İzmir ili Bergama ilçesinde, antik Pergamon şehrinin su gereksinimi Kestel ve Bergama derelerinden sağlanmıştır. Şehrin bulunduğu Akropol tepesinin yüksekliği nedeniyle su gereksinimi akropoldeki sarnıçlardan karşılanmıştır. Yerleşim genişleyince de sarnıçlar yeterli olmamış ve çevredeki küçük kaynaklardan yararlanılmıştır. Su ihtiyacının güçlüğünün çözümlenebilmesi için Bergama’nın 30 km. kuzeyindeki Marda Dağı’ndaki kaynaktan künk borularla şehre su getirilmiştir. Marda Dağı’ndan akropole doğru arazinin alçalması suyolları için uygun bir iniş meydana getirmiştir. Buradaki kaynaktan alınan sular künk borular yolu ile Arlık Tepe’de (H.Georgios) bir havuz içerisinde toplanmıştır. Bu havuzda toplanan sular temizlendikten sonra basınç sistemi ile akropole çıkarılmıştır. Ancak suyun akropole ulaşabilmesi için iki tepe ile bu tepeler arasındaki vadileri aşması gerekiyordu. Roma döneminde şehir akropolün altında genişlediğinden su gereksinimi çok daha kolaylaşmıştır. Bunun için kemerli suyolları yapılmıştır. Bu yollardan arta kalan iki kemer kalıntısı bugün akropolün altında, tepeler arasındaki vadide görülmektedir.
Bergama’da yüksek basınçlı su tesisatının hangi dönemde yapıldığı konusunda kesin bilgi ve kanıtlar bulunmamaktadır. Akropolün en üst noktasına su çıkarıldığına göre, bu sorunun nasıl çözüldüğü de kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber, günümüze gelebilen bazı suyolu kalıntıları MÖ. II. yüzyıla tarihlendirilmiştir. Bu suyolları üç kol halinde 50–75 cm. uzunluğunda 240 bin toprak künkten meydana gelmiştir. Yüksek basınçlı su tesisatının Romalılar döneminde de kullanıldığını gösteren bilgiler günümüze kadar ulaşabilmiştir. Romalılar Helenistik dönemde yapılan suyollarını bırakarak kemerli geniş kanalları kullanmışlardır. Günümüze suyollarının ve boruları ile ilgili kalıntılar çok az gelebilmiştir.
Suyollarında bronz boruların kullanıldığı sanılmaktadır. Bugün delikli destek taşları üzerinde bu boruların söküldüğü izlerinden anlaşılmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu