Alara Han |
Antalya-Alanya yolu üzerinde Alara Çayı’nın kıyıdan 15 km.içerideki vadinin başlangıcında Selçuklu kervan yolu üzerinde bulunan Alara Han, aynı zamanda da Alara Kalesi’nin eteğindedir. Kitabesinden öğrenildiğine göre Sultan I.Alaaddin Keykubat tarafından 1231’de, Sultan han ile aynı yılda yaptırılmıştır. Ancak Alara Han Sultan han’ından çok farklı bir plan düzeni göstermektedir.
Alara Hanı 34.50x45.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Ana duvarların girişe göre sağ yan cephesinde üç, karşı cephesinde iki, üçgen payanda ile duvarlar takviye edilmiştir. Bezemesiz olan portali ayrı bir özellik taşımakta, iç plan düzeni de diğer Selçuklu hanlarından ayrılmaktadır.
Giriş kapısının iki yanındaki dışarıya doğru taşkın kare kulelerle küçük bir kale görünümündedir. Tamamen kesme taştan olan duvarlar son derece sağlam yapılmıştır. Girişteki iki kule arasında büyük sivri kemerli niş içerisine alınmış giriş kapısı bulunmaktadır. Bu kapının üzerine altı satır halinde kitabe yerleştirilmiştir. Ancak bu kitabenin birinci satırı kırılmış ve günümüze gelememiştir.
“…….en büyük.. Sultanların büyük sultanı, milletlerin boylarının maliki Arap ve Acem sultanlarının efendisi, hak sultanı, cihanın beldelerinin fatihi,
Denizin, Rum’un, Şam’ın, Ermeni’nin Frenc’in sultanı
Ala ud-dunya vad-din Keykubat Bin Keyhüsrev Bin
Kılıçarslan müminlerinin, emirinin burhanı 629 (1231)”.
Han İçerisindeki Koridorlardan Biri |
Giriş kapısının arkasındaki küçük bir eyvandan küçük avluya geçilmektedir. Bu küçük avlunun sağ ve solunda küçük hücreler ile üzerleri beşik tonozlu avluya açılan koridorlar bulunmaktadır. Bu koridorlar hanın dış kenarları boyunca uzanmaktadır. Buradaki hücrelerin hana gelen yolcuların hizmetine ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Giriş kapısının karşısına gelen ikinci bir kapı ile de iç avluya geçilmektedir. İç avlunun iki yanında kapalı eyvan şeklinde hücreler sıralanmıştır. Bu hücreler aynı zamanda arkalarında bulunan ve iç avlu boyunca uzanan kemerlerle takviyeli tonozlu ahırlara açılmaktadır. Bu iç avlu, kalın duvarları ile adeta hanın içerisinde ikinci bir han gibidir. İç avlu üç tarafı oldukça kalın taş payelerin taşıdığı beşik tonozlu bölümlere ayrılmıştır. İç avlu etrafındaki odaların ahırlara bakan pencerelerinin yanlarında aslan başlarına benzeyen masklar bulunmaktadır. Büyük olasılıkla bunlar, koruyucu amaçlıdır. Nitekim giriş kapısının kemeri üzerindeki kitabenin alt köşelerinde de buna benzer aslan başlarına rastlanmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu