Hakkari, Yüksekova ilçesinde Aroş Deresi’nin başlangıcında bulunan kalıntıların Urartu dönemine tarihlenen Musaşir antik kenti olduğu sanılmaktadır. Urartu ve Asur kitabelerinde sık sık ismi geçen Musaşirin kenti Urartuların kutsal bir kenti idi. Bu kentte arkeolojik araştırmalar yapılmadığından bununla ilgili bilgiler oldukça kısıtlıdır.
Asur Kralı II. Sargon M.Ö 714’de Musaşirin’i ele geçirmiş, burada bulunan ve İspuini ile Menua krallıkları arasındaki Haldi Tapınağını yağmalayarak ele geçirdiği ganimetlerin bir listesini çıkarmıştır. Asurluların ele geçirdikleri eserler arasında Kralı İspuini’nin oğlu Sarduri’nin heykeli, mabede armağan edilmiş boğa, buzağı ve inek heykelleri de bulunuyordu. Asurluların düzenlediği bu kitabe Asur tabletlerinde günümüze gelebilmiştir. Günümüze gelebilen Asur kitabelerinden bu listenin içeriği öğrenilmektedir.
Musaşir kenti ile ilgili bir kabartma Dur Sargon’da bulunmuştur. Bu kabartmadan Musaşir kenti ile Haldi Mabedi ayrıntılı biçimde tanıtılmıştır. Günümüzde nerede olduğu bilinmeyen bu kabartma ile ilgili olarak XIX.yüzyılda Flandin’in bir çizimi bulunmaktadır. Buna göre Musaşir’de konutlar yassı çatılıdır. Bu evlerin bazılarının birden fazla katları vardı. Haldi Mabedi ise beşik çatılı idi. Çatının boşluklarında ise baklava motiflerine yer verilmiştir. Bu tür bir üst örtü ilk defa Haldi Mabedinde uygulanmıştır. Haldi Mabedinde ve sivil konutların üst örtüler ve çatıları Frig kaya mezarları ile yakın benzerlikler göstermektedir. Bu durum da Urartular ile Friglerin ticari ve siyasi yönden yakın ilişkileri olduğunu göstermektedir. Flandin’in çizdiği resimlerde Kral II.Sargon’un ganimet listelerini içeren tabletlerde ismi geçen heykeller de görülmektedir.