İlerleyen teknoloji ve Çin mallarının hızla yaygınlaşması nedeniyle zor günler geçiren elektronik malzeme tamircileri, unutulan ya da alınmayan televizyon makinelerinin depolarını doldurmasından şikayetçi. 

25 yıl öncesinde gözde mesleklerden biri olan elektronik malzeme tamirciliği, gelişen-değişen teknoloji ve üretim firmalarının garanti sürelerini uzatmasıyla bugünlerde zor günler geçiriyor. Kars'ın Ortakapı Mahallesi Eski Belediye İşhanı'nda 25 yıldır tamircilik yapan Necdet Balcı, 25 yıl önce mesleğe ilk başladığında tamirci sayısındaki azlığın yanısıra cihaz çeşitlerinin de az olduğunu, mesleğin para getiren bir meslek olduğunu söyledi. O dönemlerde siyah beyaz televizyonların da yeni yeni piyasaya çıktığını ifade eden Balcı, genellikle teyp ve radyo tamirciliği yaptıklarını belirtti. 1991 yılından sonra televizyon kanallarının artması, uydu sistemine geçişlerin olmasıyla işlerinde büyük oranda artış olduğunu fakat özellikle de son 5 yıldır ucuz fiyatlara satılan Çin mallarının piyasayı alt üst ettiğini ve tamir işlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini kaydetti. 

İl genelinde elektronik malzeme tamirciliği yapan 40 civarında esnaf bulunduğunu, bunun da tamir fiyatına satılan Çin mallarının eklenmesiyle büyük bir sıkıntı oluşturduğuna dikkat çeken Necdet Balcı, "Çin malları oldukça ucuz fiyata satılmaya başladı. Ucuz ve kalitesiz olunca malzemeler sık sık bozuldu. Ama bunun faydasını biz göremedik. Bu defa müşteriler bozulan malzemelerini tamir etmek yerine onları çöpe atıp yerine yenisini almayı tercih etti. Bu da bizi sekteye uğrattı" dedi. 

Her yeni teknoloji geldikçe işlerinin biraz daha düştüğünü dile getiren Balcı, firmaların garanti sürelerinin uzatmalarının da etkisinden söz ederek, bu sürelerin uzatılmasıyla arızalı malzemelerin firmaların servislerine gönderildiğini anlattı. Bunun yanında renkli televizyonların bile tüp sisteminin bırakıldığını plazmaya geçiş dönemiyle tamir edilmelerinin imkansız hale geldiğini savundu. 

Necdet Balcı işlerinin düşüş dönemi yaşamasının yanında bir büyük sıkıntılarının ise ya unutulan ya da alınmayan televizyonların depolarını doldurması olduğunu kaydetti. Balcı, "Depomuzda 10-15 yıldır bile alınmayan televizyonlar var. Müşteri televizyonunu tamir için bırakıyor, biz de tamir ediyoruz ama gelip makinesini almıyor. Televizyonlar elimizde kalıyor. Depolarımız mezarlığa dönüştü. Artık alınmaları konusunda da umutlarımızı kestik" diye konuştu. 

Depolarında bulunan teslim alınmamış televizyonların özellikle tüplerinin ve içerisinde biriken tozların radyasyon yaydığını ileri süren Necdet Balcı, "Sabahları işyerine girdiğimizde farklı bir koku geliyor ve zaman zaman aklımız dolanıyor. Burnumuz sızladığı gibi öksürük de baş gösteriyor. Birarada duran onlarca televizyon artık radyasyon yaymaya başladı ama gelip teslim alan da yoktur" dedi.