Annesini kanserden kaybettikten sonra görme engelli babası tarafından okula gidebilmesi için Muş’tan İzmir’deki akrabalarının yanına gönderilen 9 yaşındaki Rabia, yolları arşınladı ama yasal prosedürü aşamadı.
Küçük kızın okula gidebilme hayali mahkemeden en az üç ayda alınabilen ‘vasi kararına’ takıldı. Yarıyıl tatilinin bitimine bir gün kalmasına rağmen okul kaydı yapılamayan Rabia, “Televizyondaki kızlar gibi okula gitmek istiyorum” dedi.
Bir yıl önce annesini kan kanserinden kaybeden küçük kız, yüzde 90 oranındaki görme engelli babası ile hayata tutunmaya çalıştı. Ancak maddi yetersizlikler, çalışamaz durumdaki babanın belini büktü. Baba Maşallah Gönenç , öğrenim hayatına devam etmek isteyen kızını yarıyıl tatilini fırsat bilerek İzmir’deki amcasının oğlu Zeynel Abidin Yıldırım’ın yanına gönderdi. Küçük kızın tüm masraflarının üstlenildiği akrabaları tuttukları okul yolundan mahkemeden alınması gereken ‘vasi’ kararı ile döndü.
Çaresiz bir bekleyişin içinde olduklarını söyleyen Yıldırım; şöyle konuştu: “Rabia’nın babası ile amca çocuklarıyız. Rabia bir yıl içinde iki okul değiştirdi. Babası kendisine yardım etmemi istedi ama tek yapabileceğimin kızının eğitim hayatını üstlenmek olduğunu söyledi. O da kabul etti. Rabia, bir haftadır İzmir’de bizimle kalıyor. Ancak, okul kaydı konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Okul müdürüne, nüfus müdürlüğüne gittik. Mahkeme ile vasi kararının çıkması gerektiğini söylüyorlar. Ancak, vasi kararı 3 ayda çıkıyor karar lehimizde olursa tabi. Ya da mahkeme uzayacak böyle bu kız da okula gidemeyecek. Zaten geri kalmış okulundan. Bu çocuğa birinin sahip çıkması lazım. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüştüm ama bir sonuç çıkmadı. Devletin yerleşik düzenini biliyorum. Ben sırayla tüm kapıları çaldım ama bu çocuğun okula gitmesi lazım. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın eşine sesleniyorum lütfen yardım etsinler.”
KAYIT YAPILSIN MAHKEME SÜRECİ DEVAM ETSİN
Küçük kızın okula gidemediği için üzüldüğünü dile getiren Yıldırım, okul kaydının yapılıp mahkeme sürecinin devam etmesinden yana olduklarını dile getirerek şunları söyledi: “O Allah’ın bir emaneti. Bu çocuğu okula alsalar okul müdürünü, ilçe milli eğitim müdürünü, kaymakam beyi görevden mi alırlar? Başbakan ‘bunlara siz yanlış yaptınız mı? diyecek Ben para istemiyorum. Okula alsınlar. Bu kız çocuğu, anne yok baba yok. Herkes bir şey söylerse o çocuğun kafasında soru işareti kalır. Çocuk boş kaset gibidir ne söylersen onu kayıt altına alırlar. Bu kızın okula kaydı olsun ve topluma yararlı bir vatandaş olmasındaki engel kaldırılsın.”
HEMŞİRE OLMAK İSTİYOR
Yaşadıklarına ve mağduriyetine henüz anlam yüklemekte yaşça küçük olan Rabia, okula gidemediği zamanlarda derslerine çalışmaktan geri durmuyor. Tek hayali hemşire olabilmek olduğunu söyleyen Rabia, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben okumak istiyorum. Büyüyünce hemşire olmak istiyorum. Okula gitmek istiyorum. Okuluma devam etmek istiyorum. Televizyondaki kızlar gibi okula gitmek istiyorum. Pazartesi günü okul açılıyor ama ben gidemeyeceğim. Evdeyim. Canım sıkılacak ve ben üzülmeye devam edeceğim. Okula gidersem canım sıkılmaz, derslerime çalışırım. Kitaplar okurum. En çok da matematik dersini seviyorum ondan geri kalmam.”