22
Aralık
2024
Pazar
KÜTAHYA

Hapishane, umutları oldu

Kütahya E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin bir kısmı, çini, kundura, cam ve konfeksiyon atölyelerinde sigortalı çalışarak hem meslek öğreniyor hem de aile bireylerinin sağlık güvencesinden yararlanmasını sağlıyor.

Cezaevi Müdürü Necati Karacık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1983 yılında kapalı ceza infaz kurumu olarak faaliyete geçirilen Kütahya E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevinin, Kütahya-Eskişehir kara yolunun 3'üncü kilometresinde 23 bin 648 metrekare alan üzerine kurulu olduğunu söyledi.

Karacık, kapalı kısmın 450, açık kısmın ise 90 kişi kapasiteye sahip olduğunu bildirdi.

Cezaevindeki çini atölyesinde 76, konfeksiyon atölyesinde 95, kundura atölyesinde 12, ekmek fırınında 4, çay ocağı ve keşif aracında 3'er, fotokopide 2, cam atölyesinde 6 olmak üzere 201 tutuklu ve hükümlünün sigortalı olarak çalıştırıldığını belirten Karacık, bu atölyelerde kuruma bağlı 17 personelin görev yaptığını ifade etti.

Cezaevinin kapalı bölümünde 558 erkek, 25 kadın, 9 çocuk, açık bölümünde 68 erkek olmak üzere toplam 660 hükümlü bulunduğunu anlatan Karacık, fiziki bakımdan 650 kişi kapasiteli inşa edilen kurumda atölyelerden dolayı şu andaki kapasitenin 450 kişi olduğunu, 660 hükümlü bulunduğu için de bazı koğuşlara 4'er kişilik yerine 6'şar kişilik ranzalar koyduklarını dile getirdi.

-İNFAZ KORUMA MEMURLARINA GÖMLEK DİKİLİYOR-

Necati Karacık, 1997'de açılan konfeksiyon atölyesinde, Adalet Bakanlığına bağlı kurumlardaki infaz koruma memurlarına yılda 4'er kez dağıtılan ortalama 90 bin gömleğin imal edildiğini söyledi.

Çeşitli kurum ve kuruluşlardan da sipariş aldıklarını bildiren Karacık, 2008 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına 15 işgünü içinde 1500 gömlek dikimi yaparak teslim edildiğini bildirdi.

Karacık, 1995 yılında faaliyete geçirilen çini atölyesinde aylık ortalama 2 bin 500-3 bin 500 parça çini üretildiğini söyledi.

Tahrir (çizim), şekillendirme ve boyama bölümlerinin bulunduğu atölyede çalışacakların 320 saatlik kursa alındığını belirten Karacık, cezası biten ya da başka cezaevlerine nakledilenlerin yerine çalışacak kişilerin rotasyonla hazırlandığını ifade etti.

Karacık, 1987'den itibaren erkek ayakkabısı imal edilen kundura atölyesinde halen aylık ortalama 100-120 çift üretim yapıldığını kaydetti.

Müdür Karacık, cezaevinde yapılan üretimle ilgili şu bilgileri verdi:

''Yaklaşık 12 yıl önce faaliyete geçirilen ekmek fırınından hükümlü, tutuklu ve görevi başındaki personelin ekmek ihtiyacı karşılanıyor. Çay ocakları, hükümlü ve tutuklular ile görüş yerindeki ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Cilt atölyesinde, kurumun ve diğer resmi kurumların cilt işleri sipariş yöntemiyle yapılıyor. Marangoz atölyesi, atölye şefi ve 6 hükümlüyle çini atölyesine bağlı olarak kadife kutu imalatını sürdürüyor. Böylelikle çinilerimizin bir kısmı bu kutularda satışa sunuluyor. Adalet Bakanlığı İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığına ait keşif aracı, şoförüyle Cumhuriyet Başsavcılığına ait tüm keşif ve icra işlerini takip ediyor. Cam atölyesi 2007 yılında faaliyete geçirildi ve piyasadan alınan renkli camlar burada kesilip toplara şekiller verilerek satılıyor. Fotokopi iş kolu, 2008 yılının mayıs ayında açılarak, adliyenin bütün fotokopi işleri cüzi bir bedel karşılığında iki makineyle sürdürülüyor.''

-2007'DE EN FAZLA KAR, KONFEKSİYONDAN-

Karacık, 2007 yılı sonu verilerine göre, atölyelerdeki toplam satışlardan 2 milyon 725 bin 813 YTL gelir elde ettiklerini anlattı. Bundan 1 milyon 652 bin 200 YTL maliyet çıkarıldığında 1 milyon 73 bin 613 YTL kar sağlandığının ortaya çıktığını belirten Karacık, en fazla kar getiren işliklerin, 531 bin 948 YTL ile konfeksiyon, 83 bin 945 YTL ile kantin, 47 bin 586 YTL ile çini atölyesi olduğunu bildirdi.

