“Göcek Koyları, Denizlerimiz ve Kıyılarımız Bilgilendirme Toplantısı”nda konuşan Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, kıyılarda seyir halinde olan tüm yat ve yolcu tekneleri için uygulamaya konulacak olan ‘Mavi Kart& uygulamasında taviz vermeyeceklerini açıkladı.
Muğla’nın Ortaca ilçesi Dalyan beldesinde gerçekleştirilen bilgilendirme ve değerlendirme toplantısına ÖÇKK Başkanı Ahmet Özyanık ile Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ve Fethiye Kaymakamları, Fethiye, Ortaca, Dalaman, Dalyan, Göcek Belediye Başkanları, Fethiye Ticaret Odası, Bodrum Deniz Ticaret Odası, ünlü denizci Sadun Boro, aralarında Can Pulak ve Aydın Ayaydın’ın bulunduğu köşe yazarları katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Vali Dr. Ahmet Altıparmak, toplantıyı bölgeye ilgisi olan ve bu bölgede tatillerini geçiren kamuoyunca tanınan köşe yazarlarına yönelik yapmayı düşündüklerini belirtirken, “Dünyanın çok özel bir yerinde yaşıyoruz. Bu güzellikleri, doğal ve tarihi çevreyi gelecek nesillere nasıl bırakabiliriz, bu çok önemli. Bu gün burada bu yöndeki çalışmalarımızı değerlendireceğiz. Bu yaz sezonunda Muğla’daki özellikle Göcek ve dalaman koylarında aşırı tekne trafiğini denetim altına almak ve koyların kirlilikten korunması amacıyla Mavi Kart uygulamasını başlatıyoruz. Mavi Kart uygulamasından taviz vermeyeceğiz. Mavi kart uygulamasını Muğla’nın tüm kıyılarında uygulayacağız” dedi.
Vali Dr. Altıparmak’ın konuşmasının ardından Muğla Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Aylin Giray, müdürlüğünün Muğla’daki çevre korumaya yönelik çalışmalarını ve Valilikçe Göcek Koyları’nda başlatılan “Teknelere Mavi Kart Uygulaması” ile ilgili sunum yaparken, ÖÇKK Köyceğiz Müdür Yardımcısı Bekir Erdoğan kurumunun Muğla’daki koruma bölgelerindeki faaliyetlerini ve Göcek Koyları’nda getirdikleri yasakları anlattı.
Dünyayı denizden gezme olanağı bulan şanslı insanlardan olduğunu belirten ünlü denizci Sadun Boro, “Ege koyları gibi dünyanın hiçbir yerinde yat turizmine müsait yer yok” derken, Mavi Kart Uygulaması’nı, Göcek Koylarındaki yasakları “Mavi Kart uygulamasında biraz ileri gidilmiş. Koruma adına alınan tedbirler denizciliği, yat turizmini baltalamamalı. Teknelerden alınan atıklar nereye bırakılacak? Belediyelerin kanalizasyonlarına. Daha geçenlerde Göcek’teydim, belediyenin arıtma tesisinin denizi kirlettiğini gördüm. Komik durumlara düşmeyelim. Deniz eriştesini korumak için teknelerin Göcek koylarında demirlemelerini yasaklıyorsunuz. Deniz eriştesini sadece Göcek’te koruyamazsınız” diye eleştirdi.
Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Muğla’daki koruma bölgelerinin belirlenmesinde etkili olan Gazeteci-Yazar Can Pulak, Muğla kıyılarının korunmasında ilk defa ciddi önlemlerin alınmakta olduğunu görmekten mutlu olduğunu belirterek, “50 yıldır çevre diye feryat edenlerdenim. Son iki yılda ilk defa Mavi Kart Uygulaması denilen bu mekanizma ile karşılaştım. Ancak bizim halkımız yasakları sevmez. Nitekim ilk ses Göcek’ten çıktı, yarın Bodrum’dan çıkar. Ama buna rağmen uygulama gerçekleştirilmeli. Uygulamada, teknelerden toplanacak atıkların bertarafı, toplama kadar önemli. Anladığım kadar bu atıklar belediyelerin kanalizasyon sistemlerine verilecek. Ancak bunların çoğunun arıtması yok. Olanlar düzenli değil. Çevre Bakanlığı belediyelerin arıtma sorununu toptan çözmeli” dedi.
Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, uygulamanın yerli teknelere yönelik olduğunu belirterek, yabancı teknelerin çoğunda, atık tankı bulunmadığına dikkat çekti. Bunun üzerine tekne üreten firmalara uyarıda bulunulabileceği fikri ortaya atılırken, Nalbantoğlu, “Tabi kıyılarımızda ne kadar tekne ağırlayabiliriz, sorusunun yanıtı önemli. Bütün tekneleri çekip, otellere dönmeyelim. Her gelen tekneyi kabul etmek zorunda değiliz” diye konuştu.
MAVİ KART UYGULAMASI
Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile denizlerin korunması amacıyla, deniz araçlarından kaynaklanan atıkların kontrolünü, teknelerden toplanmasını ve bertarafını amaçlayan “Mavi Kart Uygulaması”nda teknelere verilen kartlara Proximity kart denmekte. Bu kartlar RFID teknolojisi ile yazılıp okunuyor. Teknelere ait kimlik bilgileri, teknelerin son 20 atık takip ve atık verme geçmişleri bu kartların üzerinde depolanıyor. Her teknenin kullandığı kart sistemde kayıtlı olduğu için bir teknenin kartı ile başkasının işlem yapması engelleniyor. Teknelerin denetiminde, atık tankı boş bulunduğunda, atığın nerede boşaltıldığı soruluyor. Eğer kartta boşaltma ile ilgili kayıt yoksa, tekneye ceza uygulanıyor.
uygulama için bakanlıkça, liman başkanlıkları ile sahil güvenlik birimlerine denetim amaçlı yetki devri yapılmış ve 2 adet liman ile 8 adet yat limanına atık kabul tesisi yaptırılarak Bakanlıkça lisans verilmiş bulunuyor. Yine bakanlıkça, gemilerden kaynaklanan atıkların toplanması için Göcek’te TURMEPA’ya ait bir adet karada sabit atık toplama ünitesi ve 2 adet atık alım gemisi, Bodrumda ise 1 adet atık alım gemisi lisanslandırılmış durumda. Ayrıca Göcek Koyları için Fethiye İlçesi Arıbükü Koyunda ve Dalaman İlçesi, Sarsala Koyunda paket sistem atıksu arıtma tesisi yapılması da planlanmakta.
ALIM NOKTALARI
Muğla kıyılarının tamamında zorunlu hale gelecek Mavi Kart Uygulaması’nda sıvı atık alım noktaları şöyle belirlendi: Fethiye Körfezi’nde; Göcek Belediye Başkanlığı, Ölüdeniz Belediye Başkanlığı, Ecesaray Yat Limanı, Göcek Marin Türk Yat Limanı Göcek, Port Göcek Yat Limanı, Göcek Skopae Yat Limanı, Göcek Club Marina Yat Limanı. Gökova Körfezi’nde; Akyaka Belediye Başkanlığı, Marmaris’te; Martı Marina Orhaniye köyü, Martı Marina Karacasöğüt. İçmeler Belediye Başkanlığı, Marmaris Liman İşletmesi (Cruise Port), Yat Marin Yat Limanı Yalancıboğaz, Albatros Yat Limanı, Netsel Yat Limanı. Bodrum’da; Yolcu Limanı, Milta Yat Limanı, D-Marin Yat Limanı Turgutreis, Port Yalıkavak Yat Limanı, Torba Balıkçı Barınağı, Göltürkbükü Balıkçı Barınağı, Türkbükü İskelesi, Gündoğan İskelesi, Köycğiz’de; Dalyan Belediye Başkanlığı, Ekincik My Marina Yat Limanı, Ekincik Deniz Taşıyıcıları Kooperatifi. Milas’ta; Güllük Liman İşletmesi.
