İZMİR'de son iki günde organ bekleyen umutluz hastalara şans güldü, kaderleri değişti. 2 ay önce oğlu Umut'u dünyaya getiren lohusa Fatma Aydoğdu'ya kalp bulundu. 8 aylık oğlu Efe'ye karaciğerinden parça vermeye hazırlanan Fatma Meral ameliyathane kapısından döndü. Bağış organ minik Efe ile 4 torun sahibi Meryem Sağlam'a pay edildi. İkinci kez nakil yapılan Kubilay Yıldırım'a takılan kalbin iyi çalışmaması doktorları kahrederken, bu organ trafiği Ege Üniversitesi Hastanesi'nde hayat bekleyen hastaların umutlarını yeşertti.

Ege Üniversitesi Hastanesi'nde dün uzun süreden sonra ilk kez donör çıktı. Balıkesir'in Edremit İlçesi Altınoluk'ta motosikletiyle geçirdiği kazadan sonra kaldırıldığı EÜ Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşen 16 yaşındaki Ahmet Ali Kaba'nın organları bağışlandı.

Kaba'nın karaciğeri İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderilirken, böbrekleri Mehmet Ali Gülcemal ile Burhan Polat'a nakledildi. Şeker hastalığı nedeniyle yıllar önce böbrek nakli yapılan Fuat Çetin'e bu kez pankreas nakledildi. Nakli gerçekleştiren Prof. Dr. Ahmet Çoker, hastanın durumunun iyi olduğunu, artık insülin kullanmak zorunda kalmayacağını söyledi.

2 GÜNDE ORGAN BAĞIŞ ÇIKTI
Kaba'nın genç kalbi ise, Aydın'da hamileliğinin son günlerinde kalp büyümesi-yetmezliği tanısı koyulan 2 aylık lohusa 30 yaşındaki Fatma Aydoğdu'ya nakledildi. Eşi için kalp nakli kararının 2 gün önce pazartesi günü verildiğini ve büyük şansla bağış organın kısa sürede çıktığını belirten bir diyaliz merkezinde çalışan Mustafa Aydoğdu, “Evliliğimizin dördüncü yılındayız. Bir yıl önce eşim kızımız Elif Naz'ı dünyaya getirdi. Ama kızımız 24 saat yaşamadı. O yüzden doğacak bebeğimize Umut adını koyacaktık. Eşimde hamileliğinin 38 haftasında kalp rahatsızlığı ortaya çıktı. Bebeği hemen sezaryenle aldılar. 19 Ocak'ta oğlumuz Umut dünyaya geldi. Doğumunu yaptığı Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi oldu, ancak bizi EÜ Hastanesi'ne sevk ettiler. Bir aydır bu hastanedeyiz. İlaç tedavileri uygulandı, hatta bazı ilaçlar verildikten sonra yoğun bakıma alındı. Geçen Pazartesi günü ise kalp nakli kararı kesinleşti. Eşim, oğlumuza çok az süt verebildi. Aldığı ilaçlar nedeniyle uygun görülmedi. Ardından da buraya geldik, onu Aydın'da bırakıp geldik. Eşim anneliğinin tadına varamadan kendini hastanede buldu. Şansımız bağış organın çok çabuk çıkması. Nakil başarılı geçti. Bir an önce iyileşip, bebeğini bağrına basmasını, hasretini gidermesini istiyorum. Eşime hayat veren bağışı yapan aileye minnettarım. Rahmet ve başsağlığı diliyorum” dedi. Kaba'dan alınan korneaların da göz bankasına koyulduğu bildirildi.

