İzmir-Ankara Bölünmüş Yolu'nun açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İktidarımız hiçbir zaman bir illegal örgütle ya da kişi ile bir araya gelmemiştir, gelmeyecektir" dedi.

İzmir-Ankara Bölünmüş Yolu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İzmir Valisi M. Cahit Kıraç, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, İzmir milletvekilleri ve bürokratların katılımı ile açıldı. İzmir'in Kemalpaşa ilçesi Ulucak kavşağında gerçekleştirilen açılış töreninde ilk olarak İzmir Valisi M. Cahit Kıraç konuştu, daha sonra kürsüye Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geldi. Bakan Yıldırım, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşları trafik kurallarına uymaya çağırarak, "Yollarımız genişledi diye gaza basmayın. Kurallara uyalım. Ailelerimize bayram sevinci yaşatalım" diye konuştu.

Daha sonra kürsüye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geldi, Başbakan Erdoğan, "Bugün ülkemiz için İzmir'imizde tarihi bir anı yaşıyoruz. Bugün Türkiye için son derece önemli bir açılışı gerçekleştiriyoruz. İzmir, Uşak, Afyonkarahisar, Kütahya ve Ankara'nın bir hayalini daha gerçekleştiriyoruz. Bütün Türkiye'nin bir hayalini daha gerçeğe dönüştürüyoruz. Açılışını gerçekleştirdiğimiz yol çok daha geniş bir coğrafyayı yakından ilgilendiriyor. Ege'yi başkente bağlıyoruz. İzmir'i Turgutlu, Salihli, Uşak Afyonkarahisar üzerinden Ankara'ya bağlıyoruz. Bu yolla sadece İzmir'i Ankara'ya değil, ülkenin doğusuna bağlıyoruz. Türkiye'nin doğusunu batısına bağlıyoruz. İzmirliler bu yolun ne anlama geldiğini çok iyi bilirler. Uşaklılar, Afyonkarahisarlılar, Ankaralılar, Eskişehirliler bu yolun ne anlama geldiğini çok iyi bilirler. İzmir'den Ankara'ya bayram tatillerinde ortalama 9 saatte ulaşabiliyordu. Şimdi biz bu yolla birlikte İzmir-Ankara arasındaki mesafeyi kapatıyoruz. İzmir-Ankara devlet yolu ile seyahat süresini 7 saate indiriyoruz. Bunlar dikkatli olarak tesbit edilmiştir. Sacede zamandan değil, yakıttan da tasarruf sağlıyoruz. Bu yolla ülkemize yaklaşık 150 milyon dolar kaynak kazandırdık. Bu 569 kilometre uzunluğundaki yol Ege ve iç Anadolu'yu birbirine bağlıyor. Bu da demek oluyor ki bu yol güzergahındaki bütün il ve ilçe ekonomilerine önemli katkılar sağlayacaktır. Bu yol İzmir Limanı'na gelen ürünlerin iç bölgelere taşınmasında büyük kolaylık sağlıyor. Ege'nin turizmi de canlanacak. Ege'nin termal turizmi kullanma kapasitesi de aratacak. Otellerin yatak kapasiteleri de artacak. Bunlarla sınırlı değil, ulaşımın kolaylaşması nedeniyle Ege'de yeni yatırımların önü açılacak. Daha da önemlisi, geçmiş yıllarda meydana gelen acı olaylardan dolayı bu yol kötü hatıralar taşıyor. Nice vatandaşımız bu yolun durumu nedeniyle bayramı göremedi. Nice vatandaşımız evine ulaşamadan burada yaşamını yitirdi. Nice ailelerimizin kavuşma hayalleri bu yola saplanıp kaldı. Şimdi yeni bir bayrama giriyoruz. Kurban Bayramı. Bir kardeşiniz olarak rica ediyorum, nasıl olsa yollar güzel bas basabildiğin kadar demeyeceğiz. Yolların kuralı olur. Gerçekten bu kurallara riayet edelim. Bizim savaşlarda kaybedilmeyen insanımızı trafik savaşında kaybettik. Bunu yaşamak istemiyoruz. Bayramımızı bayram gibi kutlayalım. Acı haberlerle yakınlarımızı üzmeyelim. Bu dramatik hikayeyi nihayete erdirmek için bu yolu yapıyoruz. İnsanımızın hayallerini yolda kalmasına müsaade etmemenin gayreti olarak bu yolları yapıyoruz.