![]() |
Gerçek denizciler yelkencilerdir ve kurallara azami riayet ederler. Denizi kirletmemeye azami dikkat ederler ve böyle bir uygulama ile faturanın kendilerine kesilmesini affetmezler. Eger bir tedbir alınacaksa başlanacak yerin iyi seçilmesi gereklidir, bir beldenin temizlenmesi için fertler önce kapısının önünü temizlemelidirler ve daha sonra sokaklarından geçen misafirlere bahane bulmalıdırlar. Muğla ili sahillerinde yerleşimler tamamen arıtma tesislerini yapmışlarmıdır, yat turizmi diyerek günde 150 kişiyi gezdiren mahalli ticari yatlarında tam bir kontrol sağlamışmıdır, günü birlik sahillerine akın eden ve tüm atıklarını sahilde bırakan (Geçen yıl Karacasöğütte Gökova yachting de bağlı iken, tuvalet ve çöp ihtiyacımızı orada giderirken karşı sahilde hafta sonu karadan gelenlerin atıklarına dehşet içinde şahit oldum) insanlara engel olunmuşmudur, yatçıların olası yanaşma yerleri ve koylarda ticaret yapan lokantaların pis su sistemleri çözülmüşmüdür, bütün bunlar dururken bizlerden başlamanız güzel değil. Madem sebep bizlersek gelmeyiz sizde temiz denizlere kavuşursunuz, ama hala koylarınız temizlenmemişse lütfen şapkanızı çıkarınız, önünüze koyunuz ve nerede hata yaptığınızı düşününüz. Saygılarımla Yavuz Erkul (İnşaat Mühendisi)
Yorumun devamıdır..
Mavi Kart uygulaması teknik olarak uygulanması mümkün görünse de, bu yöntemin pratikte uygulanması pek mümkün görünmüyor. Bunun en önemli nedeni, teknelerdeki mevcut pis su tanklarının kapasitelerinin bu yöntemi düşünenlerce yeterince incelenmemiş olması.
Bu tanklar teknede konaklayan insan sayısına bağlı olarak 1-2 gün içerisinde doluyor. O halde boşaltma istasyonlarının sürekli yakınında olunması gerekiyor ki mevzuata uyulabilsin. Diyelim ki boşaltma istasyonunun yakınında bulunuyorsunuz ve 2 günde bir en az bir gün sürebilecek kirli bir iş için boşaltma istasyonlarına gidip sıraya girmek ve mavi kartı işletmek sizce mümkün mü? Gerçekçi olmak lazım. Tekne sahiplerinden biraz fazla fedakarlık etmeleri istenmiş olmuyor mu?
Bu uygulama yürürlüğe girerse teknelerin bir limandan diğer bir limana gidişleri dahi imkansız hale gelebilir. Ülkemize yat turizmi için gelen yabancılar ve bir çok yerli tekne sahibinin dinlenmek, tatil yapmak için kullanmakta olduğu teknelerinin tatil güzergahlarını komşu ülkelere doğru yönlendireceğini tahmin etmek çok güç değil. Bindiğin dalı kesmek özdeyişine güzel bir örnek. Denizler hepimizin gezelim, dolaşalım, aynı yere kazık çakmayalım yeterli.
Volkan Görçiz
sayin beyler, önce igneyi kendinize , cuvaldizi´da yatcilara batiralim!!.Sizler ilk önce yapilmasi gerekeni yapin.Soruyorum bütün kiyi sahillerimizdeki kati su problemini cözdünüzmü?restorantli,kafeteryalari bunlari inceledinizmi?size basit bir örnek vereyim,Kusadasinin aritmasi nereye akiyor biliyormusunuz Kiyidan 200 metre ileriye bosaltiliyor ve lodos,poyraz,karayel,gün batisi estigi zaman bütün pisligi tekrar kiyiya getiriyor,belediye´de kenar kiyilari plaj olarak halka ve turizime acmis durumda..Simdi beyler bu sorunlar cözülmedigi müddetce nerede ne yaparsaniz yapin kirliligi önleyemessiniz ve yat turizimine darbe vurmaya calistiginizin farkinda degilsiniz,sayin yavuz erkul beyin yazdigi gibi yatcilar olarak bizim oralara gelmemizi istemiyorsaniz gelmeyiz ,gezilecek baska yerler´de var..
sayin sadun boro´yada bir söz edeyim,bulundugunuz koyun durumundan memnunmusunuz?bir sıkıntınız var degilmi?o güzelim koyun ne hale geldigini iclerimiz aciyarak seyrediyoruz,siz bu islere gönül vermis kisilersiniz ,simdiye kadar nerelerdeydiniz...
