Diyarbakır 2. Hava Taktik Komutanlığı'nda görevli Hava Personel Astsubay Onur Çaylı, Diyarbakırlı sevdiği kızın ailesi tarafından istenmeyince beylik tabancasıyla kızın evinde intihar etti. Cenazesi Muğla'nın Ula ilçesine bağlı Karabörtlen köyüne getirilen Astsubay Onur Çaylı, askeri törenle toprağa verildi.
Diyarbakır'da görev yaparken bir kızla tanışan Astsubay Çavuş Onur Çaylı (28), kızın ağabeyi ve ailesinden kızı istedi. Kız ailesi 'Biz askere kız vermeyiz' diyerek evliliğe karşı çıktı. Kızın ailesini ikna etmek için evlerine giden Onur Çaylı, burada da aynı tepkiyle karşılaşınca kendisine ait üzerinde taşıdığı silahla intihar etti.
Karabörtlen köyüne getirilen Onur Çaylı'nın cenazesi, Şehitleri Anma Günü'nde öğle namazını müteakıben kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığında toprağa verildi.
Cenaze töreninde annesi Serpil Çaylı, babası Erol Çaylı ve ninesi Dürdane Çaylı ayakta durmakta zorluk çekti. Cenaze törenine Ula Kaymakamı Ünal Çakıcı, askeri erkan ve köylüler katıldı.
Yapılan bu haberin pek çok bilgisi yanlıştır. Olay bu şekilde cereyan etmedi. Olayın birinci derece tanığı olan biriyim ve gerekli bilgileri ifademde savcılığa da verdim. Kız tarafı kesinlikle biz askere kız vermeyiz demedi. Sadece, bir aydan biraz daha önce kızın erkek kardeşi vefat edttiği için, nişanları gecikti. Taktir edersiniz ki, insana acılı olduğu bir dönemde evlenmeyi ve buna benzer durumları düşünmez!. Bu süre içinde, Rahmetli Onur kız arkadaşından acılı olmasına rağmen yoğun bir ilgi bekliyordu. Ama kızda bu ilgiyi gösterecek hal yoktu.... Derken ayrıldılar ve Onur hava değişimi için memleketi olan Muğla'ya gitti. Orada da akrabalarından bazılarına, kafama sıkacağım beni dayımın yanına defnedin şeklinde istekte bulunmuş. Böyle bir durumdaki insanı, ailesinin geri göndermemesi gerekmez miydi? Hatta olaydan önceki cumartesi günü babasının arabasını alkollü olarak Muğladan Denizliye 1 saatte gelecek şekilde hızlı kullandığı, babanın Denizli polisine bildirdiği ve onu durdurmalarını istediği de bir gerçektir. Bu durumda, insanların kız tarafını suçlaması ve olayı doğu-batı çatışmasına dönüştürmenin kimseye yarar getirmeyeceği bir gerçek. Sizden ricam, lütfen bu haberi doğru şekilde yayımlayın, insanları dolduruşa getirecek şekilde yayımlamayın. Ben de Güneydoğu'da görev yapan batılı bir öğretmenim. Ama olaylara tarafsız bakabilenlerdenim ve dediğim gibi, olayın tanığıyım. Kızın ailesinin evinde de olmadı olay. Polis tutanaklarına ulaşma şansınız varsa, bunun da yanlış olduğunu görebilirsiniz.... Eğer haber içeriği düzeltilezse, bundan sonra basına olan güvenimin ve inancımın sarsılacağı bir gerçektir.Onur'u çok severdim, o da beni severdi. Yeni Yıla beraber girdiğim arkadaşlarımdan biriydi. Ablam derdi hep bana. Ben de onu kardeşim gibi severdim. Yazık oldu, gencecik yaşta hayata veda etti. Nur içinde yat ONURcuğum, Allah rahmet eylesin...