1
Mayıs
2025
Perşembe
KADIN

Suudi kanunu değiştirtecek kadın

Suudi Arabistan hükümetinin BM'ye yaptığı davet çerçevesinde bu ülkede kadınların durumunu inceleyen Prof. Dr. Yakın Ertürk, şeriat mahkemesi tarafından "kocanın statüsü düşük olduğu" gerekçesiyle boşanmalarına hükmedilen çiftin yeniden birleştirilmesi için güvence aldı.

Suudi Arabistan'da kadınların yaşadıkları sorunlara ilişkin ilk uluslararası incelemeyi yapan BM Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Özel Raportörü Prof. Dr. Yakın Ertürk, son olarak Starbucks'ta bir erkekle oturduğu gerekçesiyle Suudi bir iş kadınını tutuklayan "Mutava" adlı din polisinin denetim altına alınarak yazılı kurallara bağlanmasını istedi. 

Ertürk, şeriat mahkemesi tarafından "Kocanın statüsü düşük olduğu" gerekçesiyle evliliklerinin üçüncü yılında boşanmalarına hükmedilen Fatma ve Mansur isimli çiftin yeniden birleştirilmesi için de güvence aldı. Ertürk, cezaevleri de dahil dört şehirde 10 gün süren incelemeleri sonunda Suudi yönetimine İslami kuralları da yorumlayan yazılı bir "medeni kanun" hazırlamaları çağrısında bulundu. 

ODTÜ Sosyoloji Bölümü öğretim görevlisi de olan Ertürk, Suudi hükümetinin BM'ye yaptığı davet çerçevesinde 4-13 Şubat arasında Suudi Arabistan'da kadınların durumunu inceledi. Ertürk, izlenimlerini Milliyet'e şöyle aktardı:

FATMA ve MANSUR BİRLEŞECEK:
2 çocuklu Fatma Azzaz ve Mansur el Timani çifti evliliklerinin üçüncü yılında, kadının ailesinin başvurusu üzerine "erkeğin aşiret ve sosyal statüsünün kadınından düşük olduğu ve toplumda huzursuzluğa neden olabileceği" gerekçesiyle hâkim tarafından zorla ayrılmış. 2 senedir ayrı şehirlerde yaşıyorlar. İkisiyle de görüşme talebinde bulundum. Fatma için çok zor izin verdiler. Dammam'da yetimhanede iki yaşındaki oğluyla kalıyor ve dolaşım serbestisinin olmadığından şikayetçi.
Mansur ise işsiz ve Riyad'da 4,5 yaşındaki kızlarıyla yaşıyor. Suudi makamlarına bunun yasal bir temelinin olmadığını, evrensel eşitlik ilkesine aykırı bu uygulamanın İslam dininde de kesinlikle yerinin bulunmadığını anlattım. Meclis Başkanı ve Adalet Bakan Yardımcısı'na bu kararın düzeltilerek çiftin yeniden birleştirilmesi talebinde bulundum. Güvence verdiler.

MEDENİ YASA LAZIM:
Bu boşanmanın aslında yasal dayanağı yok. Hâkim kendi inisiyatifiyle boşamış. Özel yaşama ilişkin bir medeni yasanın olmaması bunu mümkün kılıyor. Kadınların yaşadığı birçok sıkıntının kaynağı bu. Yazılı yasa olmadığı için otoritelerin inisiyatifine kalıyor. Görüştüğüm her statüdeki kadın da 'İslam dini kadına her hakkı veriyor ama uygulamada bu böyle değil' diyor. O nedenle dini öğretiyi de yorumlayacak, yazılı yasaları içeren bir yargı reformu gerekli. Bu yönde ilk adımlar başlamış.

KADINLAR DİN POLİSİNDEN ŞİKÂYETÇİ:
Ziyaretimin ikinci gününde 'Mutawa' adı verilen din polisi, Yara isminde Ciddeli bir işkadınını, Starbucks'ta erkek iş arkadaşıyla kahve içtiği için yaka paça taksiye bindirip tutukladı. Soyup aramışlar, parmak izlerini almışlar, bir gece de hapiste yatırmışlar. Ancak kocası gelince serbest bıraktılar. Resmi adı 'Fazileti Koruma ve Kötülüğü Önleme Komisyonu'na bağlı bu grup İslam'daki 'Kadın namahrem birisiyle yalnız başına olmamalı' kuralını gerekçe gösterip sokakta kadınlara her türlü hakaret, tehdit, aşağılama ve tacizde bulunuyor. Din polisinin davranışlarından kadınlar ciddi biçimde rahatsız. Suudi makamlarına bu kuvvetin kendi başına hareket etmesine izin verilmemesini ve yazılı bir yasaya bağlı olarak çalışması gerektiğini söyledim.

OTOMOBİL YASAĞI KALKABİLİR:
Kadınların araç kullanmalarına getirilen yasak kemikleşmiş bir sorun. Gündeme getirdim, ne zaman bilemem ama bir açılım yapabilirler. Yasak kalkmayacaksa da kadının iş hayatına eşit katılımını sağlayacak ulaştırma-taşıma altyapısını geliştirmeleri gerekir.

KADINLAR İÇİN SANAYİ BÖLGESİ:
Kadın-erkek ayrımını yaşatmak için her bakanlıkta ya ayrı kadın binaları var ya da ayrı kapıyla girilen bölümler var. İş kadınlarından öğrendiğime göre şimdi sadece kadınların çalışacağı bir sanayi bölgeleri dahi planlıyorlarmış.

ERKEK MUHAFIZLAR:
Bir başka yaygın sıkıntı da 'muhafız' adı verilen koca ya da erkek çocuk olmadan kadınların hiçbir şey yapamaması. 60 yaşında bir kadın profesör yurtdışına çıkış için kocası ya da oğlunun iznini almak zorunda. Birçok kadın çocuklarından koparılacakları korkusuyla evliliklerini bitiremiyor. Çünkü boşanmada çocuklar babaya veriliyor. Kadınların boşanma talebi karşılığında bir de para ödemesi gerekiyor. Bu konularda da medeni kanun olmaması sıkıntılı.

Milliyet
Yayın Tarihi : 19 Şubat 2008 Salı 13:42:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?