24
Nisan
2025
Perşembe
MUĞLA

'Popülizm tuzağına düşmemeliyiz'

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, korumacılığın çok ciddi bir tehlike olduğunu, Türkiye’nin bu hataya düşmediğini belirterek, “Biz Türkiye olarak, ısrarla ve inatla doğru bildiğimiz çizgide devam edeceğiz ve asla o tuzağa düşmeyeceğiz. Popülizm tuzağına düşmemeliyiz” dedi.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türk Sanayici ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) Bodrum’da gerçekleştirilen Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında yaptığı konuşmada, korumacılık söylemi ve bunun üzerinden popülizmin maalesef yapıldığını, korumacılığın o ülkelerin vatandaşlarına, o ülkenin tüketicilerine zarar veren bir yaklaşım olduğunu ifade ederek, söylem olarak kulağa hoş gelmesine karşın uygulamalarda bundan halkın kaybedeceğini söyledi. Babacan, “Pek çok ülkede yapılıyor. Tahmin etmeyeceğimiz ülkelerde politikacılar bunu yapıyor. Ama bakın bunca zorluğa rağmen, bunca sıkışık duruma rağmen biz Türkiye’de bu hataya asla düşmedik. Yeni teşvik paketi açıkladık yüzde 100 gümrük birliği ve AB ile uyumludur. Korumacılık ile ilgili en ufak bir şey göremezsiniz. Biz Türkiye olarak, ısrarla ve inatla doğru bildiğimiz çizgide devam edeceğiz ve asla o tuzağa düşmeyeceğiz. Popülizm tuzağına düşmemeliyiz” diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Babacan, orta ve uzun vadede bir enflasyon dalgası oluşturmaması için merkez bankalarının “hesaplarını kitaplarını” bugünden yapmaya başlaması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:  “Evet bugün belki çok erken. Hele deflasyon alanına girmeyelim, büyümeyi ciddi anlamda sıkıntıya sokmayalım diye bu tedbirler alınıyor. Ancak orta ve uzun vadede merkez bankalarının ne yapacaklarını mutlaka bu dönemde düşünülmeye başlanması gerekiyor. Benim şahsi temaslarımdan ve pek çok önemli merkez bankası başkanıyla yaptığım temaslardan maalesef henüz bu konu ile ilgili fazla bir çaba yok. Düşünce, plan yok.”


“EVET SERBEST PİYASA AMA KURALSIZ DEĞİL”

Bir diğer önemli konunun denetim ve gözetim olduğunu ifade eden Babacan, hedge fonların çok rahat şekilde istedikleri pozisyonu alabildiklerini, kendilerine ait olmayan sermayeyi yatırımcılarına gerekli bilgilendirmeyi de yapmadan çok riskli bir şekilde değerlendirebildiklerini söyledi. Pek çok yatırımcının bu şekilde mal varlığını kaybettiğine dikkati çeken Babacan, güvenin sarsılmasında bunun büyük etkisi olduğunu belirtti. Hükümet olarak serbest piyasa sistemine inandıklarını, serbest piyasada rekabetle dengelerin oluşmasını ve o yarışta verimliliğin artmasını savunduklarını ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
“Ancak her yarışta her rekabette de işin kuralı olmalıdır. Olimpiyatlarda atletlere dediniz ki ’koşun en hızlı bu hedefe ulaşan birinci olacaktır’ Eğer sadece bunu derseniz o bir kaos ortamıdır. Ancak ne zaman ki bu atletlere bu işin kuralı budur, şuradan başlayacaksın, bunu yapmayacaksın diye bir kural çerçevesi getirirseniz ve kurala uymayan birinci dahi olsa ceza sistemi getirirseniz o zaman o yarış adil bir yarış olacaktır. Dolayısıyla evet serbest piyasa ama düzenlemesiz ve kuralsız değil. Kuralların eşit, şeffaf olduğu, herkese fırsat eşitliği tanındığı bir serbest piyasa.”


“IMF ELİNDEKİ KAYNAĞI ETKİN KULLANMALI”

Resmi kaynaklardan yeterli miktarda dış kaynak temininin, global ekonomideki toparlanmaya kadar gelişmekte olan piyasaları rahatlatmakta önemli rol oynayacağını belirten Babacan, “IMF, Dünya Bankası ve diğer çok taraflı kalkınma bankaları krizden etkilenen ülkeleri desteklemekte ve uluslararası finansal sistemi güçlendirmede ve işbirliğini geliştirmede önemli bir görev sahibidir” dedi.
G-20 toplantısında, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların desteklenmesinin de alınan önemli kararlar arasında yer aldığına dikkat çeken Babacan, IMF’ye üyelerinden borçlanma yoluyla kaynakların artırılması açısından önemli bir imkan sağlandığını, yeni borçlanma düzenlemelerinin geliştirilmesi için 500 milyar dolar, ikili anlaşmalar yoluyla da 250 milyar dolarlık ilave kaynak sağlanmasının kararlaştırıldığını bildirdi.

Amerikan Kongresi’nde ülkenin sağlayacağı katkının kongreden geçtiğini, Başkan Obama’nın onayını beklediğini belirten Babacan, diğer ülkelerin de bu adımı atmasıyla IMF fonlarında ciddi bir rahatlama sağlanacağını kaydetti. Babacan, bu çerçevede IMF’ye ilk kez piyasalardan borçlanma yetkisi verildiğini ifade etti.
Bu imkanların IMF’ye olağanüstü fırsatlar sunduğunu, ancak aynı zamanda ciddi zorlukların da ortaya çıkmasına neden olabileceğine işaret eden Babacan, bu yeni kaynakların
 

Milliyet
Yayın Tarihi : 19 Haziran 2009 Cuma 19:21:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?