Milas ilçesine bağlı Avşar köyünde bulunan taş ocağının köyün geçim kaynaklarından olan zeytincilik ve hayvancılığa zarar verdiğini iddia eden köylüler mahkemeye başvurdu.
1 Mart'ta Avşar'daki taş ocağının insanlara, hayvanlara ve zeytin ağaçlarına zarar verdiği iddiasıyla yol kapatma eylemi yapan Avşar ve Yaşyer köylüleri bu kez mahkemeye başvurdu. Taş ocağının kapatılması için imza toplayan köylüler, taş ocağında patlatılan dinamitlerin köy hayatına olumsuz zarar verdiği ve bu zararların köyün geçim kaynaklarını etkilediği iddiasıyla Milas Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği'ne başvurdu.
Köylüler adına Nedim Atçı, Hüseyin Atçı, Celil Kıran, Osman Atçı, Ali Atçı, Hikmet Atçı, Ummuhan Taş ve Murat Aktaş taş ocağının kapanmasını istedikleri dilekçeleri Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü'ne ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. Başvuru dilekçelerinde şu ifadelere yer verildi: "Şirketin işlettiği taş ocağının yakınında zeytinliğimiz bulunmakta. Söz konusu taş ocağının faaliyetlerinde dinamit kullanılarak yüksek sesli patlamalarla tarım arazileri ve zeytinliklerin zarar görmesine sebep olmakta, patlama ile birlikte taş parçalarının hızla saçılması nedeniyle zeytin ağaçlarının dallarının kırılmasına neden olmaktadır. Taş parçalarının sıçrayacağı korkusuyla hem zeytinliklerin bakım çalışmaları yapılamamakta hem de hasat toplanamamaktadır. Zira patlamalar ile sıçrayan taşlar insan yaralamalarını meydana getirebilecek şiddette etrafa saçılmaktadır."
Başvuru dilekçelerinde ayrıca, "taş ocağının bir diğer faaliyeti olan taşların kamyonlarla taşınması sırasında da ağaçların ve tarım ürünlerinin tozla kaplanmasına sebebiyet verilerek bu ürünlerden fayda sağlanmasına ayrıca engel olunduğu" belirtildi.
Taş ocağının tarım arazilerine ve zeytinliklere verdiği zararlar yanında çevre kirliliği oluşturarak ayrıca anayasamızın 56. maddesinde yer alan 'herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir' hükmüne aykırı davranıldığının çok açık olduğu ifade edilerek şöyle denildi: "3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesi 'çevre ve insan sağlığına zarar verdiği tespit edilen madencilik faaliyetleri gerekli önlemler alınıncaya kadar durdurulur' hükmünü içermektedir. Bu hükme rağmen devam eden taş ocağı faaliyetlerinin oluşturduğu zararların tespiti için sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur. Tüm bu nedenlerden gerek tarımsal alanlara gerek yaşamsal koşullara verdiği zararların olumsuz etkileri artarak devam eden taş ocağı faaliyetlerinin zeytinliğimize ve çevreye verdiği zararların tespitinin bilirkişi marifetiyle yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ediyoruz."
KÖYLÜLER KIŞKIRTILIYOR
Köylülerin eylemi sonrasında bir açıklama yapan Doğan Yapı İnş. Tur.Tic. ve San.Ltd.Şti. yetkilisi Naşit Doğan, köylülerin bölgede rantı olan başkaları tarafından kışkırtıldığını söylemişti. Doğan, çevreye zarar vermemek için tüm önlemleri aldıklarını belirterek "Birilerinin rantına çomak mı soktuk diye düşünüyorum. Köylüleri büyük ihtimalle onlar kışkırtıyor. 17 yıldır bu ocakları işletiyoruz. Bu ocaklardan çıkan malzemelerle Milas-Bodrum Havalimanı ve birçok yol yapıldı. Hukuksal şartlarda çalışmaları yapıyoruz. Şirket bünyemizde çalışan 100 civarında işçimiz var. Çift vardiya sistemi ile 20 saat çalışıyoruz. Çalışmalarımız sırasında dinamit kullanıyoruz fakat çok sıklıkla değil" demişti.