Denizli Devlet Hastanesi cilt hastalıkları uzmanı Dr. Figen Bilen, soğuk havanın egzama veya sedef gibi hastalıkları tetiklediğini söyledi.

Dr. Bilen, yaptığı açıklamada, soğuğun ciltteki hücreleri tahrip ettiğini, bunun da cildin yumuşaklığını ve esnekliğini bozduğunu ifade ederek, "Cildin su içeriği azaldığı için özellikle sonbahar ve kış aylarında, yaza göre daha kuru olur. Bunun sonucunda çatlama, kanama, döküntü, kepeklenme ve kaşıntı gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Çatlaklar derinleşip şiddetli ağrıya ve enfeksiyonlara yol açar." dedi.

Hassas bölgelerin daha riskli olduğunu kaydeden Bilen, "Daha çok soğuğa maruz kalan el ve yüzlerde görülen bu problemler, derideki çatlakların derinleşmesiyle şiddetli ağrıları da beraberinde getiriyor. Derisi daha hassas olduğu için dudaklardaki tahrip daha büyük oluyor. İltihaplanmalarla birlikte yutma güçlüğü gibi de görülebiliyor." şeklinde konuştu.

Sonbahar ve kış aylarında soğuk ve rüzgarın olumsuz etkilerine bir de daha sıcak suyla yapılan banyoların eklendiğini dile getiren Figen Bilen, bu sebeple sadece el ve yüz değil, bütün vücudun daha da kuruyup sertleştiğini, saç ve tırnakların kuruyup matlaştığını ve kırılganlığın arttığını belirtti. Dr. Bilen, şunları söyledi:

"Damar veya bağ dokusu hastalıkları bulunanlar ve siclerodermal hastaları, soğuk havadan daha çok etkilenebilir. Özellikle parmak uçlarında büzülme ve damarlarda sıkışma meydana gelir. Bu sıkışmayla birlikte parmak uçlarında ülserler oluşabilir ve şiddetli ağrılar yaşanır. Bu kişilerin soğuk havadan, diğer insanlardan daha fazla korunması gerekir."

Soğuğa çıkmadan önce cilde nemlendirici krem veya ilaç sürülmesi konusunda da uyarılarda bulunan Bilen, dış ortamlarda atkı ve eldivenle vücudun korunması gerektiğini sözlerine ekledi.