23
Ekim
2024
Çarşamba
İZMİR

Demokrasi adına gereken neyse yaptık

Başbakan Recep Tayip Erdoğan İzmir'de gerçekleştirilen AK Parti İzmir 3. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Kongrede yaptığı konuşmada, "AK Parti bu belgelere karşısında mağdur ya da mazlum rolü oynamayacak, demokrasi çizgisinden asla taviz vermeyecek" dedi.

İzmir'de il kongresine katılan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, konuşmasını başında tüm babaların Babalar Günü'nü kutlayarak, "Onlar için ne yaparsak az, senede bir gün değil, tüm günler annelerimiz, babalarımız, doğrusu ebeveynlerimiz için. Bütün babaların babalar gününü tebrik ediyorum, kutluyorum, kendilerine huzur ve mutluluklar diliyorum" dedi.

Kongreye katılan vatandaşlar da Başbakan Erdoğan'ın Babalar Günü'nü kutladı. 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti'nin İzmir'de yüzde 17 oranında oy aldığını ve 2004 seçimlerinde ise partinin oy oranının yüzde 33 olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 30 oranı alındığını ve son seçimlerde ildeki oy oranının muhafaza edildiğini dile getirdi.

AK Parti olarak diğer partiler gibi belli şehirleri, belli bölgeleri hiçbir zaman kale olarak görmediklerini ve böyle bir anlayışla hareket etmediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Şehirleri değil tüm Türkiye'yi kendimize bir kale olarak benimsedik. 81 vilayetin tamamı bizim kalemizdir. 780 bin kilometrelik vatan toprağıdır. İstanbul, Kayseri, Konya nasıl bizim yüreğimizin bir parçasıysa aynı şekilde İzmir, Antalya, Diyarbakır, Hakkari, Muş da bizim yüreğimizin bir parçasıdır. Hiçbir insanımızın ufkuna prangalar koymayacağız, zihnine mayınlar döşemeyeceğiz" dedi.

AK Parti'nin bir kez daha bir Türkiye partisi olduğunu 29 Mart seçimlerinde ispat ettiğini dile getiren Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Diğer partiler belli illere, bölgelere sıkışıp kalırken partimiz hamd olsun 7 siyasi bölgenin hepsinden de birinci parti olarak çıkmıştır. Birinci olamadığımız 19 ilde de ikinci parti olmuştur. Biz hiçbir şehirde yarıştan kopmadık, her yerde iddialı olduk" Türkiye partisi olmak bizim omuzlarımıza ağır bir sorumluluk yüklüyor. Biz Türkiye için siyaset üretmek zorundayız. Hizmet, eser üretmek durumundayız. İzmir'in tercihi ne olursa olsun, biz İzmir için üretmeye, İzmir'e kazandırmaya, İzmir'i kalkındırmaya canla başla devam edeceğiz. Göreve geldiğimizden bu yana İzmir'e hükümet olarak kıymetli yatırımlar kazandırdık. İvme kaybetmeden ertelemeden İzmir'e yardım yapmaya devam edeceğiz. Bizde ayrımcılık yok, bizde asla küsmek darılmak yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir vatandaşı bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ülkemizin Başbakanı olarak söylüyorum, bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin emaneti bizim üzerimizdedir. Her bir vatandaşımın inançları, kültürü, gelenekleri, yaşam tarzı güvencemiz altındadır".

Başbakan Erdoğan AK Parti'nin Türkiye siyasetine güveni yeniden tesis etmiş, siyasete seviye ve düzey kazandırmış, on yıllardır milletin arzu ettiği kaliteyi nihayet siyasetle buluşturmuş bir parti olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan konuşmasında siyaset üzerinde iktidar kurmaya çalışan çetelerle, mafyayla, hukuk dışı güçlerle ve karanlık odalarla amansız şekilde mücadele ettiklerini ve bu mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini belirterek şöyle konuştu: "Kirli emellerin, çirkin oyunların nasıl tek tek deşifre edildiğine hepimiz şahit oluyoruz. Kaos, gerilim tahrik ortamı oluşturarak kendi kirli arzularını millete dayatmaya çalışanların maskelerinin nasıl düştüğünü görüyorsunuz. Kimse artık arkasına mafyayı çeteleri alarak siyaset üretemez. Siyaseti yönlendiremez. Siyaseti yönetemez. TBMM'yi millet iradesi dışında hiçbir güç yönlendiremez. Karanlık ilişkiler siyasette kendisine yaşam zemini bulamaz. Türkiye bunu hak etmiyor"

Türkiye Cumhuriyeti'nin 29 Ekim 1923'te millet iradesini temel alan modern bir sistem üzerinde bina edildiğini ve 1946 yılında da çok partili sisteme geçildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Acı tatlı olaylar yaşadık. Ağır bedeller ödeyerek demokrasinin kalitesini kademe kademe arttırarak bu dönemlere geldik. Altı buçuk yıldır bir yandan Türkiye'nin kronik meselelerini tek tek yoluna koyarken bir yandan da demokrasinin kalitesini arttırmak gayesi içinde olduk. Kimsenin bizim bu kazanımlarımızı sorgulamaya, vazgeçirmeye hakkı olamaz. Biz çok ağır bedeller ödedik. Bizim neslimiz ağır travmalar yaşadı ama bizden sonra gelen nesillere bu bedelleri ödetmeyeceğiz, ödetmek istemiyoruz. Bizden önceki bir çok siyasetçi demokrasinin yerleşmesi noktasında ne yazık ki iyi bir sınav veremediler. Emaneti hakkıyla taşımadılar. Eğer siyaset kurumu o zaman onurlu bir duruş sergileyebilseydi belki bugün tartışılan bazı meseleler Türkiye gündeminde hiç olmayacaktı".