Her zaman söylüyoruz, yol tek başına yol değil. Yol medeniyettir, umuttur, vizyondur. Birliktelik, dostluktur. Büyük medeniyetler büyük yollar üzerinde inşa edilmiştir. Bizim de yolları genişleşmemiz büyütmemiz gerekiyor. Yol demek, kalkınma demektir. Biz göreve geldiğimizden bu yana bunun altını çizdik. Göreve geldiğimizde 15 bin km yol yapacağız dedik. O zaman muhalefet dalga geçmişti. Biz yapacağız, muktediriz dedik. 79 yılda 6 bin 100 kilomtere yol yapılan Türkiye'de bunların aklı bunu almıyordu. 7

yılda 11 bin kilometreyi yakaladık ve aştık. Kendimize bu hedefi koyduk ve başardık. Anadolumuz birbirine bağlayacağız dedik. Bırakın şehirlerimizi bir kenara, yolu olmayan suyu olmayan köyümüz kalmayacak dedik. Yolu suyu enerjisi olmayan medeniyeti konuşamaz . Biz bunu başardık. Dediğimiz yaptık. KÖYDES ile yolu, suyu enerjisi olmayan köy bırakmayacağız dedik. Yüzdük yüzdük sonuna geliyoruz.

Bir söz vardık; 'Dile koy' diye. Bazılarının kafasında da 11 bin kilometre, nasıl bir şey? Onların hafızasını zorlar. Çünkü bunlar büyük düşünemezler. Ama ben karşımdaki topluluğunun büyük düşündüğünü biliyorum. Türkiye'nin büyük düşündüğünü biliyorum, buna inanıyorum. Bizler tarihte büyük düşünen milletin varisleri oyarak bu emaneti devraldık. Bu mesafe dünyanın 4'te biri, Türkiye'den Avusturalya'ya uzanır. Los Angales'e uzanır. 11 bin 121 km yola yaptığımız yatırımla biz bu işi bitirmeyeceğiz.

Cumhuriyet'in 100. yılına çok daha farklı hazırlanıyoruz'' şeklinde konuştu.

TÜM HAVA DENİZ RAYLI SİSTEMLERİ İLE TÜRKİYE'DE BİR DEĞİŞİM YAŞANIYOR

İzmir-Ankara Bölünmüş Yolunun yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Başbakan Erdoğan, "Ama hızlı gitmemiz lazım. Şimdi İstanbul'u İzmir otoyolunu yapıyoruz. İhalesi bitti, görüşmeler devam ediyor. Yolu yapacak olan firma belli. Bu yol yapıldığı anda İzmir'in Ankara ve İstanbul bağlantısı ile bu bölgenin ne hale geleceğini düşünün.

