8
Eylül
2024
Pazar
YAŞAM

Dedikodu kargaşa yarattı

Balıkesir'de bir süre önce yaşanan kuş gribi olayının ardından Kars'ta ortaya çıkan dedikodular, fıkraları aratmayacak bir olayın yaşanmasına sebep oldu. Çok sayıda kazı kesen köylüler, elde kalan kazlarını kesilmekten kurtarmak için köyden uzaklaştırdı.

Hırsızların, kendilerini Tarım İl Müdürlüğü ve belediye görevlisi olarak tanıtıp köylerden kaz topladıkları şeklindeki söylenti, Kars'ta içinden çıkılamaz gelişmelerin yaşanmasına sebep oldu. Bir haftadır Kars kamuoyunu meşgul eden ve dilden dile dolaşan söylentiler üzerine yetkililer bir bir açıklama yaparak bu tür ihbarların alındığını fakat bugüne kadar kazların götürüldüğüne dair bir olaya rastlamadıklarını belirtti.

Dedikoduların her geçen gün artması ve tam bir kargaşaya sebep olması üzerine Tarım İl Müdürlüğü, bir ekibini dedikoduların çıktığı merkeze bağlı Eşmeyazı, Subatan, Yalınkaya ve Derecik köylerine gönderdi. Kontrol Şube Müdürü Salih Köksal da ekibiyle birlikte dün bu köylere giderek derinlemesine bir araştırma başlattı. İlk gidilen Eşmeyazı köyünde vatandaşlar köylerinden kaz götürülmediğini, hatta bu amaçla hiç kimsenin köye gelmediğini söyledi.

Görevliler ile köylüler arasında geçen konuşmalarda farklı bir gelişme ortaya çıktı ve söylentilerin köylerine 5 kilometre uzaklıktaki Subatan'dan geldiğini ve orada bir kamyon dolusu kazın götürüldüğünü söyledi. Eşmeyazılılar, köylerine kadar yaklaşan tehlike karşısında kendilerince farklı bir çözüm bulduklarını ve görevliler köylerine gelmeden kaz, tavuk ve hindilerini traktörlere doldurarak tarlalara götürüp sakladıklarını ifade etti. Köylüler, günlerdir sabah köyden kaçırıp akşam geri getirdikleri kazlarını sonunda görevlilere vermemek için kestiklerini ve ardından da ortada dolaşan söylentilerin fısıltıdan başka bir şey olmadığını öğrendiklerinde ise çok pişman olduklarını dile getirdi.

Köylüler, söylentileri çocukların çıkarmış olabileceğini ifade ederek, "Baktık ki götürüp yakacaklar, dedik ki hiç değilse kesip etini yiyelim. Tavuk başı 2 milyon lira, kaz başı ise 20 milyon lira para vereceklerini söyleyip toplayıp götürmüşler" dediler ve olayın ortaya çıkmasıyla bunun çocuklar arasında yayılan bir dedikodu olduğunu düşündüklerini kaydetti. Tarım Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Salih Köksal ise köylüleri uyararak uyanık olmalarını ve böyle bir durumda müdürlüğe haber vermelerini istedi.

Bu arada, kazlarını korkusundan traktörle 5 kilometre uzaklıktaki bir tarlaya götüren ve daha sonra kazlarını kesen Mehmet Özkaya, "Çoluk çocuk apar topar kazları traktöre koyup üzerine de çadır çekerek 5 kilometre uzaklıktaki araziye götürdük. Karanlık çökünce 6 saat sonra köye geri getirdik. Sabah götürüp gece getirdik ve kestik sonra sorduk ki böyle bir şey yokmuş. Köyde kesilmeyen ve halen meydanda dolaşan kazları gördükçe niye kestik diye kendimizi sorguluyoruz. Soruşturduk böyle bir şebeke varmış. Subatan'da varmış" dedi.