2008 yılının 8 aylık diliminde satışlardan ise 1 milyon 523 bin 764 YTL gelir elde ettiklerini, bundan 1 milyon 10 bin 633 YTL maliyet eksiltildiğinde 513 bin 131 YTL karın göründüğünü dile getiren Karacık, ''Ağustos ayı sonuna kadar kantinden 60 bin 278 YTL, konfeksiyon atölyesinden 53 bin 549 YTL, çini atölyesinden ise 36 bin 189 YTL kar sağladık'' dedi.

Cezaevindeki üretim çalışmalarıyla esas amaçlarının kar değil, hükümlülerin meslek öğrenmesi olduğunu ifade eden Karacık, şöyle konuştu:

''En büyük hedefimiz, cezaevinden çıktıktan sonra kendisine, ailesine, topluma yararlı bir birey olarak dönmesi, en önemlisi de tekrar buraya geri gelmemesidir. Toplum olarak dışarıya çıkan bir hükümlüye kapıları kapatırsak, tekrar buraya girme ihtimalini arttırmış oluruz. Ankara'da, Mersin'de devam eden sergilerimiz var. Stoklarımızı eritmeye çalışıyoruz ki, yıl başından sonra İstanbul ve Ankara'da açmayı düşündüğümüz sergilere ürün yetiştirebilelim. Şu anda 2-3 aylık stokumuz var.''

-''KAYIP ZAMAN MI, KAZANILMIŞ ZAMAN MI?''-

Karacık, tutuklu ve hükümlülerin, cezaevinde geçirecekleri süreyi iki şekilde, kayıp ya da kazanılacak zaman olarak değerlendirebileceklerine işaret etti.

Cezaevine gelen hükümlü ve tutuklunun sağlık yardımından yararlandığını bildiren Karacık, şunları kaydetti:

''Belki de annesinin, babasının, eşinin, çocuklarının sağlık güvencesi yok. Eğer burada 120 gün çalışırsa bakmakla yükümlü olduğu kişilere doğrudan sosyal güvenlik hakları doğuyor. Atölyelerimizde çalışanlara günlük 5,5 YTL olmak üzere çok cüzi maaş veriyoruz. Bunlardan ailesine para gönderen var. Buradaki mesleki eğitimleri tamamen usta, kalfa, çırak statüsünde hangi vasfa uygunsa ona göre yapıyoruz. Bir mesleki alanda hiçbir deneyimi olmadan buraya gelen hükümlü, cezaevinden o işin ustası olarak çıkıyor. Cezasını tamamlayıp çıkınca iş başvurusu durumunda kişinin tercih edilebilirliği de artıyor. Bir meslek öğrenip buradan çıkınca, (Kolumda altın bileziğim var, rahatlıkla iş bulabilirim) düşüncesi oluyor.''

''İnsanın başına ne gelirse boşluktan gelir. Boş insan dedikodu yapar, gıybet yapar. (Ters baktın, düz baktın, eğri yürüdün, doğru yürüdün) sorun olur. Alın size kavga'' diyen Karacık, çalışanların atölyeye memur gibi sabah gelip akşam çıktığını, böylece cezaevindeki süreyi sorunsuz geçirebildiklerini anlattı.

Tutuklu ve hükümlülerin çoğunun boş zamanının bulunmadığını belirten Karacık, atölyelerde çalışmayanların boncuklardan süs eşyası yapıp resim çizerek, voleybol oynayarak boş zaman sıkıntılarını azalttıklarını ifade etti.

-CEZAEVİNİN KAPASİTESİNİN ARTTIRILMASI-

Karacık, cezaevinin üretim kapasitesini artırmak için Kütahya Cumhuriyet Başsavcısı Cemil Kuyu'nun, Adalet Bakanlığı düzeyinde girişimlerde bulunduğunu söyledi.

Cezaevinin karşısında Tekel Pazarlama Başmüdürlüğüne ait binanın kuruma tahsisi için çalışıldığını anlatan Karacık, ''Bunun olması durumunda orasını tamamen açık cezaevi yapacağız. Atölye imkanımız çok daha genişleyecek. Atölye büyük olduğu zaman çalışacak insan sayısı da artar. Bu da doğal olarak üretimi ve karı arttırır'' diye konuştu.

AA
Yayın Tarihi : 11 Ekim 2008 Cumartesi 10:09:13
Güncelleme :12 Ekim 2008 Pazar 13:10:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?