AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, sorunları çözmek için sevgiye önem verdiklerini ve Türkiye'ye kriz yaşatan bir parti olmadıklarını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Egemen Bağış, Muğla'nın Bodrum ilçesinde partisinin ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda konuşan Bağış, "Bodrum Türkiye'nin vitrini. Bodrum'un sorunları varsa, o sorunları çözersek Türkiye'nin imajına da katkıda bulunacağımızın farkındayız. Sizlerden aldığımız bilgileri doğru ve ilgili kişilere ileteceğimizden şüpheniz olmasın" dedi.
Mavi yolculuk yapanların ömür boyu bu yolculuğu unutmadığına değinen Bağış, Bodrum'un ve bu körfezlerin ne kadar önemli olduğunu bildiğini söyledi. "AK Parti olarak kendimizi Türkiye'nin partisi olarak kabul ediyoruz" diyen Egemen Bağış, babasının Adalet Partisi'nden belediye başkanlığı yaptığını belirterek, "Adaleti babadan miras aldım. Kalkınmayı üstüne kendim ekledim" diye konuştu.
Fil dişi kulelerden halka bakma yoluna gitmediklerini ve Türk milletinin kendisine hizmet edenleri önemsediğini söyleyen Bağış, "Buraya gelerek sorunları dinlemek, öğrenmek istedik. Ne 58., ne 59., ne de 60. hükümet dönemlerinde başımızı öne eğecek hiçbir kriz yaşatmadık. Kıbrıs'tan tek bir askerimizi çekmeden, bir karış toprak vermeden bütün uluslararası dengeleri değiştirdik. Ermeni meselesinden bahsedildi, ondan da bahsetmek istiyorum. Türkiye'nin önündeki Ermeni meselesinin arkasındaki esas sebep nefret tüccarlarıdır. Çünkü Türkiye ile Ermenistan'ın barışması, uzlaşması demek onların tezgahlarının bozulması, hortumlarının kesilmesi demek" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin eskiden dış politikada dışına kapanık olduğunu savunan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail'in iki askeri kaçırıldığında ilk yardım istediği Türkiye idi. İngilizlerin askeri kaçırıldığında devreye giren Türkiye oldu. Medeniyetler İttifakı'nın seçilen iki eş başkanından biri başbakanımız Recep Tayip Erdoğan. Bu hepimizin ortak gururu. Sayın Baykal, biraz zor ama onun bile bundan gurur duyması lazım. Gerçi Sayın Baykal'dan böyle bir şey beklemiyorum. Çünkü Sayın Baykal korku paranoyası ile Türk milletini korkutmayı kendine bir siyasi amaç edinmiş. O ne kadar çok korkuyu kullanırsa biz o kadar çok sevgiyi kullanacağız. Biz insanımızı seviyoruz. İnsanımızda kendini hizmet edenleri unutmuyor. Merhum Turgut Özal'ı anarken Kocatepe Camii'nin içi ve avlusu tıklım tıklım doldu. Hiç kimse korkularla, paranoyalarla bu insanların yüzünü Türkiye'nin dışına, bir takım yerlere çevirmeye hakkı yoktur. Ve çevirttirmeyeceğiz. Türkiye bu güne kadar çok büyük sorunları çözmüştür. Türkiye'nin gerilim yaşamasını istemiyoruz. Türkiye'nin sorunlarını sevgi ile ve sizlerin desteği ile çözeceğimize inanıyoruz. Bir Türkiye var. İyiye doğru götürürsek hepimiz çok daha güzel yarınlara kavuşacağız. Gemiden atlayan olursa onu da köpek balıkları yer. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz."