Hesap sormazsam namerdim!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gidişatın geleceği kararttığını belirterek "Etnik temelde Türkiye'yi bölünmeye sürükleyen, bunu kamçılamak için durup dururken 36 etnik gruptan söz eden, mezhep konularını kaşıyıp körükleyen iktidar, şimdi de bunu toplum hayatına geçirmeye çalışıyor" dedi.

Devlet Bahçeli, İzmir'de katıldığı il kongresinde yaptığı konuşmada, iktidara yüklendi. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, "MHP olarak bölünmüş yollara evet diyoruz ama bölünmüş bir Türkiye istemiyoruz" dedi.

Gidişatın geleceği kararttığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu: "İnanç temelinde bir ayrışmayla bu bölünmeyi yapan, etnik temelde Türkiye'yi bölünmeye sürükleyen, bunu kamçılamak için durup dururken 36 etnik gruptan söz eden, mezhep konularını kaşıyıp körükleyen iktidar, bu ikilemi her alana sürükler hale geldi. Şimdi de bunu toplum hayatına geçirmeye çalışıyor. Bu cepheleşme, kamplaşma bilinmeden yapılan davranışlar değil, şuurlu bir uygulamadır."

MHP olarak tuzağa düşülmemesi gerektiğini, provokasyonlara karşılık verilmeyeceğini belirten Bahçeli, vatandaşın da kamplaşma ve kavgadan yana olmadığını söyledi. Vatandaşların kucaklaşma ve kaynaşma istediğini, yıllardır bunu arzuladığını ifade eden Bahçeli, şunları söyledi: "Siyasi edepsizlerin ve sözde aydınların 'MHP kanla besleniyor' sözünü kendilerine iade ediyoruz. Kimlerin kanla beslendiğini biliyoruz. Diplomatlarımız Ermeniler tarafından katledilirken bunlar Ermeniler'i tuttular. Annan Planı çerçevesinde Kıbrıs'ın Rumlaşmasına katkı sağladılar. Bölücü terörü kardeş kavgası haline dönüştürmek için kalem oynatıyorlar. Bunlar onun için kötü adamlar. Ya zehir saçmaktan vazgeçecekler ya da Allah'ın izniyle Türk adaleti önünde bir gün hesap verecekler."

Konuşmasında Kürt açılımına da değinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kürt açılımıyla kullanılan yanlış kavramın daha sonra demokratik açılıma dönüştürülerek milletin aldatılmaya çalışıldığını dile getirdi.

RUHBAN OKULUNDA AMAÇ FARKLI
Ruhban Okulu üzerinde farklı bir açılıma hazırlanıldığını da anlatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Ekümenlik adı altında Patrikhane başının Başbakan'a verdiği raporda, İmralı'da üniversite kurmak istiyorlar. İmralı'da neyin üniversitesini kuracaksınız? Türkiye'yi bölme üniversitesinin temellerini mi atmak istiyorsunuz? Türkiye çok sinsi oyunlarla karşı karşıya."

Açılımlarla gidilen yerin yanlış olduğunu ve bir an önce bu gidişattan dönülmesi gerektiğini anlatan Bahçeli, AB dayatmaları, Ortadoğu Projesi ve beraberinde getirilen açılımlar paketinin birbirleriyle tam olarak örtüştüğüne dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'yi bölmeye götüren açılımı MHP olarak kabul edemeyiz. Türkiye'yi bölmeye götüren bu felaketin görüşmelerini MHP olarak kabul edemeyiz. Biz MHP'yiz, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünden yanayız. İzmir'den sesleniyorum, bu ülkenin parçalanmasına MHP olarak rıza göstermeyiz."

DOKUNULMAZLIK KALDIRILSIN
Dokunulmazlıklara da değinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mecliste bekleyen 122 milletvekili dosyasının 107 tanesinin AK Partili vekillere ait olduğunu hatırlattı. AK Parti'nin adının 'Aldatma ve Kandırma Partisi' olarak değiştirilebileceğini belirten Bahçeli, "Kendilerine AK Parti demek için dokunulmazlıkları kaldırıp, Yüce Divan'a gidip temiz çıkmaları gerekir" ifadelerini kullandı. Türkiye'de Kürtçe konuşan vatandaşların da kardeşlik özlemi içinde olduğunu ve bölünmeden yana olmadığını dile getiren Bahçeli, PKK'nın Kürtçe konuşan vatandaşların örgütü olmadığını, bir terör örgütü olduğunu bildirdi. Kürt vatandaşların birlikten yana olduğunu belirten Bahçeli, Kürtlerin de işi, aşı olan insanlar olarak yaşamak istediklerini ifade etti.

BU ÇOCUKLARI OĞLUN BİLAL KADAR DÜŞÜNMÜYOR MUSUN
Geçmişte yaşanan ideolojik bölünmelerin yara açtığını ve bu yaraların yeni yeni kapanmaya başladığını belirten Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Geçmişte ideolojik bölünme yaşadık, şimdi etnik bölünme yaşatmak istiyorlar. İdeolojik bölünmenin yaralarının yeni sarıldığı dönemde etnik bölünmeyle daha büyük yaraların açılmasına fırsat vermemeliyiz. Zamanında iki evlattan birisi ülkücü diğeri Marksist oldu. Her iki evlat da akşam olduğunda baba evine gelebildi. Etnik bölünmede böyle olmaz, önce aileler yıkılır, sonra bu yıkım milletin parçalanmasına vesile olur. Bugün ya kız tarafı Kürtçe konuşur ya erkek tarafı. Ayrışma çatışmayı, çatışma bölünmeyi getirir. Böyle ailelerde boşanmalar artar. Bunlardan doğan güzel evlatların hangi kimlik, hangi sosyal baskı altında felakete doğru sürüklendiğini Sayın Erdoğan Bilal oğlun kadar düşünmüyor musun?"

ALLAH'IN İZNİYLE HESAP SORULACAK
Konuşmasında MHP'lilere sağduyu çağrısında bulunan Bahçeli, söz konusu kamplaşma ve bölünmenin zamanla tüm kesimlere yayılabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Provokatörlere alet olmayın, kim ne yazarsa yazsın. Okuyup tebessüm edin geçin. Allah'ın izniyle iktidar sorumluluğu verildiği gün her satırın, her kelimenin hesabını sormazsam namerdim."

Başbakan Erdoğan'ın söz konusu açılımlarla tuzağa düşürülmek istendiğini de anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Başkanı bu tuzağa düşme, ayrışmaya seni teşvik edenler senin düşmanındır. Yanlışları söyleyenler ise belki gün gelir en yakın arkadaşın olur. Bu oyunu ancak MHP bozar. Milli iradeyi MHP'ye ver, al istikrarı, al huzuru."

EKONOMİK KRİZ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli İzmir il kongresinde yaptığı konuşmada, küresel ekonomik krizin Türkiye'ye yansımaları sonucunda, vatandaşın sosyoekonomik sıkıntılar altında ezildiğini, iktidar partisi yandaşları zenginleşirken ülkede yaşayan her kesimden vatandaşın da yoksullaştığını dile getirdi. Türkiye'de esnaf ve çiftçi gibi sermaye sahipleri ve işadamlarının da durumlarının iyi olmadığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu: "Başbakan hep havadan gidip geliyor, biz karayolunu kullandığımız için bölünmüş yolları görüyoruz. Bölünmüş yollar çok önemli bir hizmet. MHP olarak bölünmüş yollara evet diyoruz ama bölünmüş bir Türkiye kabul etmiyoruz" dedi.

Türkiye'nin en önemli konularından krizin yansıması ile Türk toplumunun karşı karşıya kaldığı işsizlik ve yoksulluğun farklı gündemlerle gözden kaçırılmak istendiğini ifade eden Bahçeli, toplumun giderek huzursuzluk, endişe ortamına sürüklendiğini, toplumsal cinnetlerin de gazete ve televizyonlarda yer aldığını bildirdi.