saygilarimla,özdemir anil
Biz bu yıl kuzeye yelken basacağız bu yüzden. Zaten cennet koylar falan diyerekten denizcileri soyma düzeni kurulmuş oralarda. Tuvaletler pis -Bozburun- bağlama imkanları hem kötü hem fahiş -Bozburun ve Selimiye- insanlar kaba ve turistler tarafından şımartılmış. Kuzey Ege de çok güzel.Y.Müh. Esat Hadımlı, Mimar S/Y Su, İzmir
Göcek ve diğer sahil yörelerimizdeki güzide koylarımız, bizlere bahşedilmiş dünyada eşi zor bulunur kıymetli ve korunması gereken yerlerdir. Ne yazık ki; bu koylar yaz aylarında tamamen doluyor ve tekne sahiplerince buralarda yer bulmak oldukça zorlaşıyor. Özellikle büyük tekneler, marinalara yüksek konaklama ücreti vermek yerine buralara demir atıp, uzun süre konaklamayı tercih ediyorlar ve aynı zamanda yerlerini diğer tekne sahiplerine kaptırmamaya çalışıyorlar. Uzun süreli kalışlar esnasında biriken veya doğrudan denize akıtılan atıklar kirliliğe neden oluyor. Mavi Kart ile bu sorunu çözmek mümkün görünmüyor. Aynı noktada demirli konaklama süresi sınırlanmalı. Her koyun kendine özgü check-in ve check-out günü ve saati olmalı. Her koyun demirleme ücreti tespit edilmeli ve buraya demirleyen tekne sahibinden koya en yakın olan marina ücreti ile orantılı gün başı ücret alınması kirlilik sorununu da dolaylı olarak çözecektir. Bunun takibi için özellikle Göcek gibi reytingi yüksek yerlerde motorlu botlarda belediyelerin görevli memurları çalıştırılabilir. Teknelerin katı atıkları belediye tarafından toplanmalı ve denize atık bırakmaları için caydırıcı gücü yüksek parasal cezalar ve yaptırımlar konmalıdır.Koylardan ayrılan tekneler kirli sularını boşaltmak için kıyıdan en az 5 deniz mili açılmalı veya tesisatı uygun olan tekneler, bu işlemi ücretsiz olarak donanımlı kıyı istasyonlarında yapabilmelidir.
sayın korsan kardeşlerim benim içtiğim biraya kızıp da çıkaracağım idrarın hesabını yaparak mavi bayrak adı altında mavi kartla idrarıma amborgo koyan ortaçağ zihniyetini kınıyorum sanıyorum önümüzdeki yaz gerçek korsanlar gibi köşe bucak kaçacağız
yapmaya çalıştığınız uygulama türkiyeninde içinde bulunarak imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı atıkların denize boşaltılması sorunu yatlarla sınırlı değil yatçıları günah keçisi yapıp sahil güvenlik ve diğer denetleyicilerle karşıkarşıya getirmek anlamsız benim teknem fransız yapımı teknemde pis su tankı bulunmakta ama bulaşık suyu ve duş suyu tankı bulunmamakta 10 metre teknenin neresine sokucam bu tankları bu mümkün değil üstelik bizler denizlerde en az kimyasalları kullanmaya çalışıyoruz TURMEPA nın çevreye zararlı olmadığını iddia ettiği deterjan ve sabunları kullanıyoruz . bu uygulamayı hayata geçirenler acaba 50 60 kişilik tur teknelerine ne yapıcaklar ayrıca atıkları verdik diyelim alanlar bunu nereye boşaltıcak
sizler önce 70 milyonun atığını arıtın derelere nehirlere ve denizlere vermeyin hadi diyelim taviz vermeden uyguladınız yabancı yatcılara bastınız cezayı adam size sormıcakmı ben atıklarımı marpola göre deşarj ediyorum sanada atık vermek zorunda değilim diye sizleri mahkemeye verse kazanır mı kazanamaz mı uluslarası sözleşmeler var.böyle komik ve saçma uygulamalardan vazgeçin yatcılar denizi kirletmez çünki ticari kaygısı yoktur daha fazla yolcu almaya çalışmazlar önce bahçenizi süpürün kemal albayrak gezgin korsan