Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Tekirdağ'da kıyı kenar çizgisine dayalı olarak denize sıfır arsalarına el konulan bir vatandaşın başvurusu üzerine Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etti.

Tekirdağ sahili yakınlarında biri 157 metrekarelik, biri 132 metrekarelik yan yana iki arsa üzerinde yarı müstakil iki ev inşa Kazım Karakuş, 2005 yılında idarenin Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı dava sonunda, mahkeme söz konusu arsaların kıyı şeridinde bulunmaları nedeniyle özel mülkiyete tabi olamayacağı gerekçesiyle ilk arsanın 71.02 metrekaresini iptal etti. Mahkeme ayrıca iki arsa üzerindeki binaların yıkılması yönünde de karar verdi. Yerel mahkemenin kararı 2006 yılında Yargıtay tarafından da onaylanırken, mülk sahibinin karar düzeltme talebi ise reddedildi.

Bunun üzerine mülk sahibi Karakuş, idarenin tazminat ödemeksizin kendisini mülkünden mahrum bıraktığı ve Yargıtay'ın gerekçeli kararlar vermediği konusunda AİHM'ne başvurdu. Türkiye Cumhuriyeti iddialara itiraz etti ancak AİHM, itirazı yerinde bulmayarak Türkiye'yi mahkum etti. Mülkün geri verilmesi talebinin reddedildiği kararda, 1 Nolu protokolün 1. maddesi uyarınca, hüsnüniyetle alınan ancak daha sonra tazminat ödemeksizin devlet mülkiyetine geçen tapuların iptali hususunda ihlal tespit edildiği belirtilerek, "AİHM, hakkaniyete uygun olarak, kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden yeni Türk lirasına çevrilmek üzere ve her türlü vergi ve kesintiden muaf tutularak savunmacı hükümet tarafından başvurana maddi tazminat olarak 120 bin Euro, yargılama masraf ve giderleri için 2 bin Euro ödenmesi uygun görülmüştür" denildi.

Kararla ilgili değerlendirmede bulunan Muğla Barosu Başkanı Av. Mustafa İlker Gürkan, Türkiye'nin en uzun kıyı şeridine sahip Muğla'da benzer durumların sıkça yaşandığına dikkat çekerek, "Bu karar nedeniyle bundan böyle, devlet tarafından kıyılarda bedel ödemeden arazi el koyma yapılamayacak. Karar, idarenin Kıyı Kenar Çizgisi'ne dayanarak el koyma ve inşaat yıkımında bulunmasını engellemiyor. Ancak böyle bir tasarrufta bulunulduğunda, söz konusu mülkün mevcut rayice uygun olarak bedelinin ödenmesini hükmediyor. Bu güne kadar el konulan yerlerle ilgili olarak mülk sahibine rayice göre tazminat ödenmesi gerekir" dedi.