22
Aralık
2024
Pazar
KADIN

Minare işçiliğinden emekli ilk kadın paraşütçü

Havacılık tarihimizin ilk kadın paraşütçüsü Edibe Kutucuoğlu, gökyüzünde başarılarla geçen yılların ardından bugün kendi isteği ile yerleştiği Narlıdere Huzurevi’nde eşiyle huzurlu bir hayat sürüyor. 1957’de geçirdiği elim kaza sonucu malulen emekli edilen Edibe Kutucuoğlu’nun yaptığı işin o dönemdeki sigorta mevzuatında karşılığı yokmuş. Durum böyle olunca yetkililer, paraşütçümüzü en riskli iş kolu olarak gösterilen minare işçiliğinden emekli etmiş. O şimdi maaşını minare işçisi olarak alıyor.

Türk havacılık tarihine geçen ilk kadın paraşütçümüz Edibe Kutucuoğlu, havada başarılarla geçen yılların ardından bugün 84 yaşında, kendi isteği ile yerleştiği İzmir Narlıdere Huzurevi’nde yaşıyor. Havacılığımızın bu önemli tanığının hayatı; 1957 yılında geçirdiği uçak kazası ile değişmiş. Kazada vücudunun bir bölümü yanan ve iki yıl tedavi gören Kutucuoğlu, gökyüzüne veda etmek zorunda kalmış. Edibe Kutucuoğlu’nun gökyüzündeki macerası 1937 yılında katıldığı Türk Hava Kurumu’nda başlamış. Ömrünün 20 yılı havadaki tehlikeleri göze alarak geçen, uçakla yüzlerce akrobatik gösteri yapan, defalarca paraşütle atlayan Kutucuoğlu iki kez ciddi kaza ile karşılaşmış. Dolu dolu tam 84 yıl geçiren Edibe Kutucuoğlu, hayatında önemli anılar bırakan atlayışlarından birini de Yunanistan’da gerçekleştirmiş. Buradan ülkesine anılarla ve madalya ile dönen paraşütçümüz ‘İlk kez denizi gören havacı’ manşetleriyle de gazetelerde yer almış. Uçak kazası ile hayatı değişen Kutucuoğlu’nun yaptığı işin, sigorta mevzuatında karşılığı olmadığı için en riskli işkolu olan cami minare işçisi gibi gösterilmiş ve öylece emekli olmuş.

Bugün Narlıdere Huzurevi’nde sakin, huzurlu ve mutlu günler geçiren Kutucuoğlu ile anılar arasında gezintiye çıkıyoruz. Hâlâ aklı ve gönlü gökyüzünde olan paraşütçümüz yaşadığı o günleri özlemle anıyor. Uçmayı ve paraşütle atlamayı vazgeçilmez bir tutku olarak gören Kutucuoğlu, anılarını anlatırken zaman zaman duygulanıyor, o günlere geri dönmek istiyor. Uçmayı ve atlamayı, “O duygu anlatılmaz, yaşanması gerekir.” kelimeleriyle özetleyen Edibe Hanım anıları sıralıyor ardı ardına. İşte bir hatırası kendi ağzından: “Kastamonu’dayız; halk toplanmış, davul zurna eşliğinde eğlenirken, biz de gösteri uçuşu için hazırlıklar yapıyoruz. Uçuş yapmamızı bekleyenler bizi ilgiyle izliyor. Bu sırada bölge halkından ‘Kara Yılan’ lakabıyla tanınan bir davulcu beni göstererek ‘Ben bununla uçacağım.’ dedi. Ne yaptıysak dinletemedik, elindeki davulu ile geldi ve uçağa bindi. Kendisi davuluyla uçaktan, zurnacı ise yerden halkı coşturdu. Yıllar sonra evimin önünde birileri davul, zurna çalıyordu. Düğün var sandım. Meğer ‘Kara Yılan’ Ankara’ya gelmiş. Davulu çalan oymuş.”

‘Yunanlı subayı atlaması için ben ittim’

Birçok ülkeye göreve giden ve gittiği yerlerde Türkiye’yi başarıyla temsil eden Kutucuoğlu, Yunanistan’da da bulunmuş. Bu ülkeden ayrılırken arkasında ilginç olaylar ve anılar bırakmış. Burada geçirdiği günleri ise şöyle anlatıyor: “1954 yılında Yunanistan’da paraşütle atlayan kimse yoktu. Yunanlı bir subayın, bizlerle birlikte atlayış yapmasına karar verdiler. O subay yanıma gelerek bana, ‘Ben senin yüzünden atlıyorum. Bir Türk kadını atlar da, Yunanlı atlayamaz mı?’ dedi. Ama ilk defa atlayacak olmasından dolayı sesi titriyordu. Uçağa bindik; ancak kapının önüne geldiğinde durdu. Arkasından itip atlamasına yardımcı oldum. Kendim de o atlayışta yaralandım.” Kutucuoğlu, öğrenci değişim programı kapsamında Sabiha Gökçen’den sonra Amerika’ya ilk gidenlerden biri. Amerika’da büyük bir ilgiyle karşılaşan Edibe Kutucuoğlu, “Türk-Amerikan Derneği’ne üye olan tek Türk bendim. Türk olmam ve cesaretim herkesin ilgisini çekmişti.” Amerika’nın ardından birçok ülkeden davet aldığını anlatan Kutucuoğlu, Hollanda’da yaptıkları gösteriyi zamanın kraliçesi de izlediğini söylüyor.

Minare işçiliği küçümsenmesin!

Arkasında onlarca anı bırakan Kutucuoğlu’nun başından 1957 yılında planör okulunda eğitim amiriyken büyük bir kaza atlatır. Kaza sonucunda 22 kırığı bulunan ve vücudu yanan Kutucuoğlu’nun başından 3 ay içinde tam 15 ameliyat geçmiş. Planörlüğe ve pilotluğa cami minare işçiliğinden emekli olarak noktayı koyan Edibe Hanım, cami minare işçiliğinden emekli olmasının yanlış anlaşılmaması gerektiğini kaydediyor: “Sigortalıydım ve uçuş hayatım bitmişti. Bir daha ne uçabilecek ne de atlayabilecektim. Yüzde yüz çalışma yeteneğimi kaybettiğim için beni malûlen emekli ettiler. O zaman en riskli işkolu olarak silindir makinesi işçiliği olduğu için bana bu risk altında maaş bağlandı. Ancak ben buna itiraz ettim ve dava açtım. Uzun uğraşların ardından sigorta bana cevap vererek, ‘Mevzuatımızda havacılıkla ilgili bir işkolu olmadığı için size en riskli işkolu olarak cami minare işçiliğinden emekli maaşı bağladık.’ dediler.”




Zaman/Özdemir Özkan
Yayın Tarihi : 29 Ocak 2006 Pazar 14:43:18
Güncelleme :29 Ocak 2006 Pazar 14:47:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
şafak başel IP: 88.236.68.xxx Tarih : 30.10.2007 16:11:53

neden emekli ilk paraşütçü kadın olmak istediniz


deniz doku IP: 85.98.178.xxx Tarih : 15.03.2007 12:26:02
Edibe kutluoğluyla bende röportaj yaptım çok ton ton bir teyze