İZMİR'in Urla İlçesi'nde 4 yıl önce patlak veren çocuk köyü vakası mağdurları arasında yer alan M.E., yurdun kapatılmasının ardından 2 yıl daha değişik yurtlarda kalıp 18 yaşını doldurduktan sonra sokağa bırakıldı.
Genç kızın 1.5 yıl önce fuhuş yaparken yakalanıp polis tarafından fişlendiği ortaya çıktı. Urla'da dünyaya örnek gösterilen Barbaros Çocuk Köyü'de 2005 yılında ortaya atılan çocukların cinsel istismara uğradığı iddiası, Türkiye'de uzun süre gündeme oturmuştu. Operasyonda 25 kişi gözaltına alınırken, aralarında köy müdürü ve çalışanların bulunduğu 8 kişi tutuklanmıştı.
Daha sonra yurtta kalan çocuklar başka yurtlara dağıtılırken, köye maddi desteği veren Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı da köye bağış desteğini kesince yurt kaderine terk edildi.
Olayın gerçakleştiği 2005 yılında 16 yaşında olan ve cinsel istismara uğrayanlar arasında olan M.E.'nin hayatı da bu olaylardan sonra tamamen değişti. İki yıl daha devlet yurtlarında kalan M.E., 18 yaşına geldiği 2007 yılında yasa gereği devletin korumasından çıktı ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştı. Ancak İzmir'de polisin 2007 yılının sonlarında yaptığı bir fuhuş operasyonunda hayat kadınları arasında M.E.'nin de olduğu ortaya çıktı. 8 yıl devletin koruması altında yaşayan M.E. ‘hayat kadını’ diye fişlenip yine sokaklara bırakıldı. Bu durum, başka bir soruşturma sırasında tesadüfen ortaya çıktı.
Devlet yurtlarında 18 yaşını dolduran gençlerin sokağa bırakılmasına karşın, Barbaros Çocuk Köyü projesiyle, gençlerin kendi ayakları üzerinde duruncaya kadar himaye edilmesinin hedeflendiğini belirten yetkililer, ancak projenin bir olayla yerlebir olmasının üzücü olduğunu bir kez daha görüldüğünü vurguladı.
Bu arada İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve iki yıl süren davada 18 sanık beraat ederken, sadece Çocuk Köyü Müdürü E.T., görevi ihmal suçundan 5 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı, bu ceza da paraya çevrilerek ertelendi. Yaşı küçük olan tutuksuz 10 sanıkla ilgili dava ise devam ediyor.