Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki bebek ölümlerinin ardından, Türkiye'deki hastane ve doğum merkezlerindeki steril koşullar mercek altına alınırken, Uzman Doktor Mustafa Bakır, ölümlerin nedenlerinin, Türkiye'deki hastanelerde enfeksiyon kontrol tedbirlerinin yetersizliğinden kaynaklanmış olabileceğini söyledi.

Yetişkin hasta veya bebeklerde, ağız yoluyla beslenme sağlanamadığı zamanlarda, damardan karışım yoluyla besin verilebildiğini kaydeden Dr. Bakır, "Bu gibi durumlarda, besin öğeleri protein, şeker ve yağ olmak üzere, bir cihazda el değmeden karışım halinde elde edilerek hastaya damar yoluyla veriliyor. Ancak, cihazın olmadığı hallerde elle hazırlanan bu besinlere, hazırlayanların ellerindeki enfeksiyona sebep olan sıvalar karışabiliyor.

Aynı sıvı birçok hastaya veriliyorsa, o zaman salgın şeklinde ortaya çıkar. Bu salgınları kolaylaştıran faktörler her hastanede aynıdır. Erciyes Üniversitesi'nde ayrı, diğerlerinde ayrı değildir. Bu durumda sterilizeye önem vermek lazım. Ancak fazla sayıda hasta yüküyle karşı karşıya olan hastaneler var" dedi.

Türkiye'de referans olarak belirlenen hastanelerin, hasta geldiğinde almamazlık edemeyeceğini kaydeden Dr. Mustafa Bakır, 200-300 km uzaklıktaki bir değer hastaneye hastanın gönderilmesi durumunda ölebileceğini söyledi. Hastanelerin kapasitesinin üzerinde bebek kabul etmesi durumunda bir yatakta, bir kuvözde 1'den fazla bebeğin yatırılmak zorunda kalındığını, 2 bebeğe bir hemşirenin bakması gerekirken, 20 hastaya 1 hemşirenin hizmet vermek zorunda kaldığını kaydeden Bakır, "Bu durumda, enfeksiyon kontrol önlemleri dediğimiz önlemlere riayet etmek gerekiyor.

Ellerin yıkanması, steril ve hijyenik ortam. Ancak bugünkü şartlarda hastanelerde bunu yapmam mümkün görünmüyor. Personel azlığı ve hasta çokluğun bunun önündeki en büyük engel. Ayrıca yoğun antibiyotik kullanımı var. Bu yüzden mikroplar bağışıklık da kazanabiliyor. Hastane enfeksiyonları azaltılabilir, ama tamamen yok edilemez. Ancak gelişmiş ülkeler düzeyine çekilebilir.

Bunun için bireysel ve kurumsal planda yapılması gereken şeyler var. Kurumsal anlamda enfeksiyon kontrol Yönetmeliği'nin hazırlanıp uygulanması gerekiyor. Şu anda bu yönetmelik Başbakanlıkta. Burada alınması gereken önlemler var. Olayın Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) boyutu var. Her il ve bölgenin ihtiyaçları belirlenmeli. Altyapı, hastane, sağlık personeli, hasta sayısı belirlenmeli. Bu iş sadece DPT değil sağlık bakanlığı, maliye ve YÖK'ü de ilgilendiriyor. Bir de eğitim boyutu var. Orta öğretimden başlayarak sağlık derslerine doktorlar girmeli. Hijyene önem verilmesi konusunda toplum bilinçlendirilmelidir" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 7 Ağustos 2005 Pazar 14:30:45