Uzun süredir metruk durumda bekleyen tarihi Ayavukla Kilisesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan kapsamlı restorasyon sonrası sergi mekanı, semt eğitim merkezi ve kitaplık olarak İzmir'e kazandırılacak.
Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifiyle, 14 Şubat 1924 tarihinde İzmir ve çevresine ilişkin eski eserleri sergilemek amacıyla Asar-ı Atika Müzesi olarak hizmet vermeye başlayan tarihi Ayavukla Kilisesi, “sosyo kültürel tesis alanı” olarak İzmir'e kazandırılıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyon çalışmalarının başlatıldığı Ayavukla'nın, kent kültürüne büyük katkılar sağlayan bir merkez haline getirilmesi planlanıyor. Binanın restorasyon çalışmalarının 2010 yılı içinde bitirilmesi hedefleniyor.
Bir süre Kültür Bakanlığı tarafından opera çalışma salonu olarak kullanıldıktan sonra yangın geçiren ve uzun süredir metruk bir durumda bekleyen Ayavukla, İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun onadığı 1/5000 ölçekli Kemeraltı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı çerçevesinde “sosyo kültürel tesis alanı” olarak hizmet verecek.
Rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi Mimari Restorasyon Bölümü tarafından hazırlanan Ayavukla, bundan sonra sosyal ve kültürel çalışmaların yapıldığı bir merkez olarak kullanılacak. Bahçedeki yapılar idari büro, mahalle muhtarlığı ve çocuk kitaplığı olarak işlevlendirilirken, Semt Eğitim Merkezi olarak düzenlenecek olan yapıda çeşitli kurs ve eğitimlere yönelik olarak bilgisayar laboratuarı, arşiv odası, seminer odası, yönetim birimi ve sergileme mekanı yer alacak. Ayrıca bahçede açık sergileme mekanları da düzenlenecek. Bahçenin kuzey girişindeki yapı, güvenlik birimi olarak ele alınırken, Batı'daki servis girişinin yanında ise kafe mekanı oluşturulacak.
"TARİHÇESİ"
19. yüzyılın ikinci yarısında Rum Ortodoks Cemaati tarafından inşa edilen Ayavukla Kilisesi, İzmir tarihinde önemli bir olay olan 1922 yangınında, kurtulan tek Rum kilisesi olarak akıllarda kaldı. Yapı 14 Şubat 1924 tarihinde, Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifiyle, İzmir ve çevresine ilişkin eski eserleri sergilemek amacıyla Asar-ı Atika Müzesi olarak hizmet vermeye başladı. Daha sonra Kültür Bakanlığı tarafından opera çalışma salonu olarak tahsis edildi. Bu süre içinde yapının bir yangın geçirmesi nedeniyle boşaltıldığı ve böylece günümüzdeki metruk biçimini aldığı biliniyor. Önceden, Mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olan yapı, “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescil edildi. Yapı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne tahsis edildi.