Ak Parti Kütahye İl Teşkilatı tarafından 'Türkiye Buluşmaları' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Bakan Çelik, 2009 yılı ekonomik verilerini değerlendirerek, ekonomik krizin etkilerinin dağılmaya başladığı son çeyrekte Türkiye’nin krizi en hızlı atlatan ülkelerin başında geldiğini söyledi. “Bankalar batmadı, kredi notları bugün de bütün kurumlar tarafından artırılıyor, faizler ve enflasyon tek haneli” diyen Çelik, ticaret ve sanayi yapabilmek için ülkede öncelikle huzur ve istikrar olması gerektiğine dikkat çekti.

Devlet Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin de her ülke gibi krizden etkilendiğini belirten Çelik, küresel krizin teğet geçtiğinin, bugünkü verilere bakıldığında açıkça görüldüğünü ifade etti.

Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'sini, AB ülkelerine gerçekleştirdiğine işaret eden Çelik, AB'nin 2010'da yüzde 0,3 büyüyeceği gerçeğinde hareketle, Türkiye'nin bundan olumsuz etkilenmemesi için farklı pazar arayışları içine girdiklerini anlattı.

"YARGIYI DEPREME DAYANIKLI HALE GETİRELİM"

"Gelin hep birlikte yargıyı depreme dayanaklı hale getirelim" diyen Çelik, şunları kaydetti: "Yargıda deprem var. Yargıda sıkıntılar, sancılar var. Şu son gelişen olaylarda yargıda depremden bahsediliyor. Gelin hep birlikte, hiçbir ayrım gözetmeksizin, 72 milyon vatandaşa eşit duran Türkiye'nin gerçekten bir hukuk devleti olması konusunda yargıyı depreme dayanıklı hale getirelim. Yargı tarafsız ve bizim vazgeçilmezimizdir. Yargı olmadığı, adalet olmadığı zaman nasıl hizmet yapacaksınız? Ankara'da olan bitenler milletimizi üzse de Anadolu'ya açıldığımız zaman bu hizmetler, çabalar, gayretler milletimizin yüzünü güldürüyor. Biz hizmetlerimize devam edeceğiz."

ERGENEKON SORUŞTURMASI

''Ergenekon soruşturması''na da değinen Çelik, şunları söyledi: "'Türkiye'de hukuk dışı oluşumların olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. Bunları saklamamıza gerek yok. 1960 darbesinde başbakan, bakanlar idam edildiyse, 1971 muhtırasında meşru hükümeti uzaklaştırdıysak, 1980'de ihtilal yapıldıysa, yüzlerce insan idam edilmiş, milyonlarca insan fişlendiyse, 28 Şubat'ta meşru hükümeti olmadık şekillerde iktidardan uzaklaştırdıysanız, son olarak bizim kabinede bulunduğumuz 27 Nisan'da sahibi olmayan bir muhtırayla karşı karşıya kaldıysanız, hatta 367 gibi bir olayla, Anayasa'da hiç yeri olmayan bir tabloyla karşı karşıya kalmışsanız 'Türkiye'de hukuk dışı bazı yapılanmalar yoktur' gibi bir saçmalığı kimse ifade edemez ama bununla kurumlarının tümünü, devletimizi, milletimizi, geniş kitleleri içine alacak şekilde toptancı bir mantıkla karalamak da aynı ölçüde büyük bir yanlıştır.''

Faruk Çelik, geçmiş dönemlerde ve yakın süreçlerde, Türkiye'de konuyla ilgili yaşananların yargı sürecinde ele alındığını belirterek, ''Toptancı bir mantıkla, tümden kurumları karalamaya yönelik kampanyanın da başka bir amacı olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor'' dedi.

MİLLETİ RAHATSIZ EDEN GÖRÜNTÜLER

Türkiye'ye gelen PKK'lıların karşılanmasına da değinen Çelik, "PKK'lıların gelişinden sanmayın ki sadece başkaları incindi. Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'ına kadar incindik. Bu bir barış projesi, 'Gel teslim ol adalete, bitsin'. Ne hak ediyorsan cezanı gör. Arabalar otobüsler toplandı. Mitingler düzenlendi. Bu görüntü bütün milleti yaraladı. O görüntüler bu milletin hak ettiği barış görüntüleri değildir. Tam tersine çatışmacı görüntülerdir" diye konuştu.

"MİLLETVEKİLLERİNİN ASIL GÖREVİ KANUN ÇIKARMAK, YASA YAPMAK DEĞİL Mİ?"

Bakan Çelik, son cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de değinerek, Anayasa'da yer almamasına rağmen TBMM'de toplantı için 367 yeter sayısının arandığını, bu nedenle Türkiye'nin 5 ay önceden erken seçime gittiğini ifade etti. Yakın zamanda Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin değiştirildiğini, medyanın bu durumu ''411 el, kaos için kalktı'' başlığıyla manşetine taşıdığını anlatan Çelik, ''Bu nasıl bir mantıktır. Milletvekillerinin asli görevi, kanun çıkarmak, yasa yapmak değil mi?'' dedi.

Çelik, YÖK'ün farklı katsayı kararının yürütmesinin durdurulmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: ''Danıştay daha önce 'Katsayıyla ilgili kararın yetkisi YÖK'tedir' dedi ama şimdi 'Hayır, bendedir' diyor. Ben iktidar olunca bana başka türlü sen iktidar olunca sana başka türlü bir karar olmaz. Yargı bağımsızlığı bu memleketin olmazsa olmazıdır. Yargı bağımsızlığı şarttır ama yargının tarafsızlığı da esastır. Yargı tarafsız olmadıkça bağımsızlığın bir anlamı olur mu?''

Çelik'e konferans sonrası AK Parti Kütahya İl Başkanı Kamil Saraçolğu tarafından fincan takımı hediye edildi.