İzmir'deki kahvehane esnafını, 19 Temmuz 2009 tarihinde uygulanmaya başlanacak olan kapalı alanlarda "tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi"ne ilişkin yasağın korkusu sardı. Kahvehane esnafı, yasak nedeniyle bu sektörden ekmek yiyen çok sayıda insanın işsiz kalacağını, belirterek, kahvehanelerin "sigara içilen kahvehaneler" ve "sigara içilmeyen kahvehaneler" şeklinde ayrılmasını istedi.
19 Mayıs 2008 tarihinde yürürlüğe giren 4207 sayılı "Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi"ne ilişkin kanunun, 19 Temmuz 2009 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanmasıyla, kapalı alanlarda tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi yasaklanıyor.
İzmir Kahveciler Odası Başkanı Hakkı Kırdı, kahveciler olarak tütün ve tütün mamullerinin zararlarını savunmadıklarını, dumansız hava sahası fikrini kendilerinin de benimsediklerini ifade etti. Kahvehanelerin birer ticarethane olduğunu, buralarda çalışan insanların bakmakla yükümlü olduğu aileleri bulunduğunu belirten Kırdı, yasağın bu sektörde işsizliği tetikleyeceğini ve çalışanları mağdur edeceğini savundu.
"SİGARALI KAHVEHANE" VE "SİGARASIZ KAHVEHANE" ÖNERİSİ
İzmir Kahveciler Odası'na bağlı faaliyet gösteren 4 bin tane işletme bulunduğunu belirten Kırdı, şunları kaydetti: "Bu yasakları, para cezaları ile uygulayamazsınız. Esnafın üzerinden kurban kesilmez. Bu ancak eğitimle olabilir. Eğitici yayınlar, eğitici toplantılarda sigaranın sağlığa zararlarını anlatarak olur. Biz diyoruz ki, İzmir'deki ve Türkiye'deki kahvehaneler, 'sigaralı kahvehaneler' ve 'sigarasız kahvehaneler' olarak ayrılsın. Bunu istiyoruz. Eğer bu şekilde olursa insanlar tercihlerini sigaralı kahvehane ya da sigarasız kahvehaneden yana kullanabilirler." Kırdı, Türkiye genelinde ise 100 bin civarında kahvehane bulunduğunu, bir kahvehanede en az 3 kişi çalıştığını belirterek, çalışanlar ve onların aileleri olmak üzere, bu sektörden 1 milyon 600 bin kişinin ekmek yediğini kaydetti.
"İNSANLAR TERCİHLERİNİ KENDİLERİ YAPSIN"
İnsan sağlığına zararlı olan tütünün yasaklanmamasına rağmen kahvehanelerde tütün ve tütün mamullerinin tüketiminin yasaklanmasını anlayamadıklarını dile getiren Kırdı, şunları söyledi: "Tekel tütünü yasak, sağlığa zararları var. Ama siz tekel tütününü yasaklamıyorsunuz, sigara fabrikalarını kapatmıyorsunuz, kahvehanede sigara içmeyi yasaklıyorsunuz. Peki sigarayı almak için insanlar bir büfeye, bir bakkala gidip kendi tercihlerini kullanarak sigarayı alıyor. Bırakın da kahvehanelere, sigara içenler veya içmeyenler kendi tercihlerini yapsın girsin. Biz bunu istiyoruz, zararlarını savunmuyoruz.."
"OSMANLI YADİGARI NARGİLENİN KÖZLERİ SÖNMEK ÜZERE"
Nargilenin Osmanlı'dan gelen 400 yıllık bir gelenek olduğunu ifade eden İzmir Kahveciler Odası Başkanı Hakkı Kırdı, 19 Temmuz 2009 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanacak yasak ile birlikte bu kültürün de yok olacağını dile getirdi. Kanun ile ilgili yönetmeliğin henüz çıkmadığını, çıkarılacak yönetmelikte nargilenin kahvehanelerde serbest bırakılmasına yönelik bir maddenin olmasını umduklarını belirten Kırdı, şöyle konuştu: "Bizim Osmanlı'dan gelen 400 yıllık bir geleneğimiz var. Bu da nargile. Nargileyi açık havada kışın nasıl içeceksiniz, bu kapalı mekanda içilmesi gereken bir maddedir. Nargile nedir? Düşünce ve felsefe kültürüdür. Bunu da yok etmeyin diyoruz biz."
19 Temmuz 2009 tarihi itibariyle kahvehanelerde nargile ve sigara içilmesi durumunda 500 ila 5 bin TL arasında cezaların öngörüldüğünü belirten Kırdı, "Bizim esnafımız 100 TL'lik iş yapamıyor. Kahveci esnafı üzerinden insanları terbiye etmek gibi bir tavırdan vazgeçilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Kırdı, kanun hazırlanırken sektör temsilcilerinden görüş alınmadığını belirterek, bunun yanlış bir tavır olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili, Sağlık Bakanlığı'na, Başbakanlığa, TBMM'ye gerekli yazıları gönderdiklerini, görüşlerini bildirdiklerini ve artık 19 Temmuz 2009 tarihini beklediklerini belirten Kırdı, şöyle devam etti:
"Bu kanun çıkarken, bizim de görüşlerimizin alınması gerekirdi. Sağlık Bakanımız 'bu kanundan dönüş yok' diyor. Ancak ölümden dönüş olmadığını söylüyorum. İki yıl sonra genel seçimler var. Siyasetin yapıldığı yerler kahvehanelerdir. Bu kahvehaneleri yok etmeyin, iyi düşünün diyorum. Bizim esnafımız kanunlara saygılı insanlardır. Tabi ki 'sigara içilmez' levhalarını asacaklardır, bu kanuna da uyacaklardır. Fakat biz 19 Temmuz'dan sonra işletmeler adına, esnafımız adına Danıştay'a dava açacağız yürütmenin
durdurulması konusunda."
"YASAK İŞSİZLİĞİ TETİKLEYECEK"
Alsancak Kordonboyu'ndaki kahvehane sahipleri ise, sigara yasağından memnun olmadıklarını, yasağın işsizliğe yol açacağını savundu. Hükümetin kanuna bir esneklik getirmesi gerektiğini, tolerans tanınmadığı takdirde İzmir'de çok sayıda mekanın kapanacağını belirten işletmeciler, sektörden çok sayıda insanın ekmek yediğini, hükümetin bu durumu göz önünde bulundurarak, soruna çözüm bulması gerektiğini ifade etti. Hükümetin yasak yerine kahvehanelere "sigaralı", "sigarasız" şeklinde ruhsat uygulamasını getirebileceğini belirten esnaf, kapalı mekanlarda havalandırma sistemleri iyi olan yerlere ruhsat verilebileceğini savundu. Kordon'da 500 civarında mekan bulunduğunu, her mekanda ortalama 10 kişinin çalıştığı düşünüldüğünde bu rakamın 5 bine kadar ulaştığını dile getiren esnaf, önce Türkiye'deki yaşam standardının Avrupa standardına getirilip, daha sonra yasakların uygulanmasına geçilmesi gerektiğini kaydetti. Bu tip bir uygulamanın Afrika ülkelerinde bile görülemeyeceğini ifade eden esnaf, hükümet bir an
önce bu soruna bir çare bulması gerektiğini savundu. Müşteriler ise, yasağa uymak zorunda olduklarını fakat kışın nerede nargile içeceklerini şimdiden "kara kara düşünmeye" başladıklarını ifade etti. Bundan sonra yazın kahvehaneye gelmeyi tercih edeceğini belirten bir müşteri, kışın ise evinin balkonunda nargile içmeye devam edeceğini dile getirdi.