Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (ÖZEV) Mütevelli Heyeti Başkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan'ın eşi Saime Toptan, "Bir ülkenin çağdaşlık ve uygarlık düzeyini dezavantajlı gruplara sunulan yaşam standardı ortaya koyar" dedi.
ÖZEV Mütevelli Heyeti Başkanı ve TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın eşi Saime Toptan, Engelliler Haftası etkinlikleri çerçevesinde Işılay Saygın Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde düzenlenen "Engelli Sorunları ve Toplumsal Duyarlılık" konulu konferansa katıldı. Konferans öncesi lise ve dengi okul öğrencileri tarafından hazırlanan bir şiir dinletisi sunuldu.
Toptan, konuşmasına başlamadan önce "Karanlığımdaki Hayaller" adlı şiirini okudu. Engellilerin ve ailelerinin bilgilendirilmesinin engellerin aşılmasında önemli rol oynadığını ifade eden Toptan, İçişleri Bakanlığı ile yürüttükleri ortak bir proje ile engelle karşılaşmamış olan kesimleri aydınlatmaya çalıştıklarını söyledi. Engellilerin sadece engellerden oluşan bir yaşam standardının bulunmadığını, toplumla kaynaşması halinde onların da mutlu, huzurlu bir yaşam standardının olabileceğini dile getiren Toptan, şunları söyledi:
"Toplumsal yaklaşımlarla ilgili sorunlar sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde var. Avrupa'da engelli vatandaşlara büyük imkanlar sunuluyor. Fakat toplumun kaynaşmış bir parçası olmalarını sağlayamamaları en büyük sorunları. Bu konuda onlarla görüşüyor ve fikir paylaşımında bulunuyoruz."
Ailelerin bebek kararı öncesinde engelli bir çocuğa sahip olma konusunda bilinçlenmesinin önemli olduğunu ifade eden Toptan, hamilelik evresinde çocuklarının engelli olacağını bilen ailelerde depresyon yaşanabildiğini dile getirdi. Ailelerin genellikle engelli çocuğu kabul etme evresini atlatmakta zorlandıklarını belirten Toptan, bu aşamanın en sancısız şekilde atlatılmasının aile ve engelli çocuk açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.
"ACIMAK YERİNE EMPATİ KURUN"
Engelli vatandaşlara yönelik destek ve ilginin acıma duygusunu ön plana çıkaracak şekilde olmaması gerektiğini ifade eden Toptan, empatik yaklaşımın tercih edilmesine özen gösterilmesi gerektiğini belirtti. Engelli sorunları konusunda ailelerin olduğu kadar toplumun da bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Toptan, "Yasalarda engelliler için bazı hükümler var. Bu hükümler engellileri ayrıcalık tanımak için değil, onları diğer bireylerle eşit hale getirmek içindir. Hangi servis aracında rampalı, asansörlü çıkış var. Buralarda engelli aleyhine ayrımcılık yapıldığını biliyoruz. Engelliler Yasası 2005 yılında yürürlüğe girdi. Kurumlara bu yasaya uygun şartları sağlayabilmeleri için 7 yıl süre verildi. Bu süre 2012'de doluyor. 2012'de inşallah sorumluluğunu yerine getiren kurum ve kuruluşlarımızı takdir edeceğiz, yerine getirmeyenler de yasalar yoluyla hesap verir" diye konuştu.
İnsanların engellilerle diyalog kurarken iyi niyetli olsa da rencide etmeyecek bir üslupta olmaları gerektiğini ifade eden Toptan, şöyle devam etti: "Engelli vatandaşlarımızı etiketlememeyi kendimize ilke edinmeliyiz. Bazen onları rencide edecek şekilde davranabiliyoruz. Bu tür davranışlar bilgilerin yetersizliğinden kaynaklanmakta. Engelli ailelerin engelli konusunda çevresindekileri bilgilendirmesi önemli. Öğretmenler veli toplantılarında ve derslerde sadece bir dakikalarını bu konuşa ayırsalar, bizim Türkiye'yi adım adım dolaşmamıza gerek kalmaz. Yöneticiler yasaları çok iyi bilmeli ve engellilerin haklarını gözetmelidirler. Bir ülkenin çağdaşlık ve uygarlık düzeyini dezavantajlı gruplara sunulan yaşam standardı ortaya koyar. Bu Türkiye'de de, diğer ülkelerde de böyle."
Toptan'ın konuşmasının ardından, salonda engelli sanatçıların yaptığı bir bale gösterisi izlettirildi. Toptan daha sonra, okuyucularına kendi yazdığı "Engelsiz Bir Hayat" ve "Sessiz Kar" adlı kitaplarını imzaladı.