Köylerinde yaklaşık olarak 400 civarında kazın boşu boşuna kesildiğini belirten Eşmeyazılılar'ın, kazların Subatan Köyü'nden götürüldüğünü söylemeleri üzerine Tarım İl Müdürlüğü ekipleri bu kez soluğu Subatan'da aldı.

"BAŞKA KÖYDEN TELEFON GELDİ, ARAŞTIRDIK VE KAZLARIMIZI KESMEDİK"

Subatan köyüne giden ekipler burada muhtar Mevlüt Öztürk'le görüştü. Muhtar Öztürk, Yalınkaya köyünde bulunan bir akrabalarının telefonla köyü aradığını ve görevlilerin kazları topladığını acilen kazları kesmelerini istediğini söyleyerek, "Ben bu telefondan sonra konuyu araştırdım ilgili yerlere sordum böyle bir görevlendirilmenin olmadığını öğrenince kazlarımızı kesmedik" diye konuştu.

Her gittikleri köyde ortaya atılan iddianın bir söylentiden ibaret olduğunu anlayan görevliler, ilginç gelişmeler karşısında bu kez Yalınkaya köyüne gitti. Araştırdıkça işin içinden farklı olayların çıktığını gören görevliler bir yandan da kendilerini gülmekten alıkoyamadı.

Yalınkaya köyünde ise 50 aile, cep telefonundan gelen 'Tarım Müdürlüğü'nden arıyoruz. Kuş gribi var kazlarınızı kesin' sözleri karşısında mevsimi gelmemesine rağmen 600 kazı kestiklerini ve ardından da fısıltılara kurban gittiklerini öğrenerek aldatılmışlığın belgesi olarak telefon direklerine astıklarını söylediler. Fıkralara konu olacak bu ilginç gelişme karşısında Tarım Müdürlüğü görevlileri şaşkınlık içinde direklere asılan kazları izlemeye başladı. Kazlarını ilk kesen ve köy azası olan Mikail Aslantaş, "Birinci heyet olarak beni telefonda işlettiler. Tarım İl Müdürlüğü'nden arıyoruz diye cevapsız bir arama geldi. 'Kuş gribi var kazlarımızı kesecekler' diye bizde kazlarımızı teslim etmemek için kestik. Şimdi de yiyemediğimiz kazlarımızı kuruması için direklere astık" şeklinde konuştu.

Ferhat Aslantaş (73) ise köy azası olan oğlunun kendisine kazları kesmesini söylediğini ifade ederek, "Dediler ki böyle bir emir var, jandarma gelip kesecek diye biz de kestik. Köyde en aşağı 50-60 aile yaklaşık 600 kazı keserek direklere astı. Sonradan da baktık ki yalanmış. Bizim olayımız fıkra gibi oldu. Şimdi ise pişman olduk, kazlarımız da çürüyüp gidecek. Bize ne hayrı var bunun?" şeklinde konuştu. Aslantaş Dede, ayrıca söylentiler zamanında bir çok kişinin ise kazlarını mağaralara, tarlalara sakladıklarını da vurgulayarak, "Oralara, buralara, çatılara, samanlığa saklayan sakladı, sonra baktılar ki böyle bir şey yok çıkardılar meydana. Bize de bunu söyleyen aslında Derecik köyü oldu. Onlar bize açıp jandarma kesecek dedi, halbuki yalan" diyerek güldü.

Her gidilen köyde başka bir köyden bilgi geldi şeklindeki sözlerin Yalınkaya köyünde de Derecik köyünden geldiği yönünde bilgi alan görevliler işin bu şekilde uzayıp gideceği düşüncesiyle gezilerine son verip kente geri dönüş yaptılar. Araştırmaların sürdürüleceğini belirten yetkililer, "Gerçekten kazları götürülen varsa gerekli yerlere gidip eşkal versinler ve bizleri de köy köy gezdirmesinler" dedi.

.
Yayın Tarihi : 28 Ekim 2005 Cuma 13:01:08
Güncelleme :28 Ekim 2005 Cuma 13:05:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?