Özelikle yol kenarlarındaki hali görünce belediye başkanlığı yapmış bir insan olarak üzülüyorum. Böyle bir belediyecilik anlayışı olmaz. Böyle bir yerel yönetim anlayışı olmaz. Sizin imar planınız nerde, bunları ne zaman hayata sokacaksınız? Ben iktidara talibim diyeceksin. Ana muhalefet lideri laf üretiyor. Ne yaptığın ortada. Bir değişim istiyoruz, her şeyi ile bütün imar planları ile kaçak yapı kaçak inşaat ortadan kalkması lazım. Hangi devirde yaşıyoruz? Peki Sayın Baykal muassır medeniyetler seviyesinin neresindesin? Çağın hardan dolayı bu yol kötü hatçok gerisinde yaşıyorsun. Öyle bir şey söyle ki benim vatandaşım bu kaçak yerlerde oturmasın. Ne yapacaksın, biz gelince şunları yapacağız, ama bunları da yıkacağız diyeceksin. Biz 400 bin konut yaptık 300 bini teslim ettik. Benim vatandaşım sokakta kalmasın. Modern çağdaş yerlerde yaşasın diye yaptım. Ayda kira öder gibi taksitle konutlar yaptık. Bunu ben belediye başkanı olduğum zaman da yaptım şimdi başbakan olarak da yine yapıyorum. Çünkü Türkiye demokratik, laik sosyal bir devlet. Ama bunların hafızası dahi buna yetişmez. Bu terazi bu kadar sikleti çekemez diyor şair. Bunun tercümesini yanındakiler kendisine yapar. İnsanımızın enerjisinin boşa harcandığı yıllara geri dönmeyeceğiz.

Çağımıza yakışmayan geri kalmışlık manzaralarını kaldırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülkemizin bütün şehirlerine köylerine varıncaya kadar geziyor. En ücra köşesine kadar hizmet götürüyoruz. İlerleme coşkusunu milletimizle paylaşıyoruz. 50 yıldır yapılması gereken yatırımları gerçekleştiriyoruz. Türkiye'nin geleceğinin temellini bugün atmak zorundayız'' ifadelerini kullandı.

TBMM'deki demokratik açılım görüşmelerine de değinen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "CHP'li milletvekili izleyici türbünene eylemci getiriyor. Slogan attırıyor. Meclis'in sukunetine ters hareketler yapılıyor. Bir hafta önçce Salı günü yaşadık. TBMM nin Genel Kurulu'nda oturumu proveke etmeye kalktılar. Atam izindeyiz diyorlar, eserlerinin takipçisiyiz diyorlar. Size alıştık. Hep bunu yaptınız. Bir dikili ağacınız var mı bu ülkede, yok. İzindeyiz diyorlarlar ya doğru, onlar izindeler biz çalışılyoruz. Farkımız bu. Biz 24 saat gece-gündüz demeden çalışıyoruz."

Başbakan Erdoğan, yakındaki bir camide okunan ezan üzerine konuşmasını keserek ezanı dinledi. Ezanın ardından konuşmasına devam eden Başbakan Erdoğan, "Tek derdimiz var ülkeye uzun yıllarca hizmet edecek eserler ortaya koymak. Biz milleti oyalayan boş sözlerle sadece gönül eğlendirmek için sarf edilmiş sözlerle anılmak istemiyor, eserlerimizle anılmak istiyoruz. Hedefimiz bölünmüş yol ağını 22 bin 500 kilometreye çıkarmak. Bugün sizlerle birlikte inşallah Ankara-İzmir arasındaki 569 kilometreli yolu

açıyoruz. Daha birçok yol var, açılmayı bekliyor. Bunlardan birisi de Afyon-Antalya, bir diğer Bozüyük-Adapazarı yolu. Orası da ölüm yoluydu. Hamdolsun bitti. Diğeri Bursa-İzmir. Bunları yıl sonuna kadar açılışa hazır hale getirip açacağız. Sevgili vatandaşlarım. Cumhuriyet'in 100. yılında hedefimiz 32 bin kilometre bölünmüş yol haline getirmek. Kuzey güney korudorlarına öncelik vereceğiz'' dedi.

