22
Aralık
2024
Pazar
İZMİR

'Kocaoğlu'nun algılama sorunu var'

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy, Aziz Kocaoğlu'nun önce "Metro bitmedi ne yapalım, ağlayayım da gözden mi olayım" diyerek sonra da Hatay semtinde metro çukuru nedeniyle zor günler geçiren insanların sıkıntılarına karşı "Kimse yol trafiğe kapandı diye sorun yaşamaz" cümlelerini kurarak duyarsızlığını ortaya koyduğunu söyledi.

Aksoy, "Sayın başkan büyük bir duyarsızlıkla önünden araç geçmeyen yollarda esnafın işlerinin iyileşeceğini söylüyor. Hakikaten konuyu hiç anlayamama hiç algılayamama hali bu olsa gerek. Orası sevgi yolu veya trafiğe kapalı düzenlenmiş bir alan değil. Orada bir çamur deryası ve koca bir çukur var. Tüm bu koşullarda esnafın işinin iyiye gideceğini söylemek konuyu hiç algılayamadığını gösteriyor" dedi.

Büyükşehir Belediye başkanlığına aday olan Aziz Kocaoğlu'nun İzmir'in sayılı esnaflarından biri olarak kendisi gibi esnafları algılamada sıkıntı yaşadığını belirten Aksoy, şöyle konuştu: "Hatay semtinde caddenin metro çalışmaları nedeniyle etkilenen her iki bölümünü de gezdim. Sayın başkanın buraya hiç uğramadığını ve hal hatırlarını sormadığını öğrendim. Buradaki esnafın iflasın eşiğine geldiğine şahit oldum. İşlerin durgunluğu nedeniyle nişan yüzüğünü satmak zorunda kalan bir çiftle karşılaştım. '10 yıllık birikimim 10 ayda gitti' diyen esnafla konuştum. Ama sayın başkan büyük bir duyarsızlıkla önünden araç geçmeyen yollarda esnafın iyi duruma geleceğini söyledi. Burada hem bir görüntü kirliliği hem de ne olacağı belli olmayan bir durum söz konusu. Esnafın durumunun iyiye gideceğini söylemek konuyu hiç algılamamak ve hiç anlamamaktır. Onlarla beraber dertlenememek durumunu ortaya çıkarır"

İzmir'de katı atık yönetiminin olmadığını sözlerine ekleyen Aksoy, Kocaoğlu'nun sorunlara yaklaşımında da duyarsızlık olduğunu söyledi. Başkan Kocaoğlu'nun katı atık konusuyla ilgili hayret verici açıklamalar yaptığını kaydeden Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir'de şu anda katı atık yönetimi diye bir şey yok. 2 bin 800 ton civarında katı atık oluşuyor. Bunlar Harmandalı'na götürülüyor ve kamyonlara boca ediliyor. Yavaş yavaş insanların evlerinin bahçelerine kadar gelmeye başladı. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde böyle bir depolama sistemi yok. Sayın Başkan'a bunu soruyorum. Diyor ki biz teknoloji arayışı içindeyiz. Takip ediyoruz. Böyle teknoloji beklemek diye bir şey olduğunu ben ilk defa duyuyorum. Daha önceki seçimde gazeteciler önümüze teyp koyuyorlardı. Şimdi ise dijital ses kayıt cihazı koyuyorlar. Her şeyin teknolojisi değişiyor. Siz teknolojiyi bir yerinden yakalarsınız. Sonra sisteminizi ona göre ayarlarsınız. Yoksa bu vahşi depolama ile bu iş yürümez. Aynı şekilde Çiğli'deki atık su arıtma tesisinde çamurlar birikiyor. Bu çamurlar depoloma açısından tehlikeli atık niteliğindedir. Ama hiçbir şeye dikkat edilmeden depolanıyor. Ve Sayın başkan bunu seyrediyor. Bizim müracaatımız üzerine bu iki atıktan enerji elde edilmesine yönelik 6 yıl önce bir ihale yapılmıştı. Bu ihalenin iptal edildiğini açıklıyor. Sözleşme feshi değil, ihale iptal ediliyor. Böyle bir işlem Türkiye Cumhuriyetinde görülmüş değil. Bütün bunlar Büyükşehir'in yönetilemediğinin işaretidir. Ben bu iddiamda ısrarlıyım. Bu yönetimle İzmir Büyükşehir hiçbir yere varamaz. Çünkü bu yönetim sorunları algılayamıyor. Çözüm oluşturamıyor"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapılan 3-5 işi örnek gösterdiğini ifade eden ve bunların bir elin parmaklarını geçmediğini dile getiren Aksoy, "Yapılan işleri sayın denildiğinde 3-5 tane işi sayıyor. Bir elin parmakları yaptığı işleri saymaya yetiyor. Bana 5 tane alt geçitten bahsediyor. İstanbul'da 195 tane. Olaylara biraz insaf ile yaklaşması, konuyu da daha iyi anlaması ve anlatması gerek" dedi.

Arsenik konusunun küçümsendiğini de vurgulayan Aksoy, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun siyasi bir sorun olduğunu söylüyor. Arsenik işinin nasıl bir siyasi sorun olduğunu ben anlayamadım. Arsenikin zehir olduğunu inkar mı ediyor? Bu insanların zehirli su içmek zorunda bırakıldığını inkar mı ediyor? Bu konuyla ilgili bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmadığını kabul etmiyor mu? Bütün bu arsenik konusunun kendisini gündeme taşıdığını Türkiye'nin böylece kendisini tanıdığını söylüyor. Bu da beni şahsen üzüyor. Kentimin belediye başkanının arsenikle özdeşleştirilmesi üzüntü vericidir. Arsenik en fazla polisiye romanların zehirleme araçlarından biri olarak kullanılır. Keşke böyle bir romanın kahramanı olsaydı da bu iş olmasaydı"

iha
Yayın Tarihi : 24 Mart 2009 Salı 18:05:15
Güncelleme :24 Mart 2009 Salı 18:19:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?