ASAM üyesi ve Kafkasya Araştırmacısı Hatem Cabbarlı oldukça sinirli bir şekilde Azerbaycan’ın saf dışı bırakıldığını ileri sürdü.
Kafkas ülkelerinde barışın sağlanması, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki düşmanlıkların sona ererek, Ermenistan’ın işgal ettiği Karabağ’dan çekilmesi, Kafkas ülkeleriyle yapılacak olan sosyal ve ekonomik ilişkilerin artırılması, nükleer tehdit altındaki Kafkas ülkelerinin bu tehlikeden arındırılması, Türkiye ile Kafkas ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkinin engellenmesini sağlayan Doğukapı’nın açılması, bilimsel ve kültürel ilişkilerin artırılması gibi bir çok konunun enine boyuna tartışıldığı ve 3 gün süren 2. Kars Kent Kurultayı, akşam saatlerinde tamamlandı.
Kurultayın son oturumunun ardından geçilen soru cevap kısmında söz alan Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İlişkiler Genel Müdürü Büyükelçi Halil Akınc’ya doğru dönerek, "Büyükelçimiz aracılığıyla, hükümetimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Diyoruz ki ’bölgenin kaderiyle uğraşmaya kimsenin hakkı yoktur.’ Bunlar basit politikalarla geçiştirilemez. Bunun hesabını da hiçbir kimse tarih önünde veremez. Burada oluşacak nükleer afet ve felaket durumunda Çernobil’den daha vahim sonuçlar doğacak, bunun bilincindeyiz. Bu santralin kapatılması konusunda duyarlılık engellenememelidir. Kim ne derse desin, kim tavır alırsa alsın, kim küserse küssün önemli olan benim insanımın sağlığıdır. Bizim bir insanımızın dahi burnunun kanamaması adına, bu şehirde ve bu bölgede yaşayan insanlarımızın geleceği adına, bu insani gerekçeyle Doğukapı’nın açılmasını istiyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İlişkiler Genel Müdürü Büyükelçi Halil Akıncı ise 1992 yılında Ermenistan’a elektrik enerjisi verildiğini ve o dönem Doğukapı’nın açık olduğunu fakat Ermenistan’ın, Türkiye’nin bu iyi niyetine mukabele etmediğini söyledi. Büyükelçi Akıncı, "Biz sınırı kapatmaya mecbur kaldık" diye konuştu. Sınır kapısının açılmasıyla bölge ekonomisine katkı sağlanacağını ifade eden Büyükelçi Akıncı, "Emin olun top bizim sahamızda değil. Biz karşı taraftan bir yaklaşım, bir anlayış gördüğümüz zaman elbette ki bu gerçekleşecektir" şeklinde konuştu.
Büyükelçi Akıncı, Ermenistan’ın gelişmeler konusunda sessiz kalması ve Türkiye’ye yaklaşımı ile ilgili ise şunları söyledi:
"Bir ülkenin anayasasında, başka bir ülkenin topraklarının bir kısmı o ülkenin batısı diye adlandırılırsa, bir ülkenin içinde bulunan bir dağ ulusal sembol olarak seçilirse, bunun bazı anlamları var. Son zamanlarda bir takım faaliyetler oldu. Batı parlamentolarında durmadan sözde soykırımla ilişkin kararlar içeriyor. Bunları tamamıyla diasporanın yaptıkları olarak değerlendiremeyiz. Öyle olsa bile bizimle dostluk isteyen Ermenistan’ın bunlara bir ’dur’ demesi lazım."
Alibeyoğlu, Büyükelçi Akıncı’nın sözlerine, "Ancak kıyamet bizim başımıza mı? Biz burada acımızdan ölelim mi?" şeklinde karşılık verdi.
Türk Ermeni İş Geliştirme Konseyi Başkanı Kaan Soyak ise Ermenistan’ın Doğukapı konusundaki belirsizliğine ve Karabağ’dan çekilmemesi konusunda , diasporadan aldıkları kaynaklarla kendilerinden emin şekilde hareket ettiklerini söyledi. Soyak açıklamasında şunlara değindi:
"Hepimiz, sınırları kapatarak Ermenistan’ın, ’Tamam teslim oldum ben topraklardan geri çekiliyorum’ demesini bekliyoruz her halde. Ama inanın Ermenistan diasporadan oldukça büyük yardımlar alıyor ve ben görülebilir bir gelecekte bu beklentimizin gerçekleşeceğine inanmıyorum."
"Doğukapı’nın açılmasıyla, Metzamor Nükleer Santrali’nin kapanması arasında ne gibi bir bağlantı olduğunu anlayamadım" diyen ASAM üyesi Kafkasya Araştırmacısı Hatem Cabbarlı ile salonda bulunan bazı kişiler arasında toplantı sonunda tartışma yaşandı. Azerbaycan’ın Türkiye Ermenistan ilişkilerinde bir sorun olmadığını sert bir şekilde dile getiren Cabbarlı, "Azerbaycan’ı elinizin bir kenarıyla bir tarafa itin ve Türkiye- Ermenistan arasındaki ilişkilerinize bakın. Soykırım propagandası devam ediyor. Biz burada işbirliği konferansı düzenliyoruz, Ermenistan’da ise soykırımın uluslararası platformda tanıtılması için konferanslar düzenleniyor. Biz bu kadar hoşgörülü olalım ama Ermenistan’ın da bize en az yarım adım atması gerekmez mi?" şeklinde konuştu. Tartışma daha sonra araya girenler tarafından önlendi.