şimdi Meclis'teki elli kadının DTP'nin teklifine sahip çıkması lazım. Sonra bu yasa teklifinin geçmesini sağlamak zorundalar.

Meclisteki 50 kadın birlikte hareket edebiliyor mu?

Hayır etmiyorlar. Biz hepsini bir araya getirdik ama sonrasında parti politikalarının, genel başkanların çekişmelerinin onları çok etkilediğini gördük. Hemen daha erkeksi bir dil kullanmaya başlıyorlar. Kendi partisini savunmak adına kadın olma kimliği unutabiliyor. Keşke o duyarlılığı taşımalarını sağlayabilseydik. Onları da suçlayamıyorum doğrusu. Erkek egemen bir sistem içinde dönüşüm sağlamak çok zor.

KAGİDER feminist bir grup mu?

Hayır feminist bir grup olmadığımızı hep söylerim. Bu kadar kapitalist bir sistemin içerisinden gelip de feminist olmamız mümkün değil. Biz özgürlükçü liberal kadınlarız. Bireyi savunuruz aslında. Bu çerçevede feminizme dokunan ya da dokunmayan taraflarımız vardır. Hem özgür hem liberal kadını savunan bu duruş bizim bütün kadın üyelerimizde bir dönüşüm sağlıyor. Örgütlenmenin, kadın örgütlerinin çok önemli olduğuna inanıyorum.

Yeni bir merkez kurma çalışmalarınız ne durumda?

Kadın Girişimcilik ve Liderlik Merkezi açıyoruz. Belki de soyut bir adı olacak onun üzerinde çalışıyoruz. Eğitim, kredi, danışmanlık gibi alanlarda destek olacağımız bu merkez KAGİDER'in kuruluşundan beri misyon olarak gördüğümüz bir oluşumdu. Aylık toplantılarımızı da artık orada yapacağız. Kültürel etkinliklere de yer vermeyi planlıyoruz. Profesyonel yöneticilerimizi de bu çatının altına alıyoruz.

KADIN ÇALIŞAN İÇİN FON HAYALİM VAR

Peki Gülseren Onanç kendi girişimciliği Ticket Türk'le ilgilenebiliyor mu bu tempo içinde?

Şu anda KAGİDER ortalama zamanımın yüzde 80'ini alıyor. Ticket Türk işin başından beri beraber olduğum takım arkadaşlarımla yürüyor. Zaten bizim online bir alt yapımız var, o devam ediyor. Büyümesi için benim aktif bir biçimde işin içine girmem lazım. Bir buçuk yıldır büyümesi durdu. Ama bu görev benim kırklı yaşlarıma bıraktığım, "bu toplumdan aldıklarımı bu topluma vermeliyim" dediğim bir işti. Bana da KAGİDER bu şansı verdiği için hiç şikayetçi değilim.

KAGİDER beni de öylesine bir dönüştürdü ki bir daha sadece kendim için bir iş yapmayı düşünemez hale geldim. Kadın çalışanı, girişimciyi desteklemek yönünde bir fon oluşturma hayalim var. Bu fonu bir araya getirip daha sonra kadın işletmelerinin içine hem maddi hem yönetsel kaynak sağlayacak bir mekanizmanın üzerine çalışıyorum.

KİMDİR

Gülseren Onanç Kimdir
Mardin'de doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde işletme mühendisliği eğitimi aldı. Michigan State University'de pazarlama ve uluslararası iş idaresi alanında yüksek lisansını tamamladı. Eczacıbaşı, Ferro ve Balsu'da çalıştı. 2000 yılında "Go4 Marketing"i, 2003'de de "Ticketturk"ü kurdu. 2006 yılında kurucu üyesi olduğu KAGİDER'in başkanlığına seçildi.

KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç 'Şemsiyemiz artık sadece kadın girişimciliği değil. Kadının ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesini sağlayan diğer alanl...