Denizli'de sinüzit teşhisi ile evine gönderildikten sonra tekrar hastaneye kaldırılan ve İzmir'e sevki sırasında yolda hayatını kaybeden 9 yaşındaki Reyhan Dilara Selek'in ailesi, kızlarının ihmal sonucu yaşamını yitirdiğini ileri sürdü. Baba Ahmet Selek, "Kızımın döneceğini bilsem üzerimde bomba bile patlatırım" dedi.
Denizli'de yüksek ateş ve kusma şikayetiyle götürüldüğü Denizli Devlet Hastanesi'nde sinüzit teşhisi konularak ilaç verilip evine gönderilen 9 yaşındaki Reyhan Dilara Selek, bir süre sonra fenalaşınca yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı. Kızının durumunun ağırlaşması üzerine baba Ahmet Selek, hastane bahçesinde başına dayadığı silahla bir saate aşkın süre intihar teşebbüsünde bulunmuştu. Babanın intihardan vazgeçirilmesinin ardından Reyhan Dilara Selek, İzmir'e sevk edilirken yolda hayatını
kaybetmişti. Gözü yaşlı anne Ayşegül Selek ve baba Ahmet Selek, bugün Delikliçınar Meydanı'nda ellerinde tahlil raporları ve reçetelerle basın açıklaması yaptı. Kızlarının ölümünden doktorları sorumlu tutan anne Ayşegül Selek, "Keşke kızım ölmeseydi de ben bu konuşmayı yapmasaydım. Benim ciğerim o kadar yandı ki, olanlar hala şaka gibi geliyor. Gözümü kapatıyorum ve Allah'ım yalan olsun diye dua ediyorum ama değil. Hastaneye yatırdıktan 4, 5 gün sonra çocuğumu kaybettim ve hala inanamıyorum" diyerek gözyaşı döktü.
Kızının rahatsızlanmasından vefatına kadar olan biteni anlatan Ayşegül Selek, tahlillerde kandaki mikrobun tanımlanamadığı yazdığı halde doktorların gerekli müdahaleyi yapmadığını ileri sürdü. Baba Ahmet Selek ise, kızına gerekli müdahalenin yapılmadığını, şurup verilerek eve gönderildiğini, İzmir'e sevki sırasında ambulansın oksijen tüpü ve başında doktorlar olmadan yola çıkarıldığını ileri sürerek, "Bunların hepsi bir ihmal. Bunların ortaya çıkarılmasını istiyoruz" dedi.
"BİZİM CANIMIZ YANDI, KİMSENİN CANI YANMASIN"
Kızı için herhangi bir otopsi sonucu istemediğini belirten Ahmet Selek, "Biz anne babayız. Artık o ağırlığı hiç kaldıramayız. Bu ihmalkarlıklar için yapılacak ne varsa yapılmasını istiyoruz. Bizim canımız yandı, kimsenin canı yanmasın" diye konuştu.
Hastane önünde silahla yaptığı eylemden hiç pişmanlık duymadığını belirten Selek, "Keşke yapabileceğim başka şeyler olsaydı da, onu yapsaydım. Ben her şeyi çocuğum için yaptım. Yapamadığım bir şey varsa özür dilerim. Çocuğumun geri geleceğini bilsem üzerime bomba bağlar, patlatırım. Ama çocuğum geri gelmeyecek. Hayatımız bitti. Her şeyimizi satılığa çıkardım. Sapasağlam verdiğim çocuğumun cenazesini aldım. Madem kızım ölecekti, buradan göndermeyeceklerdi. Bu ihmal da olmayacaktı" diye konuştu.
Doktorların kendisine kızının ölebileceğini, özürlü kalabileceğini veya iyileşebileceğini belirterek 3 şıkkın olabileceğini söylediğini belirten baba Selek, "Ben doktorlara, 'Çocuğumu canlı şekilde verin, konuşmasın, yürümesin, oynamasın varsın, sağlam bir şekilde bana verin' dedim. Bana yüzde 85 oranında çocuğumun kurtulacağını söylemişlerdi" şeklinde konuştu.