İzmir'in Aliağa İlçesi'nde eski adı Say Metal olan ve halen Erege Metal olarak faaliyet gösteren demir çelik fabrikasının sahibiyken ortadan kaybolan 800 Milyon TL'lik servetin sahibi Sezai Rahmi Özden'in eşi Zehra Özden ile 26 yaşındaki oğlu Süleyman Özden suskunluklarını bozdu.

53 aydır tek bir haber bile alınamayan işadamının ailesinin son umudu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu. Bugüne kadar hep suskun kalan anne ve oğlu, 53 aydır saçının teli bile bulunamayan işadamının hayatta olduğu
konusunda taşıdıkları umutların yok olduğunu, artık ölüsünün bulunmasına bile razı olur hale geldiklerini söyledi.

SON GÖRÜŞME 10 EKİM 2004 SAAT: 00.19

İçinde bulunduğu çıkmazla ve işleriyle ilgili hiç bir zaman konuşmadıklarını, Ege Metal'i aldıktan sonra 2 yıldır aile hayatlarının kalmadığını belirten Zehra Özden, 26 yıllık eşi Sezai Rahmi Özden'le en son 10 Ekim 2004 tarihinde gece 00.19'da telefonla görüştüklerini söyledi.

Eşinin o telefon görüşmesinde,"Ben yarın sabah yurt dışına gideceğim, bir müddet görüşemeyeceğiz" dediğini belirten Zehra Özden; "Önemli bir şey olursa bana verdiği telefon numarasına mesaj atıp ihtiyaçlarımızın karşılanacağını söyledi. Ege Metal Demir Çelik Fabrikasını almadan önce sade bir yaşamımız vardı. Fabrikayı aldıktan sonra hayatımız alt üst oldu. Eşim kayıplara karışmadan önce sık sık para hırsının kurbanı olduğunu söylerdi ancak içerik olarak hiç bir şey konuşmazdı" dedi.

SON UMUT BAŞBAKAN

53 Ay gibi uzun bir süre haber alınamadığı için yüreğinin bir tarafının eşinin öldüğünü, bir tarafın ise halen hayatta olduğunu konusunda inanç taşıdığını belirten Zehra Özden, "53 Ay gibi uzun bir süre eşimin bulunması için çocuklarımla birlikte sabırla bekledim. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Saçının teli bile bulunmayan eşimin artık ölüsüne bile razı olur hale geldik. Son umudum Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu. Kendisinin çok yakın dostlarını tanıyorum. Onların vasıtasıyla başbakanımızdan eşimin
ölüsü veya dirisinin bulunmasını, sorumlularının da cezalandırılmasını isteyeceğim" şeklinde konuştu.

"EROL EVCİL'E HİSSELER İÇİN YALVARDIM"

Ayağından vurulan eşinin hisselerini, işlerin takibi için 2000 yılında yanında maaşla çalıştırdığı Mustafa Edik'e ve 25 yıllık arkadaşı Mazhar Tanrıkulu'na devrettiğini ve bu kişilerin de hisseleri Erol Evcil'e devrettiğini belirten Zehra Özden; "Eşim hisseleri devretmeden önce fabrikanın yüzde 28 hissesini bir dönem birlikte çalıştığı Ahmet Büyükdoğan'a sattı. Meğer Ahmet Büyükdoğan, eşimin iş takibini yapmaları için hisseleri devrettiği Mustafa Edik ve Mazhar Tanrıkulu Erol Evcil'in yakın arkadaşıymış.Büyükdoğan, Erol Evcil'i askerlik yaptığı kışlada ziyaret edip fabrikanın yüzde 70 hissesini alması konusunda ikna etmiş. Ayağından vurulduktan sonra hastanede uzun süre tedavi gören eşim, terhis olan Erol Evcil ile görüşüp hisseleri almaması konusunda görüşmemizi istedi. Bende Erol beyi aradım ve görüşmek istediğimi söyledim. Erol Evcil beni ve çocuklarımı Bursa'daki evinde yemeğe aldı. Yemekte fabrikayı sonradan üzerine geçirdiği kız kardeşleri de vardı. Erol Evcil, nakit akışı çok yüksek olduğu Demir
Çelik sektörüne mutlaka girmek istiyordu. Bu yemekte fabrikanın hisselerini almaması için kendisine adeta yalvardım. O da gözde olan bir fabrikayı almasının söz konusu olamayacağını ve burasının bizim hakkımız olduğunu söyledi. Eşim vurulduktan sonra hastanede yatarken Mustafa Edik ile Mazhar Tanrıkulu hisseleri devretmeden önce Erol Evcil fabrikaya gelmiş ve eşimin koltuğuna oturmuş. Kendisini aradığımda fabrikada sorun yaşandığını ve bunu gidermek için geldiğini söyledi. Bu konuşmamızdan kısa bir süre sonra Mustafa Edik ile Murat Tanrıkulu, emanetçi olarak aldıkları hisseleri Erol Evcil'in kız kardeşlerinin üzerine geçirmiş" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 28 Nisan 2009 Salı 09:12:17