Demokratik açılımla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Çok önemli bir konuyşu paylaşmak istiyorum. Herkesin şunu iyi anlamasını istiyorum. Demokrasi ve özgürlükler hepimiz için. Geçmişi hatırlayın. Türkiye'de ne zaman demokrasi askıya alındıysa Türkiye'nin nin ilerlemesi de ne yazık ki askıya alınmış. Demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde Türkiye hep geriye gitmiştir. Onun için Türkiye'nin geldiği noktada geri adım atmayacağını herkesin bilmesi gerikir. Demokratik sürecin geriye doğru işlemesine asla izin vermeyeceğiz. Bütün meselelerimiz demokrasi

içinde çözecetdan dolayı bu yol kötü hatğiz. Demokrasi adaletin bir başka adıdır. Demokratikleşme kalkınmanın diğer adı, refahın, özgürlüklerin, hukukun diğer adıdır. Zira demokrası kalkınmanını ön şartı. Kalkınma demokrasinin tabi sonucudur. Terörün olduğu yerden kalkınma nasıl olacak? Bu tarihi problemleri çözmek için büyük reformlar yaptık. Hukuka büyük yatırımlar yaptık. Bize göre ülkenin büyüklüğü insana verdiği değerle ölçülür. Şeyh Edebali'nin dediği gibi insanı yaşat ki devlet yaşasın, bu

anlayışla yola devam ediyoruz.

Sormak lazım; niçin Sivas'ın ötesine gidemiyorsunuz. Niçin Hakkari'de Muş'ta yoksunuz, Ağrı'da Van'da Kars'ta yoksunuz? Niye gidemiyorsunuz? Oralar Türkiye değil mi. Söyledikleri şu; denizlerin kenarı bizim, orada AK Parti yok. Bakınız, bizim iktidarınız 81 vilayetin tamamında var. Geçmişe baktığımız zaman batıyı ihya eden doğuyu ihmal eden anlayışlar iktidardaydı. Bu yanlışları kenara koyduk. Bu proje siyasi proje değil. Devlet projesidir. Muhatabı karşımda millettir.''

Ana muhalefet lideri Deniz Baykal'ı eleştiren Başbakan Erdoğan, "Sayın Baykal anlamıyor. Türkiye'de etnik unsurlan sorunları var. Bütün etkin unsunların sorunu var. Kimin görevi bu sorunu çözmek. Hükümetin. Bunun için adım atıyorsun. İstemiyorlar, isyan ediyorlar. Çünkü kendileri yapamadılar. Biz hala tabutların bayraklara sarılı olarak gelmesini istemiyoruz. Artık şehitlerimizin bu şekilde gelişlerini istemiyoruz. Tabii ki şehiti olacak. Ama bir de bu sürecin nasıl işlediği önemli. Biz şahadet makamının

ne olduğunu en iyi bilen iktidarız. 'Ey şehid oğlu şehit isteme benden makdeber.' Biz bunun ne olduğunu en iyi bilen iktidarız. Attığımız adımlarda verdiğimiz şehitlerde anneler-babalar hepsi yüreğinin yanması konusunda mutmayin olsun'' ifadelerini kullandı

Başbakan Erdoğan, demokratik açılım sürecinde yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak, "Buradan tekrar sesleniyornum; iktidarımız hiçbir zaman illegal bir örgütle bir araya gelmemiştir. Gelmeyecektir. İllegal kişi ile şahıs ile bir araya gelmeyecektir. Bu tamamen yalandır, iftradıdır. Bizi terör örgütü ile elele gösterenler kendi geçmişlerine baksınlar. Bundan önce kimlerin neylin altına imza attığını arkadaşlarım söyledi. İnanç gruplarının sorunlar yok mu, var; ekonomik sorunlar yok mu, var. Bütün bu

sorunları düzeltmek üzere üstüne gideceğiz. Biz tüm yaratılanları yaradandan ötürü seviyoruz. Bu anlayıştayız. Biz etkin milliyetçiliğe karşıyız. Türk-Kürt, şu bu yok. Bunlar alt kimliktir. Bunun üzerinde ne var TC vatandaşlığı var. Burada birleşeceğiz. Biz bölgesel milliyetçiliğe karşıyız. Doğu ne alıyorsa Batı da onu alacak. Ayrım asla olmayacak. Tamamını ayağa kaldıracağız. Tamamını modern bir ülke olarak inşa ediyoruz, edeceğiz. 15 katrilyonu aştı yaptığımız yatırım. Yatırımları hızlandıracağız'' diye

konuştu.