Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, Anadolu'da marka oluşturmanın çok zor olduğunu dile getirerek, "2013 yılında 100 ulusal marka oluşturma hedefine doğru emin adımlarla yürüyoruz" dedi.

Finasbank, Capital ve Ekonomist dergileri işbirliği ile düzenlenen "Anadolu Markaları" yarışmasının Tuğcan Otel'de düzenlenen ilk tanıtım toplantısında konuşan GSO Başkanı Nejat Koçer, "Türkiye'de marka olmak çok güç, hele de Anadolu'da marka olmak çok daha zor. Büyük üretim ve alışveriş kitlesine sahip İstanbul'a bin 100 kilometre mesafedeki Gaziantep'te kıt kaynaklarla ve gündeme gelmekte zorlanarak markalaşmaya çalışıyoruz. Türkiye markalaşmayı kıyısından köşesinden yakalamaya çalışan bir ülke. Birçok sektörde ve birçok alanda markalaşmayı maalesef çeşitli nedenlerden dolayı kaçırmış durumda. Son 3-5 yıl içinde durumun farkına vararak hızlı bir şekilde markalaşmaya çalışan Anadolu şehirleri var. İşte bu şehirlerden bir tanesi de Gaziantep" dedi.

2003 yılından bu yana sanayide markalaşma noktasında çok etkili ve önemli bir proje olan Marka Şehir Gaziantep Projesi'ni yürüttüklerini belirten Koçer, "Gaziantep için bir vizyon projesi ve geleceğe yönelik atmış olduğumuz bir adım. 1971 yılında ilk marka ve patent tescilini alan bir il olarak 2003 yılında bu projeyi başlattığımızda, 3 bin 200 marka ve patent tescili vardı. Bu projeyle hedefimiz farkındalık oluşturmak, marka bilincini geliştirmek ve sanayide markalaşmayı öne çıkartmaktı. Beşinci yılın sonunda yani 2008 yılının başında Gaziantep'in 32 yılda elde ettiği 3 bin 200 olan marka ve patent sayısını, 11 bine ulaştırmanın ve Anadolu şehirlerinin içerisinde bir rekora imza atmanın da mutluluğunu yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Marka ve patent tescilinin her şey olmadığını, marka ve patent tescili almanın da markalaşmak anlamına gelmediğini ifade eden Koçer, 2003 yılında Gaziantep'in önüne 10 yılda 100 ulusal marka oluşturma hedefini koyduklarını ve bu yolda emin adımlarla ilerlediklerini belirtti. Marka ve patent tescili almanın bir yola çıkış olduğunu kaydeden Koçer sözlerine şöyle devam etti:

"Önemli olan bilinç geliştirme, tesciliniz yoksa hiçbir şeysiniz, hiçbir anlam ifade etmiyorsunuz. Bu nedenle biz almış olduğumuz marka ve patent tescillerini çok önemsiyoruz. 2003 yılında, 10 yılda 100 ulusal marka oluşturma hedefini koyduk. Beşinci yılımızda 50'ye ulaşmadı ama çok az kaldı. Ulusal anlamda Gaziantep'in oluşturduğu çok önemli markalarımız var. Değişik sektörlerde birçok markamız artık ulusal anlamda tüketici bilinci içerisinde yer almış durumda. Hatta dışarıda, 'Bu marka Gaziantep'in' dediğimizde birçok kişinin de hayretle bunun doğru olup olmadığını teyit ettirdiğini görüyoruz."

Marka bilinci oluşturmanın yanı sıra bir de kalite referansı oluşturmayı hedef edindiklerini ve bunun için bir Gaziantep logosu hazırlayarak ildeki firmaların ürünleri ve kutuları üzerinde bu logoyu kullanmasını sağladıklarını belirten Koçer, şu anda 100'e yakın Gaziantep firmasının Gaziantep Sanayi Odası'yla işbirliği protokolü imzalayıp ürünleri üzerinde bu logoyu kullandığını söyledi.

Anadolu markalarının öne çıkarılması adına önem taşıyan Finansbank'ın "Anadolu Markaları" isimli yarışmasını önemsediğini ve desteklediğini dile getiren Koçer, "Başarı öykülerini takdir etmek ve başarılı firmaları öne çıkarmak Anadolu için çok önemli. İstanbul'da bu çok kolay olabilir ama Anadolu'dan ses çıkarmak, ses vermek ve Anadolu'da marka üretmek gerçekten çok zor ve meşakkatli bir süreç. Bu yarışmada mutlaka bir Anadolu firmasının finalist olmasını yürekten diliyorum" dedi.

Tanıtım toplantısında söz alan Capital ve Ekonomist Yayın Direktörü Mehmet Rauf Ateş, küresel dünyada giderek önemi artan markalaşma bilincini tüm Türkiye'ye yaymak amacıyla Finansbank, Capital ve Ekonomist dergileri işbirliğiyle düzenlenen ''Anadolu Markaları'' yarışması hakkında bilgi verdi.

Ateş, bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve Anadolu'nun dört bir yanındaki başarılı markaları bir araya getiren yarışmanın amacını "İstanbul dışındaki illerdeki marka bilincini yerleştirmek, marka olma konusunu öne çıkarmak, bu illerdeki markalaşma stratejilerini, marka olma yolunda giden başarı öykülerini bir araya getirip ödüllendirmek; böylece diğer Anadolu şirketlerine model oluşturmak" olarak açıkladı.

Merkezi İstanbul dışında olan, imalat, ticaret, hizmet ve tarım alanlarında faaliyet gösteren, 25-250 kişi istihdam eden, patent ve marka başvurusu yapılmış bir markası olan tüm firmaların yarışmaya katılabileceğini belirten Ateş, "İmalat, ticaret, hizmet ve tarım kategorilerinde birinci olacak firmalardan birer kişi Brand Finance tarafından Londra'da düzenlenecek 'Marka Danışmanlığı' konferansına gönderilecek. Kategorilerinde ikinci ve üçüncü olacak firmalara ise aynı eğitim İstanbul'da verilecek" dedi.

Toplantıya konuşmacı olarak katılan Finansbank KOBİ Pazarlama Bölge Yöneticisi Kaan Onat, Finansbank'ın markalaşma yolunda KOBİ'lere sağladığı olanaklar ile İmalat Destek Paketi ve Tarım Destek Paketi hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Finansbank Ekonomisti İnan Demir ise bugünkü ekonomik koşullar ve değişimleri anlatırken, marka uzmanı Fatoş Karahasan markalaşma konusunda bir sunum yaptı.

Tanıtım toplantısına katılan firma sahipleri, yarışmaya katılabilmek için kendilerine verilen başvuru formlarını doldurdu.

Yayın Tarihi : 25 Nisan 2008 Cuma 13:35:44