Bir gazetede AK Parti'ye ilişkin belgelerin ortaya çıkmasıyla ilgili görüşlerini dile getiren Başbakan Erdoğan,bazı siyasi çevrelerin bu tartışmalara yönelik demokratik bir tavır sergilemediğini belirterek, "TBMMyi aziz millet kurar, gerektiği zaman da bu aziz millet görevinden alır. Türk milletinin ve TBMMnin üzerinde hiçbir güç ve irade yoktur. Bu konunun hassasiyetini herkesin savunmasını istiyoruz" dedi.

Önceki hafta bir gazetede AK Parti'ye yönelik bazı planların olduğunu iddia eden belgeler yayınlandığını belirten Başbakan Erdoğan, bu iddialardan sonra Türkiye'nin bir gerilim atmosferine girmediğini ifade ederek şunları söyledi: "Hukuka başvurduk ve meseleyi hukuk içinde aydınlanması yönünde girişim başlattık. İlgili kurumlarımızla tam bir diyalog içinde olduk, yani hukuk işliyor. Kurumlar arasında da bu meseleye ilişkin diyalog işliyor. Geri çekilmedik, başımızı öne eğmedik, eğmeyiz. Demokrasi adına yapılması gereken neyse onu yaptık, yapıyoruz. Bırakınız gerilimi, siyaset kurumu devlet kurumları sivil toplum, örgütleri, medya sevindirici biçimde demokrasiyi sahiplendi ve gereken tavrı gösterdi. Konunun istismar edilmemiş olması demokrasinin ulaştığı kalitenin görülmesi açısından son derece sevindirici ve anlamlı. Ancak bu belgenin sahte olmasının ya da gerçek olmasının vahim olduğu noktasında tam bir mutabakat olduğunu görüyoruz".

Türkiyedeki tüm kesimlerin bu belgenin aydınlatılmasını beklediğini ancak CHP'nin ve genel başkanı Baykal'ın üçüncü bir ihtimali ortaya atarak siyasi çıkar sağlamaya çalışmasını vahim olarak değerlendiren Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "CHP nasıl bir sicile sahip biliyoruz Bu olaylar sağduyulu bir yaklaşım sergilendiğinde o zaman o beklenen umutlar netice bulur ama kalkar da ben Ergenekon örgütünün avukatıyım derse bir ana muhalefet lideri, benim artık söyleyecek hiçbir sözüm kalmıyor. AK parti bu belge karşısında mağdur ya da mazlum rolü oynamayacak, tam tersine samimi ve dik duruşunu muhafaza edecek, demokrasi çizgisinden asla taviz vermeyecek. Aynı zamanda kurumlarımızı yıpratmadan bu süreci aşacağız".

Türkiye'nin AK partiyle birlikte geri dönülmez biçimde kalkınma ve ilerleme sürecine girdiğini, dünyada ve bölgede itibar ve ağırlıklı bir konuma yükseldiğini belirten Başbakan Erdoğan, konuşmasında İzmirde gerçekleştirdikleri eğitim, sağlık, ulaşım yatırımlarını anlattı. AK Parti olarak milletin gönlünü kazanma çabası içinde olduklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, konuşmasında muhalefete yüklendi.

AK Partiye yönelik sistem sistemli bir karalama kampanyası başlatıldığını belirten Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "İftira atıyorlar, iddialarınızı gidin hukuka götürün diyoruz ama götüremiyorlar. Mahkemelere taşıyın dediğimiz zaman yan çizmeye çalışıyorlar. İddianın ispatı sahibine aittir. Biz kalkıp da onların iddiasına cevap vermek zorunda değiliz. İspat edemeden gündemi kendilerine göre değiştirip bir başka iddiaya sarılıyorlar. Almanya'da bir yardım örgütüyle ilgili iddiaları aylardır partiyle ilişkili gibi göstermeye çalıştılar. Parti kasasına asla bu zikredilen dernekten bir Allah kuruşu girmemiştir. Bizim kendi sitemizde de giren para çıkan para hepsi yayınlanır. Ama örneğin CHP'ye gelince hazineden aldığı yardımı ne yazık ki yanlış yerlerde kullandığı için Anayasa Mahkemesi yaklaşık bir trilyonluk ceza verdi. Bu tescilli. Hadi çık kendini müdafaa et, karar tescilli artık. Naylon fatura mı dersin ne dersen de. Dürüst olalım buradaki olayın çok ilginç bir boyutu var, bakın ispat edemiyorlar ve bir trilyona mahkum oldular, bu para ödendi"ilde yatırım yapmaya devam edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, il kongresindeki partilileler, kapı kapı dolaşarak gerçekleştirilen hizmetlerin vatandaşa anlatılması yönünde çağrıda bulundu.

iha
Yayın Tarihi : 20 Haziran 2009 Cumartesi 23:22:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?