KARACİĞER PAYLAŞILDI
EÜ Hastanesi'nde ikinci nakil trafiği ise bu sabah başladı. Aydın'da beyin ölümü gerçekleşen 41 yaşındaki Arif Hızlan'ın organları bağışlandı. Bağış organlar yine EÜ'deki haytalara yaşama umudu oldu. Bağış karaciğer ikiye bölündü, iki hastaya can aşısı oldu. Karaciğer büyük parçası hiç vericisi olmayan, Manisa'nın Turgutlu İlçesinde oturan 3 çocuk 4 torun sahibi 48 yaşındaki Meryem Sağlam'a takıldı. 4 yıldan beri Hepatit B'ye bağlı karaciğer yetmezliği çeken Sağlam için nakil kararının iki ay önce alındığını belirten kardeşleri, büyük sevinç yaşadıklarını söyledi.

KADERİ DEĞİŞTİ
Karaciğer küçük parçası ise 8 aylık Efe Meral'e nakledildi. 2.5 aydan bu yana nakil operasyonunun 2 kez ertelendiğini belirten anne 24 yaşındaki Fatma Meral, 32 yaşındaki teknisyen eşi İlker Meral ile ameliyathane kapısında beklerken, “Akşamdan sabaha kaderimiz değişti” dedi ve şöyle konuştu: “Aydın Bozdoğan'da oturuyoruz. 3.5 yaşında Ayşe Nur adlı bir kızımız var. Oğlumuz Efe ise 8 ay önce dünyaya geldi. Doğuştan safra kanallarının olmadığı ortaya çıktı. Benim karaciğerimden parça alınacaktı. Nakil için büyümesi beklendi. 2.5 ay önce tam nakil olacaktı, mantar enfeksiyonu geçirdi, ertelendi. Geçen hafta nakil olacaktık, acil ameliyat varmış yine ertelendi. Artık bu kez ertelenmesini istemedim, oğluma bir an önce can aşısı olmak istedim. Bu sabah ameliyat için önlük giydirdiler, sedyeye yatırdılar. Tam ameliyathaneye götürürlerken bağış karaciğer müjdesi verdiler, oğluma uygunmuş, beni sedyeden kaldırdılar, odama gönderdiler. Şok oldum. Çünkü dün gece eşim, keşke bağış karaciğer çıksa, ikiniz bir ameliyat olduğunuzda zor olacak, bağış çıkarsa bebeğimize sen bakarsın demişti. Ben istemedim, vericisi olmayan, durumu daha acil olan hastalar var. Bağış onlara çıksın, ben oğluma veririm demiştim. Sabah herşey değişti. Tek sevincim oğluma ameliyat sonrası kendim bakacak olmam.”

İki günde bağış organlar sahiplerini bulup hasta yakınlarına da bayram sevinci yaşatırken, kalp naklinde ise hekimler kahroldu. Prof.Dr. Mustafa Özbaran ve Doç. Dr. Tahir Yağdı, 10 yıl önce genç bir İngiliz kızın kalbini naklettikleri 31 yaşındaki Kubilay Yıldırım'ı bir kez daha kurtarma ameliyatına aldılar. Yıldırım'ın enfeksiyon nedeniyle işlevini yitiren kalbinin Arif Hızlan'ın kalbiyle değiştirilmesi planlandı. Aylardır hastanede yatan, bağış çağrıları yapan, kızı Merve'yi görememenin özlemiyle yanıp tutuşan Kubilay Yıldırım ve ailesi bağış müjdesiyle umutlandı. Nakil yapıldı, ancak takılan yeni kalbin iyi çalışmadığı ve hastanın pompadan çıkamadığı belirtildi. Yıldırım'ın ailesi kalp bulunmanın sevincini yaşayamadan yüreklerine düşen ateşle yanıp tutuşurken, hekimler hastanın makineye bağlı olduğunu söyledi.

Hızlan'ın bağışlanan böbreklerinin birinin EÜ Hastanesi'nde diğerinin ise İzmir Eğitim Hastanesi'nde tespit edilecek uygun hastalara nekledileceği kaydedildi.

Milliyet

Yayın Tarihi : 19 Mart 2009 Perşembe 15:36:09