Muğla Üniversitesi tarafından düzenlenen “Yaşamı Koru; Afetlerde Yönetim” konulu konferans Atatürk Kültür Merkezi’nde başladı.
3 gün sürecek olan sempozyumda “Ulusal Afet Yönetimi, Afetlerde Sağlık Hizmetleri, Afetlere Müdahalede Türk Kızılayı, Afetler ve Sivil Savunma Faaliyetleri, Afet Yönetimi ve AKUT, Muğla Üniversitesi Olağanüstü Durum Eylem Planı, Afetlerde Çevre Sağlığı, Afetlerde Ortaya Çıkan Mikroorganizmalar” konuları tartışılacak.
Sempozyuma, Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, Garnizon Komutanı Salih Karataş, Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Üniversitesi Rektörü Şener Oktik, İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Körpe, Başbakanlık Acil Mudur Yönetimi Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Halil Demirtaş, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü Kriz Merkezi Başkanı İsmail Yıldırım ve daire müdürleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Muğla Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Lale Afrasyap, afetin önceden bilinmeyen, toplumların kendi başlarına baş edemedikleri mutlaka dışarıdan yardımı istedikleri olağanüstü bir durum olduğunu anlattı. Afrasyap, afetlerin insan, ya da doğal kaynaklı olmak üzere iki çeşidi olduğunu ifade ederek, “Ancak bildiğimiz bir gerçek var. Doğal kaynaklı da olsa afet, eğer insan gerekli önlemleri almaz, gerekli organizasyonları yapmaz ise bu afetten etkilenebilmektedir” dedi.
MÜ Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik de, üniversitede binlerce öğrenci ve personelin bir arada bulunduğu büyük kuruluşun olağandışı olaylarda yapacaklarının çok iyi bilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bugün özgüvenle şunu söyleyebiliyorum. Muğla Üniversitesi herhangi bir durumda ne yapacağını bütün ayrıntılarıyla hesaplamıştır, bilmektedir ve uygulama yeterliliğine sahiptir. Gönlümde afetlerin olmaması, bilincim ise afetlere hazırlık olmak yönündedir” şeklinde konuştu.
Belediye Başkanı Osman Gürün ise, belediye itfaiye ekiplerinin afet anında neler yapılması konusunda sürekli eğitim içerisinde olduğunu söyledi. Muğla’da bir afet planlaması yapılarak afet esnasında nerelerde nasıl çalışma yapılacağı, hangi birimin ne yapacağı konusunda her türlü planın hazır olduğunu belirten Gürün, “Bu planlama sadece afet olduktan sonra yapılacaklarla ilgili. Benim üzerinde özellikle durmak istediğim afet yaşamamak için yapmamız gerekenler. Türkiye elindeki bina stokları açısından değerlendirdiğimizde gerçekten öncelikle bina stoklarının rehabilite edilmesi veya yeniden yapılması gerekmektedir. Çünkü geçmişten gelen yapıya baktığımızda özellikle büyük kentlerde bina stoklarının depreme dayanaksız olduğu ve en büyük hasarın da binalardaki kusurlardan kaynaklandığı yaşadığımız acı bir gerçek” dedi.
Gürün, Muğla’nın birinci derece deprem bölgesi olduğuna katılmadığını, ilçelerde meydana gelen depremlerde sadece Muğla’da hissedildiği, kentin zeminin sağlam olduğunu ileri sürdü.
Muğla Valisi Ahmet Altıparmak da konuşmasında, Muğla’da 12 yerleşim biriminde kış sezonunda nüfusun 800 bin iken, yazın 7 milyonu bulduğunu kaydederek, böyle bir ortamda risk ve afet yönetiminin ciddi manada önem taşıdığını ve planlamasının iyi yapılması gerektiğine işaret etti. Altıparmak, İl bazında bakıldığında 1. derecede deprem bölgesi olması nedeniyle sürekli planlı bir şekilde çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi: “19 il ile protokolümüz var. Planları tekrar tekrar gözden geçirip hangi arkadaşlarla kriz anında ne yapılacağı konusunda çalışıyoruz”
Sempozyuma katılan Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Halil Demirtaş, Türkiye’de acil durum yönetimi ve acil durum yönetimim genel müdürlüğü faaliyetleri konusunda konferans verdi. Sempozyumda, AKM salonunda, AKUT ve Muğla Belediyesi AKS ekibinin kullandığı malzemelerin tanıtımı yapıldı.