MUĞLA’nın Marmaris İlçesi’ne bağlı Orhaniye Köyü’nde 600 metre uzunluğunda, 3 metre eninde, deniz seviyesindeki kırmızı kumlardan oluşan ve insana denizin üzerinde yürüdüğü hissini veren dünyaca ünlü Kızkumu Plajı’nın da bulunduğu koyun büyük tehlike altında olduğu açıklandı.
Jeoloji Yüksek Mühendisi Hakkı Çopuroğlu, halk arasında yosun olarak bilinen ’posedonia çayırları’nın yok edilmesi, betondan yapılan kaçak iskeleler ve sürekli koyda kalan tekneler nedeniyle Orhaniye’nin 10 yıl sonra Haliç’in eski günleri gibi olacağını söyledi.
Marmaris Turizm ve Çevre Gönülleri Derneği ile Batı Akdeniz Çevre Platformu Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Hakkı Çopuroğlu, her önüne gelenin akıntıyı engelleyici beton türü iskeleler yaptığı Orhaniye Koyu’nun artık durgun su haline geldiğini belirterek, koyu bekleyen tehlikeleri sıraladı. Özel Çevre Koruma Bölgeleri’ne her isteyenin iskele yapamayacağını kaydeden Çopuroğlu, "Diğer taraftan da ihtiyaçlar var. Turist olsun, yerli vatandaş olsun denizden gelenler için indirme bindirme yerleri olması gerekiyor. Buradaki devlet ile köylü arasındaki inatlaşmaya hala bir çözüm bulunamadığı için vatandaş beton ya da taş iskele yapmayı sürdürmüş. Halbuki ÖÇKK kendi istediği geriden başlayan yüksek bacaklı, akıntıyı kesmeyen bir takım tip projeler yapsa sorun çözülürdü. Hal böyle olunca da beton iskelelerin çokluğu buradaki akıntıyı kesiyor" dedi.
POSEDONIA ÇAYIRLARINA ZARAR VERİYOR
Koruma altındaki koylara giren teknelerin en fazla üç gün kalabileceklerini, bu kalış süresinde de denize demir atmalarının yasak olduğunu hatırlatan Çopuroğlu, "Barcelona Sözleşmesi Ek Protokol 2, özellikle Akdeniz bioçeşitliliğinin oluşmasında çok önemli rol olan ’posedonia Çayırları’nın olduğu koylara giriş çıkışları karar altına almış. Demir atmak kesinlikle yasak. Aynı koyda marina dışında bir tekne en fazla 3 gün kalabilir. Bu kalışta da tekne ancak ve ancak dubalara bağlı olmak zorundadır. Orhaniye’ye baktığımız zaman iskelelerde kışlayan yabancı bayraklı tekneleri görmek mümkün. Orhaniye Koyu kapalı bir sistem. Oksijeni dışarıdan gelen dalga sistemi getiriyor. Posedonia çayırları da oksijen üretiyor ama demir taramasından zeminde çayır kalmamış ki" diye konuştu.
KIZKUMU BİTMEK ÜZERE
Dünyada herkesin büyük ilgiyle üzerinde gezdiği Kızkumu’nun süratle sona doğru gittiğini de ifade eden Çopuroğlu, "Ne yazık ki eskiden topuklarımızda olan yükseklik şu anda diz boyuna kadar indi. Böyle giderse kısa sürede belimize kadar çıkar ki işte o zaman da buranın sonu olur ve aynen 10 yıl sonra Haliç’e eski günlerine benzeriz. Sürekli yolunan ve tekneler yüzünden nesli tükenmek üzere olan posedonia çayırları, Kızkumu’nu durduruyordu. Çayırlar yolundukça kum yayılmaya başladı" dedi.
Çevrede yapılan deniz dolgularını da dikkat eçen Çopuroğlu, bu dolguların da dalga ve akıntıyı kestiğini belirtti.